Cumhurbaşkanı seçimi için son dönemece girildi. Başvurular 16 Nisan'da başlıyor. Teşkilatların fikrini alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şimdi de milletvekilleriyle gruplar halinde görüşmeler yapacak. Fakat isim hala telaffuz edilmiyor.

AK Parti'liler, "Cumhurbaşkanı Meclis içinden biri olacak" demekle yetiniyor.

Akıllardaki soru Başbakan Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkıp çıkmayacağı, kendisi olmazsa, kimi aday göstereceği. Bu sorunun cevabı 16 Nisan'da belli olacak.

AK Parti yönetimi bu ismi açıklamadan önce il teşkilatlarının görüşünü aldı, şimdi sıra milletvekillerinde.

Başbakan Erdoğan 5-10 Nisan tarihleri arasında yoğun bir trafik içinde olacak. Milletvekilleriyle 50'şerli gruplar halinde görüşecek, fikirlerini alacak.

Erdoğan bu görüşmelerin ardından Meclis Başkanı Bülent Arınç ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile istişare toplantısı yapacak.

Genel Merkez ise 16 Nisan öncesi son toplantılarını yapıyor. Bugün Bakanlar Kurulu sonrası Merkez Yürütme Kurulu toplanacak, parti teşkilatlarından gelen "cumhurbaşkanı kim olsun" anketinin sonuçlarını değerlendirecek.

Partililerden cumhurbaşkanlığı adaylığına ilişkin gelen açıklamalardan bazıları ise şöyle:

AK Parti İstanbul Milletvekili Egemen Bağış: 

Bağış, partililere yaptığı konuşmada, "Size layık bir cumhurbaşkanı seçeceğiz. Kim olursa olsun bugünden daha iyi olur" dedi.

Partilileri seçimlerle ilgili tartışmalara girmemeleri konusunda uyaran Bağış, "Bugüne kadar birçok kanunu iki defa geçirmek zorunda kaldık. Birçok atama ve kanun geri döndü. Cumhurbaşkanı'nın bu konudaki farklı görüşüne saygı duyuyoruz. Ama bir sonraki cumhurbaşkanının görüşlerine de saygı duyulmalı" dedi.

Cumhurbaşkanı seçilecek kişinin eşinin giysisinin de konuşulduğunu dile getiren Bağış, ''Başörtüsü sorununun aşılacağına inandığını ve bu konuda sabırlı olunması gerektiğini'' söyledi. Bağış, başörtüsünün mini etek ve bikini giyme özgürlüğüyle aynı olduğunu ifade etti.

AK Parti Grup Başkanvekili Salih Kapusuz: 

Kapusuz da, Aydın'da yaptığı konuşmada cumhurbaşkanlığı seçimini değerlendirdi ve milletvekilleri arasından herhangi birinin cumhurbaşkanı olacağını söyledi.

Kapusuz, Erdoğan ile ilgili tartışmalara istinaden de, "Erdoğan da cumhurbaşkanı olabilir. Beş yıl başarıyla İstanbul'u İstanbul yaptı. Beş yıldır Türkiye'yi demokrasi, insan hakları, özgürlük ve laiklik açısından temsil etti. Demokratik bir ülkede bunların konuşulması bile ayıptır" dedi. 

Kapı kapı dolaşan çeteler var 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de bahar çiçeklerinin açtığı döneme gölge yapmak isteyenlere artık kimsenin prim vermediğini belirterek, "Belirli çeteler vardı hani, geçmişte; artık, bu çeteler kendine müşteri bulamıyor." dedi. Erdoğan, yıllardır demokrasiden bahsettiğini belirttiği Baykalı da kendine göre davetiyeler çıkarmakla suçlayarak, "Beyaza ak demesini bil. Bunun faturasını millet sandıkta iyi kesecek" ifadesini kullandı.

Çeşitli açılış ve incelemelerde bulunmak üzere Eskişehir'e gelen Başbakan Recep Tayip Erdoğan, gece saatlerinde AK Parti teşkilatlarıyla Anemon Oteli'nde yemek yedi. Yaptığı konuşmada, "Kapı kapı dolaşan çeteler var" diyen Erdoğan, milletin sahte gündemlere prim vermeyeceğini vurguladı.

Erdoğan şunları kaydetti: "Bakın belirli çeteler vardı hani, geçmişte; artık o çeteler bile kendilerine müşteri bulamıyor. Niye, ülkenin bu her tarafı yemyeşil olmuş, bahar çiçekleri açmış bir dönemine gölge yapmak isteyenlere, artık kimse pirim vermiyor. Başka kapıya diyor. Bazıları dolaşıyor ya kapı kapı. Hatırlıyorsunuz, dolaşıyorlar kapı kapı. Ama pek müşteri bulamıyorlar. Niye? Aklıselimin yolu birdir. Bulamıyorlar, bulamayacaklar, bulamazlar. Niye? Artık aklıselim bir yerde buluşuyor. Eğer demokrasiyse, demokrasi yanlışta birleşmek değildir. Demokrasi, halkın çoğunluğunda birleşmektir. Ortak akıldır aslında, demokrasi. Ve şu anda bu güzergahta yürüyen bir Türkiye var."

"Bize ancak millet sufle eder"

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, CHP Lideri Deniz Baykal'a da şu sözlerle yüklendi: "Yıllar yılı bu ülkede şöyle, böyle, demokrasi diyen ana muhalefet lideri, kendine göre davetiyeler çıkarıyor. Bunun faturasını, millet var ya, sandıkta kesecek; çok ağır kesecek. Niye, çünkü, bize bir yerler sufle edemez, herhangi sufle. Bize ancak millet sufle eder. Parlamentoda 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyeceksin, ondan sonra milletin egemenlik hakkını kalkıp kendine göre buradan böyle göndermeye çalışacaksın. Muhalefet etmek bu mudur acaba? Beyazı görüyorsun, illa muhalefet edeceğim diye bu beyazı, siyah ispat etmeye gerek yok; 'Bu beyazdır' diyemiyor. Bu bir cibilliyet meselesi aynı zamanda. Çok önemli bu. Çünkü vatanseverlik, milliyetperverlik, insanına aşık olmak ve çıtayı yükseltmek, sadece iktidarın çabasıyla olmaz. Muhalefetin de katkısı lazım."