18
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

Ağar: Türkiye terör örgütüne endeksli siyaset üretemez

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, "Kan ve gözyaşı üzerinden hiçbir zaman siyaset yapmadık. Bu ancak müfterilerin kullanacağı lisandır" dedi.

Partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Ağar, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır ziyareti ve açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Başbakanı meseleyi halkla ilişkiler seviyesine indirgemekle suçlayan Ağar, Türkiye'nin bir iline yapılan ziyaretin sanki yurtdışına yapılmış bir ziyaret havasına sokulduğunu belirtti. Başbakanı dinlemeye gelenlerin sayısının azlığına dikkat çeken Ağar, "Bu durum, halkın hükümete olan güvensizliğinin ve söz verip de yapmadıklarına toplumun gösterdiği tepkinin bir göstergesidir" dedi. Hükümetin bölgeyi 3 yıl boyunca yok farz ettiğini, terör sıçrayınca böyle bir bölgenin olduğunun akıllarına geldiğini savunan Ağar, yılların getirdiği sorunlara yönelik somut bir adımın atılmadığını ifade ederek, "İnsanlara 15 milyon lira, 17 milyon lira cep harçlığı verildiği bir marifet gibi ifade edilmektedir. Yazıklar olsun. Bunun dışında söylenecek hiçbir bir şey yoktur" şeklinde konuştu.

Fabrika, iş isteyen insanların 'bedavacılığa mı alıştınız' diye azarlandığını belirten Ağar, bölgeye yönelik olumlu her adımın arkasında olduklarını vurgulayarak, "Ben buradan hükümete soruyorum, ne programınız var? Hangi somut projeniz var? neyi yapacaksınız? Hiçbir şeyi yapılmadığını ifade ettiğiniz, geçmişi kötülemekten başka hiçbir icraatı olmayan bir hükümet olarak ortadasınız" ifadelerini kullandı. Geçen sene Meclis'deki bütçe konuşmasında, iktidara, "Anadolu'ya, köylere kasabalara, şehirlere gidemez hale gelirsiniz" dediğini ve iktidar partisi milletvekillerinin itiraz ettiğini hatırlatan Ağar, "İktidar partisinin mensupları bugün Türkiye'nin her tarafında kasabalardan, şehirlerden, köylerden kovulmaktadır. Bu siyaset adına, demokrasi adına üzüntü verici bir olaydır" şeklinde konuştu.

Ağar, Türkiye'nin bir terör örgütüne endeksli siyaset üretemeyeceğini, Türkiye'nin millete dayalı bir siyaset üretmek zorunda olduğunu kaydetti. "Türkiye'de hükümetlerinin görevi budur" diyen Ağar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye bir örgütün şiddetinin gölgesi altında siyaset üretemez, ona endeksli bir siyaset üretemez. Türkiye milletin ihtiyaçlarına yönelik siyaset üretecek hükümetlere ihtiyacı vardır. Bu bakış açısı, bu söylemler Başbakanı altından çıkamayacağı ağır yüklerin altına sokmuştur. Kavranmamış mesele günü birlik siyaset nutkunun altına gizlenmiştir. Bu bir siyasi sorumluluğun gerektirdiği idrakten fevkalade uzaktır. Altı dibi doldurulmamış, alelacele yüksek beklentiler sunulmuş bir seyahat ve sonuçta halkın engin ve şaşmaz sağduyusu bir yalnızlıkla karşı karşıya bırakmıştır. Burada hüzün verici olan olay hükümetin ortaya koyduğu şartların karşısında düştüğü durumdur. Millet siyasete değil, AKP iktidarına karşı güvenini kaybetmiştir. Bu çok açıkça görülmüştür. Meseleyi kimlik sorununa indirgeyerek siyaset yapılamaz, böyle bir şey söz konusu değil."

"TÜRKİYE'DE BÖLGESEL MİLLİYETÇİLİK FALAN YOKTUR"

Diyarbakır gibi bölgenin en yüksek nüfuslu ilinde köyünden kasabasından bir tane adamın bile başbakanı karşılamaya gelmediğini savunan Ağar, oturup bunun üzerinde ciddi ciddi hesap yapması gereken başbakanın, azarlama gibi kronik huyunu Diyarbakır'da da devam ettirdiğini bildirdi. Ziyarette akılda kalanın tek unsurun Cahit Sıtkı Tarancı'nın güzel bir şiiri olduğunu savunan Ağar, Erdoğan'ın "Bölgesel milliyetçiliğe karşıyız, dinsel milliyetçiliğe karşıyız" sözlerine de tepki gösterdi. Ağar, "Bunlar ne demektir. Böyle bir kavram mı var dünyada? Türkiye'de doğu, batı, kuzey, güney bölgesel milliyetçilik falan yoktur. Türkiye milliyetçiliği vardır. Laf olsun diye konuşarak dibi doruğu olmayan laflarla kimsenin bir yere gidebilmesi mümkün değildir" değerlendirmesinde bulundu. Ağar, Türkiye'nin en temel sorularına ilişkin hiçbir inisiyatif alamayan bu iktidarı milletin uzun zaman daha sırtında taşımayacağını öne sürerek, "Anadolu'nun her yanından yükselen bu itiraz sesleri bu koltuklarda insanları oturtmayacaktır, oturtamaz da" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisi dönüşünde terörün kendi meselesi olmadığını belirterek, "Bu mesele Baykal'ın, Ağar'ın, Bahçeli'nin de olmalı. Bunların öyle bir derdi yok. Ama terör üzerinden siyaset yapılıyor" dediğinin hatırlatılması üzerine Ağar, o sözün içerisinde tek doğru tarafın terörün herkesin meselesini olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Görülen odur ki, bu sorumluluğun farkında olmayan Başbakan'ın ta kendisidir. Bu siyaset üstü bir meseledir. Bizim oy falan kaygımız yoktur. Bizim ülke kaygımız vardır, Türkiye kaygımız vardır, bizim masum canların gitmesine yönelik kaygımız vardır. Bir doları bulmayan günlük geliri olan insanlar vardır. Bu insanların olduğu yerde hangi hükümet başkanı gece rahat uyuyabilir. Kan ve gözyaşı üzerinden hiçbir zaman siyaset yapmadık. Bu ancak müfterilerin kullanacağı lisandır. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Terörle mücadelenin hiçbir yerinden nasip almamış insanların Türkiye'nin yönetimde şaşırdıkları ortadadır. Türkiye bir daha bu acıları yaşamasın diye ben siyaset yapıyorum. Bu bakımdan orada Kürt kökenli vatandaşlarımızla bizim kurduğumuz diyalogları kurmak için onların 30 fırın ekmek yemesi lazım hepsinin. Türkiye'nin her kökenden vatandaşı olacak. Bu Türkiye'nin zenginliğidir, bu Türkiye'nin farklılaşması Türkiye'de ayrımı getirmez. Mesajınızı bütün Türkiye'ye verin. Bu mesajın arka planında rejimle meselesi olanlara vereceğiniz mesajın gideceği bir adres yoktur. Millete vereceğiniz mesajın adresi büyüktür ve o mesaj Türkiye'yi bir yerlere doğru taşıyacaktır."

İHA
Yayın Tarihi : 14 Ağustos 2005 Pazar 14:11:38
Güncelleme :14 Ağustos 2005 Pazar 14:28:49


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?