27
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

Ağar: Ucuz siyasetin yolunu açtılar

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''Türkiye'de yıllardan bu yana üretmek yerine semboller üzerinden, değerleri çatıştırmak suretiyle ucuz siyasetin yolunu açtılar. Bugünkü ana muhalefet ile iktidar partisi din ve laiklik ekseni üzerinden çatışma yaratarak ülkeyi taşıyamaz'' dedi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis Toplantısında konuşan Ağar, 2002 yılında farklı söylemlerde bulunan AK Partinin iktidar döneminde, ekonomik alanda, görünürde bazı olumlu sonuçlar alındığını, ancak daha çözülmesi gereken çok büyük sorunlar bulunduğunu söyledi.

Ağar, siyasi istikrarın ülke gelişimindeki önemine değinerek, bunun da ''şeffaflık ve hesap verilebilirlik, öngörülebilirlik, yönetişim'' temellerine dayanması gerektiğini kaydetti.

Partisinin kamu, vergi ve yargı alanlarında reform ihtiyacına inandığını dile getiren Ağar, ''Dün, Hükümet çevresine yakın bir ismin, bir basın kuruluşundan şantaj aldığını duydum. Hukuka güvensizliğin bir sonucudur bu. Herkes hukuktan emin olmalıdır'' dedi.

Türkiye'nin AB'ye tam üyelik yolundan vazgeçemeyeceğini ifade eden Ağar, ''Son günlerde gündeme getirilen 'müzakerelerin askıya alınması' konusunu dile getiren biz değil, karşı taraf olmalıdır'' diye konuştu.

Meclis üyelerinin sorularını da yanıtlayan Ağar, laiklik tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine, şunları kaydetti:

''Türkiye'de değerler üzerinden çatışma yaratılmak suretiyle siyaset yapanlar var. Türkiye laik bir ülke, Türkiye imparatorluk varisi bir ülke. Böyle bir ülkedeki bütün insanlar bizim insanlarımız. Cumhuriyet, bütün insanların yasalar önünde eşitliğini ve başta kadın erkek eşitliğini getiriyor. Kadının her alanda olduğu gibi siyasette olmadığı bir ülke modern ülkeler arasında yerini alabilir mi?

Türkiye'de yıllardan bu yana üretmek yerine semboller üzerinden, değerleri çatıştırmak suretiyle ucuz siyasetin yolunu açtılar. Bugünkü ana muhalefet ile iktidar partisi din ve laiklik ekseni üzerinden çatışma yaratarak ülkeyi taşıyamaz. Türkiye dinin de inananın da inanmayanın da teminatı olmuş laiklik ilkesiyle birlikte, Müslüman bir ülke olarak modernlik yolunda yürümek durumundadır.''

''2020'NİN TÜRKİYESİ DAHA MODERN, DAHA SİVİL''

Başka bir soru üzerine de Ağar, ''2020 yılının Türkiyesi, elbette işsizlik ve enflasyon oranı yüzde 6'yı geçmeyen, ama bölgesinde belirleyici tek güç, dünya ile rekabet edebilen daha modern, daha demokrat ve daha sivil bir Türkiye, aradığımız Türkiye budur. Özgürlüklerinden geri adım atmayan, dünyanın sayılı silahlı kuvvetlerinden birinin varlığıyla kendi ekonomik ve politik gücünü pekiştirmiş, çevresine barış, güvenlik, hukuk üreten bir ülke olmalıdır'' dedi.

Meclis toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ağar, ''MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, CHP ile ortak yönlerinin arttığı'' yönündeki sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine, ''Kendi bilecekleri iştir. Biz daha sivil, daha demokrat, daha modern bir Türkiye için vizyonumuza devam ediyoruz. Millet ne takdir ederse o olur'' diye konuştu.

Terörle mücadele konusundaki bir soru üzerine Ağar, ''Biz Türkiye'nin her tarafında aynı sözü konuşuyoruz. Biz hukuk devletinin, gelişen, bütünleşen Türkiye'nin peşindeyiz. Bizim milliyetçiliğimiz Türkiye'nin birlikteliği üzerinedir. Türkiye'de sevgi, şefkat üreten siyasetçilere ihtiyaç var'' dedi.


TANIL KÜÇÜK

İSO Başkanı Tanıl Küçük de Hükümet'in başarılı politikalarını her zaman desteklediklerini ve zaaf noktalarını da gösterdiklerini belirterek, sanayicinin şu anda enerji girdi maliyetleri ve vergi konusunda bazı sıkıntılar yaşadığını, bunların giderilmesini ve dünya ile rekabet edebilecekleri bir ortama kavuşmak istediklerini söyledi.

Sanayinin talep ettiği iş gücü ile eğitim sisteminin yetiştirdiği insan kaynağı arasında büyük bir kopukluk ve uyumsuzluk bulunduğunu kaydeden Küçük, şöyle devam etti:

''Sanayimiz nitelikli ara eleman temininde büyük sıkıntı çekiyor. Bu sorunun çözümü için mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve yaygınlaştırmak zorundayız. Hal böyle iken geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Milli Eğitim Şurası'nın, bu meselelere çözüm bulmak yerine, ideolojik ve siyasi istismar iddiaları ile gündeme gelmesi son derece rahatsız edicidir. Bu, mesleki ve teknik eğitim ile ilgili sorunları daha da çözümsüz bir yapıya taşımaktan başka sonuç getirmeyecektir. Rekabet gücü ve istihdam açısından bu kadar önemli bir mesele, başka hesaplara kurban edilmemelidir, edilemez.'' Küçük, Türkiye'nin AB yolundan vazgeçemeyeceğini de belirterek, zaman zaman ilişkilerde tıkanmalar olabileceğini, ancak tam üyelik sürecine kararlılıkla devam edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
aa
Yayın Tarihi : 23 Kasım 2006 Perşembe 00:00:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?