22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

367 şartı yargı açısından yüzkarasıdır

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili verdiği 367 kararı için "Bu, yargı için talihsizdir, yüz karasıdır" değerlendirmesini yaptı.

Başbakan Erdoğan, NTV televizyonunda gündemle ilgili soruları yanıtladı. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 367 kararının çok tartışılacağını belirten Erdoğan, söz konusu kararla ilgili, "Bu, yargı için talihsizdir, yüz karasıdır" dedi.

Erdoğan, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde, Anayasa'nın gereklerini yerine getirdiklerini kaydederek, kimsenin kendilerine "Anayasa'nın dışına çıktınız" diyemeyeceğini ifade etti.

Bugüne kadarki uygulamada toplantı yeter sayısının 184 olduğunu ve seçilen son üç cumhurbaşkanının bu yöntemle belirlendiğini dile getiren Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin, cumhurbaşkanlığı seçiminde toplantı yeter sayısının 367 olması gerektiği şeklindeki kararının çok tartışılacağını kaydetti.

Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu bitmedi, çok konuşulacak. Bu çıkan karar çok konuşulacak. Çok açık konuşuyorum. Bu, yargı için talihsizdir, yüz karasıdır. Çünkü açık, net. Her şey ortada. Sayın Özal'ın seçimi ortada, Sayın Demirel'in seçimi ortada, Sayın Sezer'in toplantı yeter sayılarına baktığınız zaman bunları görürsünüz."

Başbakan Erdoğan, türbanın modernleşmesi konusunda ise, aslı olanın başörtüsü olduğunu, türban adıyla siyasallaştırılmasının doğru olmadığını söyledi. Başörtüsünü isteyenin estetik anlayışına göre değişik şekillerde örtmesinin normal olduğunu ifade etti. Erdoğan başörtüsünde, hem toplumsal hem de kurumsal mutabakatı aradıklarını ve hiçbir zaman bunu oy malzemesi yapmadıklarını söyledi.

Erdoğan, yarı başkanlık ve başkanlık sistemi konusunda AK Parti olarak her zaman hazır olduklarını, şimdiki cumhurbaşkanının konumuna göre zaten ülkede yarı başkanlık sisteminin olduğunu söyledi.


Başbakan Erdoğan, ABD F-16'larının Kuzey Irak'ta yaptıkları 4 dakikalık hava ihlali üzerine  çok sert bir cevap verdi.

Erdoğan, şöyle dedi:

Eğer bir daha ihlal olursa ne yapılacağı bellidir.

Bu söz askeri literatürde "kimliği belirsiz askeri uçaklar sınır ihlali yaparsa düşürülür" anlamına geliyor.

GÖRÜŞ AYRILIĞI YOK

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye, ABD ve Irak'ın bölücü terör örgütüne yönelik olarak Kuzey Irak'ta operasyon yapabileceklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, Kuzey Irak politikası konusunda Genelkurmay Başkanlığı ile herhangi bir görüş ayrılığının bulunmadığını da bildirdi

NTV canlı yayınında soruları yanıtlayan Başbakan Erdoğan, “Ne yaparlarsa biz tatmin olacağız? 2-3 elebaşın Türkiye'ye gönderilmesi mi, yoksa Kandil Dağına sınırlı bir operasyon mu? Biz ne bekliyoruz Amerikalardan?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bizim terörle ilgili beklentimiz belli. Beklentimiz, ülkemizde bir defa bölücü terör örgütünün hala devam etmekte olan ve halkımızı rahatsız eden faaliyetlerinin son bulmasıdır, minimize olmasıdır.

Bu konuya yönelik olarak da bizim ABD ve Irak'tan beklentimiz var. Nedir o? Kuzey Irak'ta bunların konuşlanmasını, bunların bütün noktalarını, kamplarını dağıtmasıdır, yok etmesidir. Bunları ya teslim eder ya farklı yerlere gönderir. Bunları defaatle kendileriyle paylaştık. Bunları kendilerine de söyledik.

Şu anda da kendilerine hedef olarak söylediklerimiz var. Bunları müsaadenizle burada ben konuşmayayım. Bunlar doğru şeyler değil. Çünkü bir çok şeyleri bazen gazetelerde de okuyoruz. Senaryolar hayali de olsa yazılıyor, çiziliyor. Veyahut da bununla ilgili olarak kafalar karıştırılıyor. Ben bunları doğru bulmuyorum. Ama ABD'nin 'tek taraflı operasyonu doğru bulmuyoruz' derken buradan şunu da çıkarmamız mümkün; Tek taraflı değil, 'Operasyonu beraber yaparız veya yapmalıyız' ifadesini de çıkarmamız mümkün. Üçlü olarak yapmamız mümkün.”


“KUZEY IRAK'A ÜÇLÜ OPERASYON”


Başbakan Erdoğan, “Üçüncü taraf Irak mı, Kürtler mi?” yönündeki soru üzerine, “Irak. Bizim muhatabımız merkezi otorite. Biz onlarla konuşuyoruz. Amerika, Türkiye üçlü olarak yapılması gereken operasyonu birlikte yaparız. Zaten koordinatörlük kurumunu, müessesesini onun için kurduk. Bununla ilgili de bu çalışmaları ön hazırlık süreci olarak görüyoruz. Temenni ederiz ki artık bunları kısa zamanda bitirir ona göre de adımlarımızı atarız” dedi.

Başbakan Erdoğan, “Kısa vadeli bir adım atılmasını, ama üçlü, ama ikili neyse.. Mümkün görüyor musunuz?” sorusuna da “Kendileriyle bu süreci hızlandırmaları noktasında uyarılarımızı, hatırlatmalarımızı yapıyoruz” diye konuştu.


ABD'YE NOTA


Başbakan Erdoğan, ABD'de savaş uçaklarının 24 Mayıs 2007 tarihinde Türk hava sahasını ihlali ile ilgili olarak “Bu kimi yorumlarda, Amerika'nın bize gövde gösterisi, Amerika'nın Kuzey Irak'a girmemize yönelik bir engelleme çabası olarak değerlendiriliyor. Bir taraftan ABD Büyükelçisi Bay Wilson da 'Bu bir kazaydı' dedi. Olayı minimize etti. Siz tatmin oldunuz mu bu açıklamadan?” sorusunu şöyle yanıtladı:

“Kaza veya kaza değil, işin bu yanında değilim. Biz uluslararasında, özellikle de stratejik bir müttefikimiz olması sebebiyle de olayla ilgili Dışişleri Bakanlığımız bugün biliyorsunuz notayı verdi. Ve bu konularda hassasiyet kendilerinden istendi.

Süreçle ilgili onların bundan sonraki durumu değerlendirmeleri gerekir. Yoksa böyle bu tür şeyleri bizim yazılı ve görsel medyada da çok fazla konuşmak da yersiz diye düşünüyorum. Nota kendilerine bir 'tekrar etmesin' uyarısıydı. Bunun tekrarı halinde tabii ne olacağı zaten bellidir. Yani öyle yok bilmem 'korkuttuk, ürküttük, şu oldu, bu oldu...' Ne Türkiye siyasisiyle, askeriyesiyle bütün bu olanlar karşısında kalkıp da böyle bir şeyin, böyle bir hava sahasının ihlali olayı farklı bir olaydır. Ama olay farklı bir hale dönüştürüldüğü zaman yapılacak olan bellidir.”


KARARI VERECEK OLAN SİYASİ İRADEDİR


Erdoğan, “PKK'ya herhangi bir operasyon yapılmayacağına dair Washington'a vaadde bulunulması, güvence verilmesi söz konusu mu?” sorusuna, “Asla. Şu anda Güneydoğu'da ciddi manada operasyon yapılıyor. Kuzey Irak'la ilgili de asla böyle bir şey yok. Gerektiğinde ne yapılması gerekiyorsa bu yapılır. Bundan taviz verilmesi mümkün değildir. Ama bunun zamanlaması ayrı bir konu. Haber verilerek davul zurnayla yapılmaz” yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan, “Genelkurmay ile Hükümet Kuzey Irak politikası konusunda yekvücut mu, arada herhangi bir görüş ayrılığı var mı?” sorusunu yanıtlarken, “Bizim şu ana bu konularda herhangi bir görüş ayrılığımız söz konusu olmamıştır. Biz sürekli görüşürüz. Ben bilgi alırım. MGK'da bunları görüşürüz. Dışişleri aynı şekilde Genelkurmay ile bütün bu iletişimini ilgili arkadaşlar vasıtasıyla sürdürür. Bu konuda herhangi bir kopukluk, vesaire söz konusu değildir. Ama dediğimiz gibi nihai karar noktası geldiğinde kararı verecek olan zaten siyasi iradedir. Siyasi irade kararını verir, adımını atar” diye konuştu.


BÜYÜKANIT'LA İSTANBUL'DAKİ GÖRÜŞME


Başbakan Erdoğan, “Genelkurmay Başkanı ile İstanbul'da bir başbaşa görüşme yaptınız. Ardından herhangi bir bilgi sızmadı. Ben Sayın Abdullah Gül ile cuma günü mülakat yaparken O da “Birtakım mutabakatlara varıldı Sayın Genelkurmay Başkanı ile Başbakan arasında' demekle yetindi. Nedir bu mutabakatlar Sayın Başbakan?” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Bir defa böyle bir şeyi Ben Abdullah Bey'e de söylemedim ki mutabakattan bahsedilsin. Abdullah Bey'in böyle bir şey söylediğine ihtimal vermiyorum. Çünkü bizim orada birbirimizle yaptığımız görüşmenin neticesinde açıklanabilecek olan ne varsa zaten çıkınca Başbakanlık Basın Müşavirliğimiz tarafından, aynı şekilde Genelkurmay tarafından da mutabakat sağlanarak yapılan açıklamadır. Onun dışında herhangi bir şey söz konusu değildir. Ve yaptığımız bu görüşmeden, eğer ben kalkıp da bir şeyler açıklayacak olursam muhatabıma, Genelkurmay Başkanıma saygısızlık yapmış olurum. Oradan böyle bir şey olursa O aynı şekilde o saygısızlığı yapmış olur. Böyle bir şey asla açıklanamaz. Bu sadece ikimizin arasında. Allah'tan başka bilen yok. Ben bunu en yakınlarıma dahi açmış değilim.”


“BURALARDAN BİR ŞEY ÇIKARMA GAYRETLERİ...”


Başbakan Erdoğan, “Genelkurmay'ın Nisan ayındaki yazılı açıklamasından önceki ilişki durumunda mısınız şu anda? Bunu söyleyebilir misiniz?” sorusunu yanıtlarken, şunları söyledi:

“Gerek Genelkurmay Başkanımız olsun, gerek Kuvvet Komutanlarımız olsun, iki gündür İzmir'deki tatbikatlarda beraber olduk. Herhangi bir şey aramızda söz konusu değil. Buralardan bir şey çıkarma gayretleri ayrıca

bizi üzüyor. Ben tabii bunu anlamakta da zorlanıyorum. Türk medyası

acaba devletin en üst kurumlarını birbirine vurdurmakla mı görevli? Yani yazılı medyaya bakıyorum, görsel medyaya bakıyorum. 'Acaba Başbakan ile Genelkurmay başkanı arasında bir şey mi var?' Hemen kaşıma. 'Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında bir şey mi var?' hemen kaşıma.”


“NASIL KONUŞMAYIZ?”


Başbakan Erdoğan, “Sayın Cumhurbaşkanı ile tatbikatta 4 saat konuşmadığınız söyleniyor. En azından yansıyan hava o. Bu doğru mu, yanlış mı? Siz 3 saat, 4 saat Sayın Cumhurbaşkanı ile yanyana oturdunuz ve hiçbir şey konuşmadınız mı?” sorusu üzerine şöyle dedi:

“Nasıl konuşmayız? Sayın Cumhurbaşkanı geldiği zaman en azından bir tokalaşmamız var, 'Nasılsınız, iyi misiniz' Oradaki bazı hedef vurmaların aramızda değerlendirmelerini oturtuğumuz yerde tabii ki yaptık. Herhalde 4 saat aralıksız birbirimizle konuşmak, sohbet etmek diye de bir şey olmaz.

Neden olayı tersinden düşünmüyorsunuz? Biz orada bir tatbikatı izliyoruz. Ama yeri geldiğinde biz konuları görüşmüşüzdür. Yeri geldiğinde de tatbikatı izlemeye devam etmişizdir. Ama ben bakıyorum ki hemen '4 saat orada birbirleriyle hiçbir şey konuşmadılar, tamamen birbirlerine küskün durdular, şöyle durdular, böyle durdular...' Yani bunlar çirkin şeyler. Bundan medya ne elde ediyor, ne kazanıyor? Onu anlamak mümkün değil.


“HİÇ OLMAZSA ANAYASALARIN FIRLATILDIĞINI GÖRMEDİNİZ


Erdoğan, “Siz, 'Genelkurmay Başkanı ile aramızda herhangi bir sorun yok' diyorsunuz. Sayın Cumhurbaşkanı ile bir sorun yaşamıyor musunuz?” sorusuna da “Anlaşamadığımız noktalar yok mu? Var. O ayrı mesele. Ama Ben her zaman 4.5 yıllık süre içerisinde bir defa devletin tepesinde geçmiş dönemde olanların olmaması gayretini verdim, mücadelesini verdim” yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan, bu konuda başarılı olduğunu düşünüp düşünmediği yönündeki soru üzerine de şöyle konuştu:

“Düşünüyorum tabii. Siz bu dönemde hiç olmazsa anayasaların fırlatıldığını görmediniz. Böyle bir şey duymadınız. Böyle bir şey var mı? Yok. Herhangi bir sıkıntı bu noktada duyuldu mu? Yok. Yani Benim önerdiğim, gönderdiğim birçok şeyler iade edilmiştir ama ben kalkıp da medyayla bunu paylaşmadım bugüne kadar. Böyle bir şeyi paylaşmadım. konuşmadım. Örneğin son anayasa paketi 15 günlük sürenin bitimine yarım saat kala gönderilmiştir. Biz kalkıp bunun üzerinde, Ben yorum yapma yoluna gitmedim. Yorum yapmak da hakkımdır. Bunu yapabilirim. Buna mani bir hal yok.”

Başbakan Erdoğan, “Gerçi, bugün dediniz. Tarih yargılayacak Cumhurbaşkanı'nın tutumunu dediniz” hatırlatması üzerine de, şunları söyledi:

“Bununla ilgili değil. Yani birçok bu tür bazı şeyler, yorumlar noktasında bunlar zaten en tabii hakkıdır yasama organının. Yani geri gelir. Yasama organı geri gelip de neden iade ediyor tekrar? Bu onun en tabii, anayasal hakkı. Ve bunu geri iade ederken de gerekçelerini ortaya koyacak. Yani Sayın Cumhurbaşkanımız laüsel (sorumsuz) değil. Ben laüsel değilim. Ama biz bu ülkede laüsel insanlar ve kurumlar meydana getirmeye çalışıyoruz. Yanlış olan bu. Bundan kendimizi sıyırmamız yazım.

Eğer 'laik, demokratik, sosyal hukuk devleti' diyorsak bu dört tane unsura haiz olan devletin kurumları, bu kurumları temsil edenlerin vermiş olduğu kararlar, yorumlandığı zaman, yasama organının mensupları bunlar üzerinde değerlendirme yaptıkları zaman neden rahatsız oluyorlar. Bunlardan acaba bir şeyler çıkarabilir miyiz? Bunun gayreti içinde olalım. Çünkü bize de bir şey gerekçeleriyle geri gönderiliyor. Ama orada da 550 tane insanın düşünceleri var. 550 tane milletin göndermiş olduğu vekillerin görüşlerini nasıl yok farz ederiz? İyisiyle, kötüsüyle... Olay budur. Bunlardan Bence çekinmek ve bunlar üzerinden bir kaos meydana getirme gayreti içine girmek çok çok yanlıştır”
sabah/A.A
Yayın Tarihi : 29 Mayıs 2007 Salı 20:19:27
Güncelleme :29 Mayıs 2007 Salı 22:22:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
sema IP: 82.82.161.xxx Tarih : 29.05.2007 22:21:29
sayin erdogan halk herseyin farkinda yorulmayin siz,28 subatta fadime sahin i seriat geliyor diye kullanan zihniyet abdulhamitide dinsiz diye indiren zihniyettir.yani laikiz diye gecinir dini devlete alet ederler.fransa modelini alir laiklikle yönetilelim derler ama fransadaki gibi cumhurbaskanini halkin secmesini istemezler,amac türkiyeyi istikrarsizliga sürüklemek.cünki türkiye dünyanin kilit tasidir.

ismail IP: 85.104.236.xxx Tarih : 29.05.2007 22:17:30
Başbakan kendisinin Türkiye yi çok iyi yönettiğini, her şeyi dört dörtlük yaptığınımı sanıyor?. Yaptıklarına bi bak Allah aşkına ülkenin anasını ağlattın.