AK Parti'de büyük çatlak!

AK Parti Antalya Milletvekili Mehmet Dülger, ABD'nin Irak'a kendi askerlerinin ölmesini önlemek için Türk askerinin gönderilmesini istediğini iddia etti.
     
     Dülger, ''Johny'nin annesi Maria anne de Mehmet'in annesi Ayşe anne değil mi? Bu durumda ben tezkereye nasıl (Evet) derim?'' diye sordu. Dülger, asker gönderme tezkeresinin hazırlanmasından önce ABD ile ''Gerçek iki partner gibi masa başında birçok soruya yanıt bulunması'' gerektiğini söyledi.
     
     Dülger, Irak'a asker gönderilmesine ilişkin görüşlerini açıklarken, öncelikle Hükümet, Türk Silahlı Kuvvetleri ve ABD'nin, kamuoyunun kafasında yer alan tereddütleri gidermesinin zorunlu olduğunu kaydetti. Asker gönderilmesinin ''Niye Irak'a asker gidecek? Orada ne yapacak? Harcamalar nasıl karşılanacak? Ne zaman geri dönülecek? Asker nasıl ikmal edilecek?'' sorularını içeren çok bilinmeyenli bir denklem olduğunu belirten Dülger, bu soruların yanıtlarının beklendiğini bildirdi. Kuzey Irak'taki Kürt güçlerinin Türk askerinin bölgeden geçmesini istemediğini, Şii Arapların son olaylardan sonra ayaklanma kararı aldığını kaydeden Dülger, şunları söyledi:
     
     ''Türk askeri nereden geçip gidecek? Bir güvenlik koridoru oluşturulacağı söyleniyor, bu koridora üç tane bomba atılır askerlerimiz şehit olursa ne olacak? Bir intihar komandosu beline bomba sarıp karargahımıza dalıp subaylarımızı öldürürse ne olacak? Bölgede çıkacak bir ayaklanma durumunda Katar'dan müdahale edilmesi istendiğinde bizim askerimiz ne yapacak? Bölgede büyük bir kargaşa yaşanıyor. 140 bin ABD askerinin yapamadığını 20 bin Türk askeri nasıl yapar? ABD kendi askeri ölmesin diye Türk askerini istiyor. Johny'nin annesi Maria anne de Mehmet'in annesi Ayşe anne değil mi? Bu durumda ben tezkereye nasıl (Evet) derim?''
     
     NEDENİNİ BİLMEDEN (EVET) DEMEM
      Dülger, Irak'a asker gönderme konusundaki durumu şu fıkra ile özetledi:
     
     ''Bir padişahın çok sevdiği veziri ölmüş. Yerine vezir aramaya başlamış, çok sayıda müracaat karşısında bir test yapma kararı almış. Bir tasın içine pislik koyan padişah, sadrazam olmak isteyenlerin bu pisliği yemesini şart koşmuş. Tüm sadrazam adayları tereddütsüz pislikten yemiş, sadece biri (Yerim ama niye? Ben mülahazasız pislik yemem) demiş. Bunun üzerine padişah bu kişiyi kendisine sadrazam seçmiş.''
     
     TEKSAS KURALLARI GEÇMEZ
      Türkiye ile ABD'nin gerçek iki partner gibi oturarak masa başında sorulara yanıt bulması gerektiğini belirten Dışişleri Komisyonu Başkanı Dülger, ''Onlar (Biz söyleyeceğiz, siz yapacaksınız) diyorlar'' diye konuştu.
     
     Dülger, Türkiye'nin çok zor şartlarda tüm dünyaya kafa tutarak Ulusal Kurtuluş Savaşı veren bir ülke olduğunu anımsatarak, ''Biz başka bir milletiz, başkalarına benzemeyiz. Teksas kuralları burada geçmez'' dedi.
     
     TBMM'de 1 Mart'taki tezkereye ''Hayır'' değil, ''(Evet, ama...)'' denildiğini kaydeden Dülger, endişe ve soru içeren bu tereddütü ancak gerçek bir dostun sergileyebileceğini belirtti. Dülger, tereddütlerin, ABD'nin müdahale sırasında Türkiye topraklarındaki karargahlarda en az 100 bin askerin bulundurulması, çok sayıda havaalanın hizmete açılması gibi ''Kabul edilemez taleplerinden'' kaynaklandığını, tarihte hiçbir Türk devletinin kendi topraklarında bu kadar çok muharip güce yer vermediğini anlattı.