22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

70 yaştan sonra saat polemiği

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, kolunda bir saat gördüğünü ve bundan hareket ettiğini ifade ederek, ''Dedi ki, '60 bin dolar'. Sayın Baykal, gel paran bolsa veya o kılavuzlarına söyle 15 bin dolara sana vereyim. O fazla gelirse 10 bin dolara da fit olurum. Buna da varım. Yiğit ol, yiğit. 70 yaşına geldin dayandın, hala dürüst davranmıyorsun'' dedi.


Erdoğan, partisince Kocaeli'de Anıtpark'ın yanındaki pazar yerinde düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.


İktidarları döneminde Türkiye'nin milli gelirini 400 milyar dolara yükselttiklerini belirten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik eleştirilerde bulundu. Erdoğan, şöyle konuştu:


''79 senede 181 milyar dolar, 4 senede bunun üzerine 220 milyar koyduk. Sayın Baykal eline diline dursun, bunu nasıl görmüyorsun. Bunun ülke, millet, ekonomi diye bir derdi yok. Anlamaz zaten. Tek derdi vardır iftira. Sayın Pepe'ye yapılan iftirayı gördünüz. Bunun kılavuzu kargadır. Kılavuzu karga olanın akıbetini benim halkım bilir.


Geçen gün çıkmış benim kolumda bir zamanlar bir saat görmüş, ondan hareket ediyor. Fakat bir rakam söyledi, ondan sonra arada birileri geldi, yine kılavuzu karga ona akıl verdi: Dedi ki, '60 bin dolar'. Sayın Baykal, gel paran bolsa veya o kılavuzlarına söyle 15 bin dolara sana vereyim. O fazla gelirse 10 bin dolara da fit olurum. Buna da varım. 70 yaşına geldin dayandın, hala dürüst davranmıyorsun. Yiğit ol, yiğit.''

''BUNLARIN CEVABINI VER''

Erdoğan, Baykal'ın ''AK Parti altın dağıtıyor'' dediğini ifade ederek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Altın dağıtıyormuşuz. Evleri dolaşıyormuşuz, güya sünnet çocuğu diye bakıyormuşuz. Ama sünnet çocuğu dediklerimiz 18 yaşında olmuş. Bak Sayın Baykal, AK Parti bu milletin iradesini bütün değerlerin üstünde tutar. AK Partinin böyle bir yola tevessül ettiğini ispat edemediğin takdirde namertsin, müfterisin. Az önce de Osman bey aynı şeyi söyledi mi? İspat edemezsen.. Bunların cevabın ver, bunların cevabını veremezsen millet seni gömecek o sandığa. Çünkü bu memleket dürüst olmayan yöneticilerden çok çekti. Hortumculardan çok çekti, hortumcularla pazarlık içinde olanlardan çok çekti.''


Suat Karabıyık / AA
Yayın Tarihi : 15 Temmuz 2007 Pazar 15:55:55
Güncelleme :15 Temmuz 2007 Pazar 18:41:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İ.Ç. VE YOZGATLI IP: 85.108.96.xxx Tarih : 16.07.2007 01:23:03
tayyip erdoğan şöyle diyor; ...'' Çünkü bu memleket dürüst olmayan yöneticilerden çok çekti. Hortumculardan çok çekti, hortumcularla pazarlık içinde olanlardan çok çekti.'' EL CEVAP... BİR KONUŞMADA SÖYLEDİĞİNİ DİĞERİNDE DEĞİŞTİREN SENSİN. MEMLEKETİ HARAÇ-MEZAT SATIP ADINA ÖZELLEŞTİRME DİYEN SENSİN. KAPALI KAPILAR ARKASINDA TÜRK VE TÜRKİYE DÜŞMANLARIYLA PAZARLIKLAR YAPAN SENSİN. HORTUMCU DOĞANLA AKARYAKIT KAÇAKÇILIĞI PAZARLIĞINDA OLAN SENSİN. BÜTÜN BUNLARI SÖYLERKEN KULDAN UTANMADIĞIN AÇIK DA ALLAH'TAN DA MI KORKMUYORSUN?...

İbrahim ÇAKICI IP: 85.108.96.xxx Tarih : 16.07.2007 01:12:48
TAYYİP ERDOĞAN'A YENİÇAĞDAN REMZİ ÖZDEMİR'İN KÖŞE YAZISIYLA CEVAP VERELİM... Seçim öncesi Türk halkının iki konuda dikkatini çekmek istiyorum. Bunlardan biri özelleştirme adı altındaki talan, diğeri ise çağdaş soygun dış borç. Türkiye’’de özelleştirme politikası AKP tarafından başlatılmadı. Dönemin başbakanı Turgut Özal tarafından “devletin Sultanhamam’’da don satmaya ihtiyacı yok” diyerek Türkiye’’nin gündemine sokulmuştur. Elbette devlet Sultanhamam’’da don satmamalı ama stratejik bazı sektörlerden de çekilmemeli. Özal’’ın başlattığı özelleştirme yılda ortalama bir iki milyar dolarla son 20 yıldır devam etti. Ancak aşağıdaki tabloda da göreceğiniz gibi AKP iktidarında zirveye çıktı. AKP neredeyse ne bulduysa sattı. Aşağıdaki tablo Türkiye’’nin ne halde olduğunu çok iyi anlatıyor. Özelleştirme tıkanan ekonomi için çözüm mü? Hükümetin IMF ile imzaladığı ve 2005-2008 yıllarını kapsayan stand-by anlaşmasında özelleştirmeye öncelik verildiği açıklanmış, 2005 yılı ortasından 2009 yılı ortalarına kadar 21 kamu işletmesinin özelleştirileceği ve 30 Haziran 2009 tarihine kadar 29 bin işçinin işsiz kalacağı Maliye Bakanı’’nın 14 Nisan 2005’’de Wolfensohn’’a yazdığı 5662 sayılı mektupta belirtilmişti. Bugüne kadar her konuda olduğu gibi özelleştirmeler konusunda da AB, Dünya Bankası ve IMF’’ye pek çok taviz verilmiş ancak yine de istenilen noktaya henüz gelinememiştir. Geniş kitlelere çözüm yoluymuş gibi gösterilen özelleştirmelerin aslında çözüm olmadığı ortaya çıkmakta, verimli kuruluşlardan uzun vadede fayda sağlanabileceği fikri daha ağır basmaktadır. Son Pektim olayı artık halkın bu konuda tahammül sınırını zorlamıştır. İşin komik yanı halen başbakan televizyonlara çıkıp, “paranın dininin imanının olmadığını” ısrarla söylemesi. Peki dünyada nasıl oluyor özelleştirmeler? Elbette bütün dünyada özelleştirme var. Ama bizim gibi stratejik ülkelerde hele hele dört yanı düşmanla çevrili ülkelerde ise çok farklı oluyor. Örnegin İsrail’’de. Son söz Savunma Bakanlığı’’ndadır. ’’Düşman ulusu’’duruma göre ihale süreci içinde kendisinin belirleyeceğini söyler; şöyle bir belirleme yapar: ’’Eğer, ihaleye katılacak bir şirket, düşman ulus sayılan bir ülkenin herhangi bir şirketinde yüzde 5’’ten fazla hisseye sahipse ihaleye katılamaz.’’ İsrail Telekom’’u özelleştirilir ve bu özelleştirmeye Amerika’’nın en ünlü Telekom şirketi AT&T katılır. Dünyanın en ünlü telekomünikasyon şirketi ihale dışı kalır. Çünkü AT&T’’nin Ürdün’’de böyle bir hissedarlık ilişkisi vardır. Ürdün, İsrail tarafından düşman ulus diye nitelendiğinden AT&T de düşmandan sayılır. İşte aradaki fark. Birisi kılı kırk yarıyor, diğeri ise paranın imanı olmaz diye düşman ülkeye stratejik tesisleri satıyor. Dikkat çekmek istediğim ikinci nokta ise dış borçtur. Türkiye’’nin dış borcu 220 milyar doları geçmiştir. AKP hükümeti Türkiye’’yi adeta bir dış borç batağına sürükledi. Her üç ayda bir Pektim gibi bir tesisi dış borç faizine veriyoruz. İşte seçime gidecek Türkiye’’de doğmamış çocuğumuz bile borç batağı içinde. Zira, en iyi hükümet tarafından idare edilsek bile bu borç 20 yılda kapanmaz. Ve 20 yıl doğacak çocuklarımız borçlu doğacaktır. Lütfen oyunuzu verirken, doğacak çocuğunuzun istikbalini düşünerek mühürü basın. Başbakanlar ve Özelleştirme Geliri (Milyar $) 1. R. Tayyip Erdoğan 20.8 2. Bülent Ecevit 6.4 3. Mesut Yılmaz 2.7 4. Turgut Özal 1.5 5. Tansu Çiller 1.3 6. Süleyman Demirel 0.6 7. Yıldırım Akbulut 0.4 8. Necmettin Erbakan 0.4 9. Abdullah Gül 0.1 Toplam: 34.2