AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendisiyle çeliştiğini belirterek, "Bugün Acarkent olarak Türkiye gündemine oturan, kamu vicdanını yaralayan olayın Acar ismi, Baykal'ın milletvekili adayları içinde pırlanta isimdi" dedi.
Kapusuz, yaptığı yazılı açıklamada, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dün partisinin grup toplantısındaki sözleriyle niyetini ortaya koyduğunu kaydetti.
Recep Tayyip Erdoğan'ın halk tarafından takdir edilip Başbakan yapıldığını ve baş tacı edildiğini" kaydeden Kapusuz, Baykal'ın bunu da içine sindiremediğini ifade etti.
Baykal'ın kendisiyle de çeliştiğini belirten Kapusuz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Bugün Acarkent olarak Türkiye gündemine oturan, kamu vicdanını yaralayan olayın Acar ismi, Baykal'ın milletvekili adayları içinde pırlanta isimdi. 2002'nin 15 Eylül'ünde gazeteci Yavuz Donat ile yaptığı söyleşide Sayın Baykal, Funda Acar'ı 'pırlanta isimler' olarak lanse ettiği isimler içinde birinci sırada sayıyordu. İşte Sayın Baykal'ın Türkiye'ye gösterdiği özen ve yolsuzluk hassasiyeti de budur. Dönemin Beykoz Belediye Başkanı'nın ismi İnternetteki arama motorlarına girildiğinde; bu skandal ile hangi siyasi amblemin bir araya geldiği görülecektir. Bütün olumsuzlukların altından bu amblem çıkmaktadır. Sayın Baykal'ın telaşı da budur."
Baykal ne dedi
CHP lideri Deniz Baykal, Acarkent'le ilgili iddialar çerçevesinde ismi geçen eski Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler'in DSP'den CHP'ye geçtiğinin anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Bizi ilgilendiren bu olayın sorumlularının olay sırasındaki ya da olaydan sonraki siyasi bağlantılarından çok konunun esasına yönelik rollerinin ortaya konulması ve yargı sürecinin kesintisiz etkili işlenmesinin sağlanmasıdır. Maalesef, İstanbul'da çok büyük soygun yaşanıyor. Doğa tahrip ediliyor. Bu iktidarın hazırladığı Kentsel Dönüşüm Yasa Tasarısı şu anda TBMM Bayındırlık Komisyonu'nda. Bu tasarı içinde yüzlerce Acarkent var. Acarkent suiistimallerinin kapısını açacak olan bir tasarı şu anda komisyonda görüşülüyor. İktidarın bu konudaki yaklaşımı ortada. Bunları biliyoruz. Hiç bir kimsenin arkasında saklanamayacak kadar bu iktidarın sorumluluğu açık biçimde görünüyor. Acarkent olayında da düzenlemeye yol açan yönetmeliğin altında bugünkü orman bakanının da bulunduğu öğrendik. Türkiye'de maalesef kent yağması
doğayı da tahrip ederek sürdürülüyor. Bunun içinde yer almış pek çok kişi vardır. Bu kişiler hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar geçmişte hangi partiye mensup olurlarsa olsunlar bunların üzerine gitmek lazım. Bu insanların partileri bizim için önem taşımıyor. Bu bizim partidense de biz onun üzerine gideriz. Ona karşı mücadelemizi veririz. Ancak bazen mücadelemize rağmen partimizde kalmayı başarabilir."
CHP’den Beykoz için yeni iddia
CHP, “ormanlık alanda yapılaşma” tartışmalarında yeni bir iddiayı daha gündeme getirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kumkumoğlu, Serdaroğlu Özel Ormanı’ndaki yapılaşmayı durduran mahkeme kararına, Ak Partili Beykoz Belediye Başkanı’nın itiraz ettiğini ve belediyenin yanında müdahil olarak Acarlar İnşaat’ın da göründüğünü söyledi.
CHP’li Kumkumoğlu, İstanbul 3. İdare Mahkemesi’nin, Serdaroğlu Özel Ormanı’ndaki yapılaşmayı, yasal sınırların dışına taştığı gerekçesiyle durdurduğunu hatırlattı.
Bu kararın 4 Nisan 2006 tarihinde Ak Partili Beykoz Belediyesi tarafından temyize götürüldüğünü belirten Kumkumoğlu, temyiz dosyasında Acarlar İnşaat’ın belediyenin yanında davanın müdahili olarak göründüğüne ilişkin belgeyi dağıttı.
Kemal Kumkumoğlu, “Çevre Bakanı ile aynı partinin belediye başkanının yaptığına bakınca samimiyetten söz etmek mümkün mü” diye sordu.
Kumkumoğlu, Başkent Üniversitesi’nin Kızılcahamam’daki tesislerinin izninin iptal edilmesinin ise, üniversiteye bağlı BTV’nin hükümet karşıtı yayınları olduğunu öne sürdü.
aa
Yayın Tarihi :
6 Aralık 2006 Çarşamba 17:18:20
Güncelleme :6 Aralık 2006 Çarşamba 19:18:59