Celalettin Can yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’yi en kanlı 
operasyonlarla acımasızca yönetenlerin, emekliye ayrıldıklarında, hiçbir şey yaşatmamışlar gibi bir “özür” bile dilemeden Türkiye’nin geleceğine dönük kimi düşünceler ileri sürdüklerini kaydetti.

Mehmet Ağar’ın “dağda eli silahlı gezeceklerine ovaya inip siyaset yapsınlar” dediğini anımsatan Can, “Kendi ifadesiyle bu ülkede en kanlı “bin operasyonu” yaparken aklı neredeydi?” diye sordu. Şimdi ise Kenan Evren’in eyalet sisteminden, Kürtlerin mecliste yer alması gereğinden bahsettiğini anımsatan Can, “Kendi diktatörlüğünde Kürt halkını işkencelerden geçirirken, Diyarbakır cezaevini Guantemala’dan beter bir cehenneme çevirirken, gencecik insanlara başka bir çözüm yolu bırakmadığı için ölüm pahasına dağa çıkmalarına neden olurken, bu ülkeyi kanlı bir iç savaşa sürüklerken aklı neredeydi?” diye konuştu.

Can, Türkiye’de barış ve kardeşlik içinde yaşamanın yolunun demokrasiden geçtiğini vurgularken, şöyle dedi:

“Anti demokratizmle, darbeyle, idamla, işkenceyle ilgili ne varsa onun simgesi olan eski bir darbecinin demokratik çözüm üzerine vaaz vermesi kabul edilemez. Biz barış içinde bir arada yaşamayı Türkiye’yi kanlı bir iç savaşa sürükleyenlerin sözleri üzerinden tartışmayacağız. Türk olalım, Kürt olalım referansımız ne bu ülkenin cunta şefleri ne de iç savaş operatörleri olacak. Kitap yakıp kitap bağışlayan, Kürt’leri yakıp sözde Kürt’lerin hakkını savunan mantık şaşkın militaristin ya da timsahın gözyaşlarından başka bir şey değildir. Kandan kına yakılmaz.”