Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301. maddesinin soyut olmasından kaynaklanan bazı sıkıntılar varsa, maddenin daha somut hale getirilmesine yönelik önerilere açık olduklarını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile birlikte Beşiktaş'taki Başbakanlık Ofisi'nde, aralarında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Türk Tabipleri Birliği Başkanı Gençay Gürsoy'un da bulunduğu çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle bir araya geldi.

Toplantının basına açık bölümünde konuşan Erdoğan, kamuoyunda tartışılan konulardan biri olan düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin büyük ölçüde kaldırıldığını dile getirdi.

Erdoğan, "Bu konuda tavrımız açıktır ve kararlılığımız ortadadır. Uygulamada ortaya çıkan ve çıkabilecek sorunları da elbette değerlendiriyoruz. TCK'nın 301. maddesinin soyut olmasından kaynaklanan bazı sıkıntılar varsa, maddenin daha somut hale getirilmesine yönelik önerilere açığız" dedi.

Benzer düzenlemelerin bütün AB ülkelerinde olduğuna dikkat çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"301. madde bu açıdan daha geri bir düzenleme değildir. AB mevzuatına aykırı bir yönü bulunmamaktadır. Uygulamada bazı sorunlar olduğunu biz de görüyoruz. Bana göre, 301. maddenin yasa koyucunun açık maksadına uygun olarak özgürlükçü bir şekilde yorumlanması halinde, düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda hiçbir sorun kalmayacaktır.

Zira bu madde, açık bir şekilde eleştiri özgürlüğünü, aşağılama suçundan ayrı tutmaktadır. Her zaman söylüyorum, bunun özgürlükçü bir yaklaşımla yorumlanması için yeni içtihatların ortaya çıkmasına ve dolayısıyla bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç vardır. Bu da biraz zaman alacaktır. Yasa koyucunun amaçlamadığı bir özgürlük ihlalinin ortaya çıkmaması için, 301. maddenin reformların lafzına ve ruhuna uygun olarak ne şekilde ele alınabileceğine ilişkin çeşitli seçenekleri inceliyoruz. Türkiye-AB ilişkilerinin temelinde, ülkelerimizin ve halklarımızın karşılıklı menfaatleri ile demokrasi, özgürlükler ve hukukun üstünlüğü gibi ortak değerler vardır. Bu sebeple, AB sürecimiz inanıyorum ki, bazı konjonktürel gelişmelerin sekteye uğratamayacağı bir derinliğe sahiptir."

Başbakan Erdoğan, toplantının sonuçlarının daha sonra ilgili bakan, teknokrat ve bürokratlarla değerlendirileceğini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Dolmabahçe Sarayı'nda 301'i değiştirme zirvesi toplanıyor. Erdoğan'ın ev sahipliği yapacağı toplantı, hükümet ile işçi ve işveren örgütlerini bir araya getirecek. İktidar, AB'yi tatmin edecek düzenleme için mutabakat arayacak

Hükümet ve sivil toplum örgütleri 301. maddeyi masaya yatırmak üzere, Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Ofisi'nde bir araya geliyor. Başbakan Erdoğan'ın ev sahipliği yapacağı zirvede, Adalet Bakanı Cemil Çiçek ve Başmüzakereci Ali Babacan ile bürokratlar olacak. Sivil toplum örgütlerinden TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, İKV temsilcileri toplantıya katılacak.

Zirve, İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi'nin açıklanmasına üç gün kala yapılıyor. 301. madde konusunda iş dünyası da inisiyatif alıyor. Türkiye'yle müzakerelerin askıya alınması ihtimalinde, ekonomik dengelerin bozulacağından endişe eden iş dünyası, hükümetten acil koduyla randevu talep etti.

DÖRT ACİL TELEFON

Avrupa başkentleri turunu sürdüren Babacan'a Başbakan Erdoğan'dan ve Dışişleri Bakanı Gül'den telefon geldi. Sivil toplum örgütü liderleri de Babacan'ı aradı. AB'nin İlerleme Raporu öncesinde en azından 301'le ilgili bir düzenleme yapılmasının yararlı olacağı değerlendirildi ve zirve kararlaştırıldı. Sivil toplum örgütlerine de zirve davetinin kabul edildiği iletildi.

TALEP SİVİL TOPLUMDAN

Devlet Bakanı Babacan, Lizbon dönüşünde bu önemli zirveyi uçaktaki sohbetimizde açıkladı. 'Kritik tarih yaklaşıyor. Lizbon'da sürekli telefonlarla görüştünüz. 301 konusunda bir değişiklik mi yapılıyor?' sorusuna Babacan şu yanıtı verdi: 'Biz her fırsatta her maddenin değişebileceğini ama toplumsal mutabakat gerektiğini söyledik. Şimdi sivil toplumdan böyle bir talep var. Mutabakat sağlanırsa değişikliğe gidilir. Sonuçta bizim insanımızın yararına olacak bir değişiklik olacaksa yapılır. Somut öneriler var mı ona bakacağız. Nasıl değiştirilebilir, neyi değiştirebiliriz onu inceleyeceğiz. Tamamen mi kalkar, bir kısmı mı değiştirilir, bazı kelimeler mi değiştirilebilir onları konuşacağız. Hükümet sivil toplum bunları inceleyecek.'

HAVA LEHİMİZE DEĞİŞİR

Bakan Babacan, 'Sizler de izlediniz. Dublin'de, Lizbon'da her yerde Kıbrıs diyorlar, 301 diyorlar. Kıbrıs'ta biz yeni adım atamayız. Haklı bir durumdayız. Önce izolasyonların kalkması lazım. Ama yeni genel sekreter döneminde yine atak olacağız. İlerleme Raporu öncesinde 301'le ilgili bir şey yapılabilirse Brüksel'de lehimize bir hava oluşur. Düşünürlerimizin mahkemelere gitmesinden hoşlanmıyoruz' dedi.

Benden kabadayı kimse yok

ADALET Bakanı Cemil Çiçek, ATO'daki konuşmasında şunları söyledi: 'Türkiye Cumhuriyeti devletine sövüldüğü zaman batı ülkelerinden ödül gelmesi de gecikmiyor. Benden başka kabadayı da çıkmıyor bu memlekette. AB ilerleme raporunda, 'Türkiye'nin şunu, bunu eksik' diye sizi rahatsız eden birtakım unsurların Türkiye'den servis yapıldığını çok net biliyoruz.

Batının tomografisini çekip, neresinde ne var, onu iyi görmek lazım. Türk milletine mensup olmaktan bir rahatsızlığınız mı var ki, birileri bunu aşağılayacak ve biz bunun adına özgürlük diyeceğiz? Ben bunu şahsen anlamadım. Şimdi, birisi bana 'Adalet Bakanı beceriksiz' diyebilir. Bu suç değil.'