Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, son dönemde "kakofoni" ifadesi ile gündeme gelen ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'un, Türkiye ile ilgili olumlu ifadeler kullandığını ancak iç politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulunmazsa daha iyi olacağını söyledi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Fransa'nın Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısını kabul etmesi halinde Türkiye'yi kaybedeceğini söyledi. 

Wilson'a uyarı

Tan, haftalık olağan basın toplantısı sırasında sorulan bir soru üzerine, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson'ın 3 Ekim 2006 tarihinde ABD Dışişleri Bakanlığı Yabancı Basın Merkezi'nde verdiği brifingin soru cevap bölümü dahil 10 sayfalık bir tutanağının, tam metin halinde Bakanlığa ulaştığını ve tutanağı dikkatle incelediklerini belirtti. 

Söz konusu brifingde Wilson'ın, Türkiye ve Türk Amerikan ilişkileri ile ilgili bir çok olumlu gözlemde bulunduğunu ve geleceğe yönelik olarak güven verici bir tablo çizdiğini kaydeden Tan, "Wilson daha sonra da bir soruya cevaben Türk iç politikasında ve medyasında daima bir miktar kakofoni olduğunu belirtmekte ve ufukta Türkiye'nin güçlü, güven içinde, istikrarlı ve laik bir ülke statüsü bakımından kaygı verecek ani bir şey görmediğini belirtmektedir" dedi. 

Wilson'ın ifadelerinin olumlu bir içerik taşıdığının söylenebileceğini kaydeden Tan, "Ancak şunu da paylaşmak gerekir, Türkiye'deki diplomatik temsilciler, Türkiye'deki iç politikaya ilişkin değerlendirmelerde bulunmazlarsa, bunların yanlış anlaşılmalardan kurtulmaları da mümkün olacaktır" diye konuştu.

DIŞİŞLERİ'NDEN FRANSA'YA SERT MESAJ: "TÜRKİYE'Yİ KAYBEDERSİNİZ" 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Fransa'nın Ermeni soykırımını inkarı suç sayan yasa tasarısını kabul etmesi halinde Türkiye'yi kaybedeceğini söyledi. 

Haftalık basın bilgilendirme toplantısında sorulan bir soruyu yanıtlayan Namık Tan, Fransa'da, Ermeni Soykırımının İnkarının Cezalandırılmasını İlişkin Yasa Teklifinin gündeme getirilmesinin kendilerinde ciddi rahatsızlık yarattığını belirtti. Ermeni konusunun geçmişte Türkiye-Fransa ilişkilerini fazlasıyla "zehirlediğini" kaydeden Tan, "Ancak bu sefer söz konusu yasa teklifinin iki ülke ilişkilerine ve geçtiğimiz dönemde yakalanan ivmeye telafisi çok ağır bir darbe indireceği açıktır" dedi. 

"KAMUOYU TEPKİSİNİ KONTROL ETMEK ZOR OLUR" 

Tan, tasarının yasalaşması halinde Türk kamuoyumuzun tepkisinin kontrol altında tutulmasının mümkün olmayacağını ifade etti.
Fransa'da seçimlerin yaklaşmakta olduğunun bilincinde olduklarını kaydeden Tan, ancak gelecek sene Türkiye'nin de önünde seçimlerin olduğunu hatırlattı. 

Söz konusu yasa teklifinin Fransa ulusal meclisinde kabulünün ardından yürürlüğe girmesinin, uzun sürecek bir onay süreceği gerektireceğine dikkat çeken Namık Tan, "Bununla birlikte 12 Ekim'de yasa ulusal mecliste kabul edilirse Türk halkı bu gelişmeyi Fransa tarafından hasmane bir davranış olarak algılayacaktır" diye konuştu. 

"FRANSA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ORTADAN KALDIRMIŞ OLUR" 

Tan, "Hollanda'da sözde Ermeni soykırımını kabul etmeyen Türk asıllı milletvekillerinin parti listesinden çıkarılması, Avrupa Parlamentosu'nda kabul edilen Eurlings raporu gibi Avrupa ile ilşkilerimizde bizi ve kamuoyunu bu kadar rahatsız eden yeterince sorun bulunduğu bir ortamda söz konusu yasa yürürlüğe girdiği takdirde Fransa, ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmış olacaktır" dedi.
Bu ortamda, Türkiye'nin ortak tarih komusyonu önerisinin içinde yer almak isteyecek Fransız bilim adamlarının görüş bildirme imkanı da ortadan kalkmış olacağını da belirten Tan, Fransa'nın kendiliğinden bu sürekçe yer alma olanağını da yok edeceğini ifade etti. 

"TÜRKİYE'Yİ KAYBEDERSİNİZ" 

Kararın diğer taraftan ekonomik bağlar üzerinde de çok olumsuz etkileri olacağını söyleyen Namık Tan, "Türkiye ve Fransa, tarih boyunca iyi ilşkilerin geliştirilmesi için yatırım yapmıştır. Yılların emeğinin ürünü olan bu yatırımlar bir celsede heba edilecek ve Fransa, tabir yerindeyse Türkiye'yi kaybedecektir" dedi. 

Tan, Türkiye'nin endişelerini büyük olduğunu ancak Fransa'nın, sağ duyu ile hareket ederek Türkiye'nin kulak vermesini umduklarını söyledi. 

SEZER, ERDOĞAN VE GÜL ATAKTA 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tan, yasanın engellenmesi için Türkiye'nin de ciddi ve kapsamlı çabaları olduğunu belirtti. Tan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, 4 Ekim 2006'da Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'a bir mektup gönderdini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da yarın İstanbul'da Türkiye'de iş yapan Fransız işadamlarıyla görüşeceğini bildirdi. 

Tan ayrıca, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün bugün Fransa Dışişleri Bakanı ile bir telefon görüşmesi planlanladığını kaydetti.
Türkiye'den bir milletvekili heyeti Fransa'ya giderek temaslarda bulunduğunu da hatırlatan Tan, Türkiye'nin Paris Büyükelçisi'nin ilgili makamlara Türkiye'nin tutumunu ilettiğini söyledi ve bu temasların devam edeceğini belirtti.