30
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

Akman'a Erdoğan desteği

Almanya’da “yüzyılın dolandırıcılığı” olarak nitelenen Deniz Feneri e.V davasında, yargıcın “Türkiye’deki baş sorumlular” arasında adını saydığı ve RTÜK üyesi olduktan sonra yasalara aykırı şekilde 4 şirkette görev aldığı ortaya çıkan Zahid Akman, istifa etmeyeceğini açıkladı. Akman, “Ben geleceğimi düşünmek zorunda değil miyim? Çocuklarım için bir gelecek oluşturmaya çalışıyorum” diye konuştu.

Akman, NTV’de soruları yanıtlarken, istifa çağrılarına ilişkin olarak “İstifa etmemi gerektirecek en ufak birşey olsa, istifamı veririm. Onursuzca yapılan saldırıya verilecek en önemli cevap onurlu duruş sergilemektir. İddialar RTÜK faaliyetlerimle alakalı değil, tamamen geçmişe yönelik. Bu tür spekülatif iddialara karşı direneceğim. Bedeli neyse ödeyeceğim. Geri adım atmam” dedi.

‘Beni dinleselerdi’

Zahid Akman, olayların ortaya çıkmasının ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a giderek açıklamalarda bulunduğunu ve desteğini aldığını belirtirken, “Sayın Başbakan görevimin başında olmam gerektiğini ifade etti” dedi.
Akman, TBMM Başkanı Köksal Toptan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin istifa çağrılarına ilişkin olarak, “Ortadaki gürültüye bakarak ‘belki kenara çekilse gerçeklerin ortaya çıkmasına katkı sağlayabilir’ diye düşünmüş olabilirler. Saygı duyarım. Fakat beni dinledikten sonra bu açıklamaları yapsalardı herhalde bu açıklamaları yapmazlardı” diye konuştu. Akman, Toptan, Bahçeli ve CHP lideri Deniz Baykal’a istedikleri taktirde bilgi verebileceğini söyledi.

‘Önceki dönemde kaldı’

Akman, CHP’nin ticari faaliyette bulunduğu için RTÜK teşkilat yasasına göre istifa etmesi gerektiği iddiasına ise, “RTÜK hukukçularından da görüş aldık. 2005-2007 dönemi başkan olduğum dönem. Bu dönemki kurul üyeliğimle ilgili eksiklik varsa zaten o dönem de kalmış ve bitmiştir. 2007 yılından sonra RTÜK üyeliğine yeniden seçildim. Bir eksiklik varsa yeniden seçildiğim için bir eksiklik olarak artık görülmemeli” yanıtını verdi.

‘İki ortaklığım var’

Akman ticari faaliyetlerine ilişkin iddialar hakkında da, kendisinin iki ortaklığı bulunduğu bunun dışında hiçbir ticari faaliyetinin olmadığını söyledi. Elindeki tapu senedini gösteren Akman, “İki yatırım ortaklığım var. Bunlar gayrimenkul yatırım şirketidir. Birinin üzerinde arsa alımı vardır, diğerinde üzerinde Armada ortaklığı vardır. Bunlar çok önceden kurulmuş ortaklıklardır. 7 milyon dolarlık Armada alışverişi ortağı olduğum söyleniyor. İşte tapu. 41 milyar TL rakam var. Oradaki hissem bellidir. Hayat Şirketi ortaklığı yüzde 3 civarında. Benim hissem ise yüzde 1 civarındadır geneli içinde. ‘7 milyon dolar’ diyorlar bir kaç milyon dolara devredebilirim” dedi. Akman, limited şirketlere ortak olmasında kanuni bir engelin bulunmadığını belirtti.

‘Çocuğumun geleceği’

Armada’daki gelirinin kira olduğunu ve çocuklarının geleceğine yönelik yatırım yaptığını belirten Akman, şunları kaydetti:
“Binanızdan kira geliri alıyor olmanız ticari faaliyet midir? Bunlar benim çolumun çocuğumun geleceğidir. Bir bina almak, ortak hisse almak. Bunlar kayıtlı kuyutlu işlerdir. İki yıl önce üyeliğim (RTÜK) bitti. Ayrılsaydım ne olacaktı? Ben geleceğimi düşünmek zorunda değil miyim? 5 çocuk babasıyım. Ben haysiyetli şerefli bir insanım. Alnımın teriyle bileğimin hakkıyla, kuruşu kuruşunun hesabını vererek bu parayı kazandım. Çocuklarım için bir gelecek oluşturmaya çalışıyorum. 7-8 yıl önce gayrimenkul almanın bununla ne alakası var?”
Akman, Almanya’da yönetiminde bulunduğu kooperatifteki yolsuzluk iddialarına ise “1.5 yıl süreli yöneticiliğim var. 2005’te üyeliğim söz konusuyken ayrıldım. Ben ne kooperatif toplantısına katıldım ne herhangi bir belgesinde imzam var” karşılığını verdi.
Akman, bir süre sonra Almanya’ya gideceğini belirtirken, “Oraya gidip bu işleri temizleyeceğiz. Dom Kilisesi’nin önünde bir fotoğraf çektireceğim” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Zafer Mutlu’ya çağrıda bulunan Akman, “Elinizde bilgi belge varsa istediğiniz yerde tartışmaya hazırım” dedi.

‘Hodri meydan’

Karasal yayın başvurularına ilişkin karar aşamasına gelmişken, kendisinin istifa etmesi için kampanya başlatıldığını dile getiren Akman, “Bize bir müracaat yapan yayın gurubunun bu işle ilgili karar arifesindeyken beni bu kadar hedef alıp istifaya zorlamasını çok anlamlı buluyorum” dedi.

‘Yabancı servisler’ iddiası

Akman, kendisine yönelik iddiaları sadece Türkiye merkezli düşünmediğini belirterek, “Yabancı istihbarat örgütlerinin de içinde olduğu bir faaaliyet gibi geliyor. Bu son çalışmalar bu ülkenin çocuklarına ve gençlerine sahip olma çabamız birilerini rahatsız etti. Bunun altını çizerek söylüyorum” diye konuştu.

Başbakan’ın ‘arkandayız’ dediğini sanmıyorum

AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın Deniz Feneri tartışmalarıyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine “Arkandayız” dediği yönündeki açıklamasını tekzip etti

Fırat, “Ben tahmin etmiyorum, ben sayın Başbakan’ın böyle bir söylem söyleyeceğini tahmin etmiyorum. Kimse için söylemez, benim için de söylemez. Ben yardımcısıyım, bana da belli bir konu olduğunda ‘Ben senin arkandayım hiç merak etme’ demez. Şunu söyler; ‘Yasa içerisinde kaldığın sürece merak etme arkandayız’ der” diye konuştu.

‘Kaçıyorlar’

Fırat dün Habertürk’ün canlı yayın konuğu oldu. Program sunucusu, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun da geleceğini belirttiği halde, neden belirtmeksizin programa katılmadığını söyledi. Fırat, “Karşı karşıya gelmek istediğimizde kaçıyorlar, ama nereye kaçarsa kaçsın bir gün onu yakalayacağım. Olabilir genel başkandan izin alamamış olabilir. Genel başkan beni tanır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun ismini bundan sonra müfteri olarak değiştiriyorum” diye konuştu.

‘İş ve medya ayrılmalı’

Fırat, Erdoğan’ın Doğan Grubu gazetelerine yönelik boykot çağrısı anımsatılınca ise şöyle konuştu:
“Kimseyi boykot etmedik, açın Başbakan’ın konuşmasını kelime kelime bir kez daha izleyin, sayın başbakan ‘bu grubun gazetelerini almayın’ demedi. Biz iş hayatıyla medya hayatının birbirinden ayrılması gerektiğini düşünüyoruz.
Çünkü medya çok büyük bir güç. Ve servetlerinin temeli bakıldığı zaman da bunun temellerinde daima devletle yapılan işlerden dolayı kazanç sağlayarak o noktaya gelmiştir.”

Milliyet
Yayın Tarihi : 23 Eylül 2008 Salı 17:29:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?