22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

3. dünya savaşı neden çıkar?

Kenthaber köşe yazarı Mehmet Aycan'ın, geçen sene Temmuz ayında yazdığı "3. Dünya savaşı ve Türkiye" yazısı, ilginç bir tesadüfle Ahmet Altan'ın bir süre önce dünya basınında da yer alan yazısıyla ilginç benzerlikler taşıyor..

İşte yazarımızın çok önceleri kaleme aldığı ve 3. dünya savaşının neden çıkacağını irdeleyen yazısı... Ahmet Altan'ın "3. Dünya savaşı Türkiye'den çıkabilir" yazısını da aşağıda  okuyabilirsiniz...

Türkiye'yi bölen Wilson haritası

Yazarımız Mehmet Aycan

Yıllardır söylüyoruz...

Dünya böyle tek kutuplu bir şekilde gitmez...

Türk-ABD savaşı yakındır...

Yakındır çünkü PKK'nın tek mimarı ABD'dir...

Kanıtı çok basit öyle derinlerde falan aramayın...

Girin İnternette Google'a, Birinci Dünya Savaşı sırasında ABD Başkanı olan Wilson'ın adını yazın ve resimlere basın yeter; önünüze bir harita gelecek...

O harita işte 3. Dünya savşının nedenidir..

Türkiye'de bir çok kişi bunu bilir ama ağızlarını açıp tek söz edemezler...

Küzey Irak'ta ABD'li bir subayın kazara masa üstünde bıraktığı harita işte bu haritadır...

Türkiye 3.Dünya Savaşı'nın müsebbi değil sadece bir aktörüdür...

Büyük Orta Doğu Projesi bu planın bir parçası...

Çünkü Büyük siyonist ABD İmparatorluğu'nun başlangıç noktası bu haritadır..

Bu haritayı bu yazının bir köşesinde bulacaksınız...

Bu harita Türkiye'de PKK sorunun gerçeğidir...

Yıllardır şunu da söylüyoruz...

Türk-ABD savaşı yakındır, ve bu dünya savaşı nedenidir.

Bunun nedeni tekar ediyorum işte bu haritadır...

Dünya savaşının Türkiye üzerinden çıkacağı varsayımı kabul edenler, az gelişmişlik, türban, globalizm gibi ciddi olmayan gerekçelere dayandırmaya kalkmasınlar...

Bu gerçeği ABD adına saptırmaktır...

Bu Türkiye'de bazı kesimlere göz dağı vermektir...

ABD'nin Türkiye'yi tanıyıp tanımadığının, tanıdıysa bunun hangi kararla alındığı, bunun kongreden geçip geçmediğini, Büyükelçinin gerçek sıfatının ne olduğunu sorgulayın demiştik..

Elbette kimse sorgulamayacak...

Yine Wilson prensipleri çerçevesinde alınan bir mandalık kararı var mı diye sormuştuk...

ABD, Türkiye'nin Kuzey Irak'a müdahelesine neden bu denli karşı...

Kuzey Iraklıları pek sevdiğinden mi, yoksa yine bu haritadan hareketle orasının bir ABD mandı (bir ölçüde ABD yönetimine bağlı olmak. Toprağın ABD toprağı sayılması) toprağı olduğu için mi tepki gösteriyor...

Bir başka soru da, Türkiye için böyle bir kararların olup olmadığı...

Neden mi soruyorum..

Sanki öyle bir şey varmış gibi davranıyorlar da ondan...

Birde Türkiye Rusya yakınlaşması var...

Türkiye AKP sayesinde bu kapıyı kapattı.

Çünkü Erdoğan Putin'i AB'ye karşı koz olaark kullandı.. Sonra silkeleyip attı...

Şimdi ne Brüksel'e yar olabiliyoruz, ne de Moskova'ya...

Bir çok kez yazdık...

2001 16 Kasımında Türkiye-Rusya ile "Avrasya Eylem Planı"nı imzalayarak "2 dünya kutbu"nu açmışlardı...

Sağolsun bizim çok bilen Dış Bakanımız bu anlaşmayı tek taraflı fesh etti...

Türkiye dünya savaşının birinci aktörüdür...

Bu gidişle de yalnız savaşacağız..

Ordu bu savaşa hazır görünüyor...

Büyükanıt tek başına meydan okuyor...

Birileri meydandan kaçıyor...

Kaçmak sadece zaman kaybıdır...

Türkiye dünyayı yeniden kurmaya hazır...Öyle görünüyor..

Ahmet Altan'ın yazarımızla örtüşen yazısı...

3. Dünya savaşı Türkiye'den çıkabilir

Türkiye, son ve büyük bir hesaplaşmaya doğru gidiyor. Bu ülke korkulduğu gibi ırka ya da dine dayalı bir bölünme yaşamadı.

Daha korkunç ve daha temel bir bölünmeyle sakatlandı.

Cumhuriyet boyunca süren “kültürel bölünme” artık iyice keskinleşti.

Şimdi bir yanda, ayakkabılarını sokak kapısının önünde çıkaran, kadınlarının başını örttüğü, erkeklerinin sokağa pijamayla da çıkabildiği, erkek çocuklarının kahveye gittiği, kızlarının tam bir baskı altında yaşadığı, türküyle arabesk arası bir müzikten hoşlanan, belki de hiç kitap okumamış, hiç dansetmemiş, hiç karı koca birlikte lokantaya gitmemiş, hiç tiyatro seyretmemiş, evlerinde floresan lamba yakan, iyi eğitim alamamış, dini inançları kuvvetli kalabalık bir kitle var.

Diğer yanda ise kız lisesiyle Robert Kolej yelpazesinde eğitim görmüş, bir düğün salonunda ya da kolej partisinde dansetmiş, sinemaya giden, çok fazla olmasa da kitap okumuş, müzik zevki pop şarkılarla klasik müzik arasında dolaşan, evi nispeten daha zevkli döşenmiş, kızların flörtüne izin verilmese bile göz yumulan, Allah’a inanan ama ibadete pek aldırmayan, kadınlarının başını örtmediği, şarabın kalitesinden pek anlamasa da kadın erkek bir arada gidilen bir gezmede içki de içmiş, gazetelere bakan, magazin haberlerini izleyen, kendini birinci gruba kıyasla çok gelişmiş hisseden, entelektüel düzeyi çok yüksek olmasa da okumuş yazmış, Batı standartlarına yakın bir grup var.

Bu iki grubun yaşam tarzı birbirinden kopuk.

Onları, Batı’daki sınıflar arasında ortak bir zevk yaratan kilise müziği, dini resimler, İncil’in sinemalara bile yansımış hikayeleri gibi birleştirecek kültürel bir zemin yok.

Hayatları, zevkleri, inanışları birbirinden farklı.

Hatta birbirine düşmanca.

Birinci grup Cumhuriyet boyunca horlanmış, aşağılanmış, itilip kakılmış.

Şimdi bu grup siyasal olarak örgütlendi. Kalabalıklar. Ve her seçimi kazanacak siyasi bir güçleri var artık.

İkinci grup ise azınlıkta. Ve artık bir daha seçim kazanma ihtimalleri yok.

Bu noktada da tarihi bir paradoks ortaya çıkıyor.

Daha Batılı olan “ikinci grup”, Batı’nın siyasi değerlerini kabul ederse bir daha asla iktidarı ele geçiremeyeceğini bildiği için Batı’ya ve Batı’nın demokratik değerlerine düşman oluyor.

Yaşam tarzı olarak Batı’ya düşman olan kesim ise iktidarı ancak Batı’nın kriterlerini kabul ederek ele geçirebileceğini bildiği için Batı’yla ilişkileri geliştirmek ve demokrasiyi kabullenmek istiyor.

Bu kültürel parçalanmada “ordu” önemli bir role sahip.

Eğer, birinci grubu desteklerse ve Batı’nın demokrasisi burada kabul görürse, ordu da iktidarını kaybedecek.

Aslında birinci grubun çocuklarından oluşan ordu, kendi iktidarını sürdürebilmek için, kendisine benzemeyen ikinci grupla işbirliği yapıyor. Bir anlamda kendi köklerine ihanet ediyor.

Bu iki grup siyasi iktidar için son kez çarpışmak üzere hareketlenmiş gözüküyorlar.

Birinci grup ekonomik olarak da güçlü artık, Anadolu’da üretim yapıyor, “devletle” arası iyi olmadığı için malını dış dünyaya satıyor. Para kazanıyor. Siyasi örgütünü destekliyor.

İkinci grup parasal güç olarak da kuvvetli değil.

Dış dünyayla iş yapan, dışardan borçlanan büyük burjuvazi, Türkiye’nin ancak demokrasiyle normalleşebileceğine inanan entelektüel kesim, devletin yapısının değişmesi ve dünyayla bütünleşmesi gerektiğini düşünen bir grup bürokrat, birinci grubun destekçileri.

Yargı, ordu, bürokrasinin önemli bir kısmı ikinci grubun arkasında.

İkinci grup, siyasetle, demokrasiyle iktidarı elinde tutmasının mümkün olmadığını kavradığından şimdi siyaset ve demokrasi dışında bir çözümün peşinde.

Cumhurbaşkanı seçimi kavganın keskinliğini ve iki tarafın niyetlerini açıkça ortaya koydu.

Ordu destekli ikinci grup artık seçim de istemiyor.

Ve darbe söylentileri gittikçe artıyor.

Cuntalardan söz ediliyor.

Peki, darbe olursa ne olur?

Yaşam tarzı Batı’ya daha yakın olan grup orduyla birlikte iktidara gelir ve Batı’nın desteğini kaybeder.

Avrupa buna kesinlikle karşı çıkar.

Amerika her zamanki pragmatizmiyle, Kuzey Irak ve Ortadoğu politikalarını desteklemesi karşılığında darbeyi kabullenebilir aslında. Ama Amerika’nın önünde de ciddi bir engel var. “Demokrasi getireceğim” diye Irak’ı işgal eden bir ülke, dünyaya ve kendi kamuoyuna Türkiye’deki “darbeyi” niye desteklediğini açıklayamaz. Ve Irak faciasından sonra ikinci bir “zorlamayı” gerçekleştirecek gücü yok. İstese de istemese de darbeye karşı çıkacak.

Silahını ve parasını Batı’dan alan bir ordu ve ülke, Batı’dan koptuğunda ne yapacak?

Sanırım uzun zamandır bunu düşünüyorlar ve korkarım bunun cevabını buldular.

Türkiye’de darbe olursa, tarihte bugüne kadar hiç gerçekleşmemiş yeni bir oluşumla karşılaşacak dünya.

Türkiye, olası bir darbeden sonra, Rusya ve İran’la ortaklık kurmak isteyecek.

Silahı, enerjiyi ve parayı bu iki ülkeden alacak.

Rusya’yla İran’ın elindeki doğal gaz, petrol ve nükleer güç, Türkiye’yi bir süreliğine de olsa ayakta tutmaya yeter.

Ama Rusya, Türkiye, İran bloku dünyanın bütün dengelerini değiştirir.

Ortadoğu’nun kontrolünü tümüyle ele geçirir.

Avrupa’yı küçük kıtasına hapseder.

Kafkaslar’ı, Afganistan’ı, Pakistan’ı kendi gücüne katar.

Müslüman dünyayla yakın bir ilişki kurar.

Petrol kaynaklarına egemen olur.

Çin’le işbirliği yapabilir.

Bu gelişme, Avrupa, Amerika ve biraz da Japonya’dan oluşan “Batı”nın dünyadaki etkinliğini inanılmaz bir biçimde azaltır.

Yeni blok asker, enerji ve para açısından çok güçlenir.

Böylece, Türkiye’deki çatlama dünyada büyük bir çatlamaya yol açar.

Eğer Üçüncü Dünya Savaşı çıkacaksa, sanırım, bu çatlamadan çıkar.

“Asla böyle bir şey olmaz” diyebilirsiniz… Niye olmayacağına dair elinizde çok kuvvetli veriler varsa, söyleyin.

Ama, ya olursa… Ki bana çok mümkün geliyor.

O zaman ne yapacaksınız?

Bugün Türkiye’de kamplaşan ve bölünen insanların da…

Türkiye’yi Avrupa dışına itmeye çalışan, eski bir imparatorluk olmanın bir yanıyla çok görkemli, bir yanıyla çok zayıf mirasına sahip olan bir ülkeye küstahça davranan, işbirliği yerine “başöğretmenlik” yapmaya kalkan Avrupa’nın da…

Türkiye politikasında “ikili” oynayıp, kurnazlık ettiğini sanan Amerika’nın da…

Bu senaryoyu bir düşünmesini isterim doğrusu.

Türkiye’de yaklaştığı görülen kanlı bir çatışmanın bütün dünyayı yakması sandığınız kadar uzak bir ihtimal değil.

Hiç unutmayın ki ilk dünya savaşı tek bir tabancanın patlamasıyla başlamıştı.

7 Mayıs 2007, Pazartesi

gazetem.net

Mehmet Aycan/kenthaber
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2007 Salı 09:51:24
Güncelleme :19 Haziran 2007 Salı 09:51:38


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Bilal Çıbıkcı IP: 88.246.36.xxx Tarih : 18.06.2007 21:22:23
Bizim asıl yapmamız gereken Rusya ile yakınlaşmak değil.Amerika ilede yakınlaşmak değil.Dengeleyici bir sistem içinde olmamız gerekir ne zaman Amerika bizi savunur bizi desteklerse bizde onun yanına kaymalıyız yalnız kayarken Rusya'yıda elimizin tersi ile itmemeliyiz. Kendimizi haklı gösteren nedenler kurmalıyız.Aynı şey Rusya içinde geçerli Rusya ile birleşecek gibi gözüküp Amerika'nın bizden çekinmesini sağlamalıyız İran'a da her zaman açık kapı bırakmalıyız. Kısacası anlatmak istediğim hiçbir devleti hiçbir devlet için satmayalım. Rusya'yı ABD ile birleşmekten korkuturken ABD'yi de Rusya ile birleşmekten korkutalım ki. Kimse bizi tehdit edemesin. Ancak böyle ayakta kalabiliriz. Tıpkı İSRAİL gibi.

SELAMİ DAL IP: 88.229.72.xxx Tarih : 19.06.2007 11:57:39
BU SENERYOLAR YAPILIRKEN ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTAYI ATLIYORLAR AMERİKA ŞİMDİYE KADAR DEVLET ÖZELLİĞİ OLMAYAN DİKTATÖRLÜKLERLE UĞRAŞTI VE KOLAYCA ONLARI HALLETTİ FAKAT BİRDE TÜRKİYE GİBİ BÖLGESİNDE TEK MİLLET OLMA ÖZELLİĞİNİ TAŞIYAN 1000 YILLIK DEVLET OLMA GELENEĞİ OLAN HİÇ BİR ZAMAN ESARET ALTINDA YAŞAMAMIŞ OLAN GEREKİRSE DÜNYANIN EN SAVAŞÇI MİLLETİ OLAN TÜRKLERİ BİLMİYORLAR. AMERİKA ECELİ GELEN KÖPEK MİSALİ AYNEN ŞU ANDA O DURUMDA HA AMERİKA ŞUNU DA İYİ BİLSİN KULLANILMANIN BEDELİ AĞIR OLUR AMERİKA YI KİMLERİN KULLANDIĞI AÇIĞA ÇIKINCA AMERİKA VE HALKI BİR DAHA ADASINDAN DIŞARI ÇIKAMAYACAK ŞEKİLDE HAPS OLACAKTIR. AMERİKA YI ŞU ANDA PARADAN BAŞKA HİÇ BİR ŞEY BİRLEŞTİRMİYOR YANİ MANEVİYAT YOK İŞTE O MANEVİYAT TÜRK MİLLETİNDE VAR.TÜRKİYE Yİ LAZ ÇERKEZ KÜRT vb. DİYE BÖLÜYORLAR AMERİKA ZATEN BÖLÜNÜK DEVLETLER TOPLULUĞU İNŞAALLAH KENDİLERİ BİRBİRLERİNE GİRİP ADALARINDA BİRBİRLERİNİ YESİNLER ÇÜNKÜ MANEVİYATLARI YOK.AMERİKANIN BÖLÜNMESİ VE BİRBİRLERİNİ YEMELERİNİ YÜCE ALLAH TAN DİLERİM.

Üzeyir SEVİL IP: 88.233.147.xxx Tarih : 27.10.2007 12:04:30

sevgili Ahmet beyin yazdıkları inanın tam nokta vuruşu niteliğinde.biz ABD ile savaşırmıyız o ayrı bi tartışma konusu,gerçek olan şu süper gücün sonu geliyor,az kaldı.bu zalimlikler sonsuza kadar gitmez mümkün değil.Ve eğer gerçekden; ülkemiz,çin,rusya,iran son olarak türki cumhuriyetleri de yanına alarak asya birliği şeklinde yeni blok oluşturabilirsek işte o zaman ne mutlu türküm diyene....


cihan demir IP: 88.252.235.xxx Tarih : 22.09.2007 22:19:22

dinler arası çatışmadan çıkar özelliklede yecüc ile mecüc üçüncü dünya savaşını ateşleyicilerinden olacaktır. bu durumda hz mehdinin vede deccalın çıkışı olacaktır müslümanlar guruplar haline ayrılacak kimileri mehdiyi resulu yalanlayacak yoldan sapacak decala uyacak vede çok az bir müslüman ise hz medinin yanında saftutacaktır vede bu savaşta sadece 2 gurup olacaktır bir decalın ordusu iki mehdinin ordusu bu savaş yaklaşık 15 sene sürecektir


ALİ OSMAN DEĞİRMENCİ IP: 85.98.163.xxx Tarih : 18.06.2007 18:16:37
Bu gerçekten olası bir senaryo, Ülekemize yön verenler acaba neden görmüyorlar bu durumu, Halkımız neden düşünmüyor,şahsi ve anlık fikirlerle hareket ediyor. Herşeyin adil ve mantıklı bir çözümü vardır mutlaka. Bu durumu bile bile şu günlerdeki tavırlar insanı kahrediyor ya... Ne Amerika ne Rusya nede Avrupa.. Tam bağımsız yaşayamayızmı bu dünyamda, İllaki birilerinin hizmetçisimi olmamız gerekir öfff... Kendi kötümüz elin iyisinden çok daha iyidir. İşte Irak çağırdılar Amerikayı, şimdi milyon defa pişman değillermi sanki... Bize Bizden başka dost olmaz. Kendi aramızda halledelim sorunlarımızı. Biraz anlayış, biraz insaf yeterde artar sorunlarımızı çözmeye. Bak bir yazar düşünebiliyor ve yazabiliyor, olacakları. Düşünemeyen beyinsizler bari okuyunda öğrenin nasıl bir son bekliyor bu aziz milleti.... Tw.lerde hep kan hep itişme kakışma, yokmu ya bu ülkede bilimde teknikde, sanatta başarı, sevinç mutluluk bunada çok bozuluyorum haa..Böyle gerçekci senaryoları dikkate alarak yönetilse bu ülkemiz,Amerikada,Avrupada,Rusyada avucunu yalar ama hep uyanık olmamız lazım, sadece bu gün biz değil ilerde çocuklarımızda çok dikkatli olmalılar bu senaryoyu bilmeleri şart, Bilmeleri lazımki ona göre yaşamalılar.. Yoksa bu senaryo her zaman tepemizde demoklesin kılıcı gibi duruyor... İnşallah akıllı biri çıkarda senaryodaki bölünmeyi önler ve birlik beraberlik içinde seksen senedir olduğu gibi Türkiyemiz, Dünyanın parlayan yıldızı olur...

elifnur aktürk IP: 88.253.102.xxx Tarih : 1.10.2008 23:35:32

bence 3. dünya sawaşı su yüzünden çıkabilir amerika ırağa neden geldi sanıyorsunuz sadece petrol için değil bize yani suya yakın olabilmek için


asum nakzö IP: 78.177.145.xxx Tarih : 6.05.2008 21:10:03

Dünyada on tirilyon dolara sahip olan tek bir kişinin olduğunu düşünürsek 3. dünya savaşının bu kişiye herhengi bir fayda sağlamayacağını da idrak etmiş oluruz.3. dünya savaşı çıkarsa bu kişi savaş başlamadan ne yapıp edip savaşı sona erdirmeye çalışacaktır. Bunuda tek başına sömürğeleştirdigi ABD,FRANSA,İNGİLTER,ÇİN,RUSYA...gibi devletlere yaptıracaktır. Bu güne kadar dünyayı zaten tek kişi yönetmiyor olsaydı dünya savaşları hiç bitmeden devam ediyor olurdu. Türkiyenin batılaşmaya ihtiyacı yoktur;türkiye baktığınızda japonya nın batısındadır. Türkiyenin kendine gelmesine ihtiyacı vardır;ama bu bence batılaşmaktan çok daha zordur. Zamanın en büyüğü roma idi sonra osmanlı peki bunlara ne olacağını düşünüyorsunuz. ticaret hayatında bile dengesiz büyüme batışı hızlandırır bunların en ufak hata yapma lüksleri yoktur.Dolayısıyla kendilerine zararları daha fazla olacaktır.Binlerce yıldır yapmış oldukları plan kağıt üstünde ve reelde buralara kadar tutar savaşı ve dahasının küçük detaylarını hesaplama şansları yoktur,bin yıl geçsede böyle küçük hain planlarına devam ederler ama savaşı başlatmaya asla ve asla yanaşmazlar.Çünkü 3.dünya savaşı 1.ve 2.dünya savaşına benzemeyeceğini onlar veya o bizden iyi biliyor.


volkan aktay IP: 88.232.90.xxx Tarih : 13.01.2009 19:16:49

arkadaslar tarihe bakarsanın türkiyenin kendinden baska dostu yok türkiye sadece bulunduğu coğrafi konum nedeniyle tarafların göz bebeği olur. ayrıca darbe konusu cok canımı sıktı biz bütün olmak isterken kendi içimizde mi parçalanacağız bunu düşünen ve ya uygulayanlar bence türk değildir.EĞER Bİ SAVAŞ CIKACAKSA BİZİM TARAFIMIZ KENDİ MİLLETİMİZDEN YANA OLMALI FAZLA SÖZE GEREK YOK BUGÜN DOST DEDİĞİMİZDE DÜŞMANIMIZ DI DÜŞŞMAN DEDİĞİMİZDE....