22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

AKP nasıl kaybeder?

Sabah gazetesi köşe yazarı Emre Aköz, AKP'nin nasıl iktidara geldiğini, dünyanın hehgi nimetlerinden faydalandığını ve iktidarı hangi şartların yerine gelmesiye kaybedeceğini yazdı... Aslında teorik olarak bilinenleri dile getiren Aköz'ün "AKP nasıl kaybeder?" başlıklı yazısını ilgiyle okuyacağınızı umarız.. 

"AKP nasıl kaybeder?"

Hem burada, hem de TV'de defalarca altını çizdiğim bir noktanın tıpatıp aynısını, Uludağ Üniversitesi'nden siyaset sosyologu Prof. Ali Yaşar Sarıbay söylüyor:


Mevcut siyasi tablo, " Türkiye'nin uzun süredir yaşadığı bir sürecin sonucudur. Bu uzun süreç, Türkiye'nin kapitalistleşme sürecidir ve son aşaması da global kapitalizme eklemlenmesidir. AKP kapitalizme eklemlenmeyi dört buçuk yıldır çok hızlı yaptı ve en üst düzeye ulaştırdı. Üstelik Batı'dan çok farklı bir mekanizmayla yaptı bunu."


Nedir bu farklı mekanizma?


"Global kapitalizmin getirdiği nimetleri, yoksul kesimlere piyasa dışı mekanizmalarla yansıttı. Mesela sağlıkta yapılanlar piyasa dışı bir mekanizmanın halk lehine devreye sokulmasıdır. Bu yoksul kesimler, AKP iktidarında bu imkânlarla tanıştıkça ve küçük üreticilik belli ölçüde destek gördükçe sosyal dışlanmışlık duygusunu üzerlerinden atmaya başladılar. Sosyal ve siyasi hayata, ekonomiye dahil oldular." ( Neşe Düzel ile röportaj, Radikal, 30 Temmuz )

Ben bu durumu " AKP'nin karma politikaları " diye ifade ediyorum. ' Karma' kelimesi yerine ' eklektik' hatta ' melez' de diyebilirsiniz.
Peki bu karma politikanın bileşenleri neler?


"Liberalizm " ile " sosyal demokrasi ". Batı'daki " liberal partiler ", sermaye birikimini artırmak için ellerinden geleni yapar... Ancak bu süreçte ' kaybeden' konumuna düşen dar gelirlileri, fakirleri, işsizleri düşünmezler. " Biz hele pastayı büyütelim, onlara da sıra gelir " derler.


Buna karşılık " sosyal demokrat partiler " devlet kanalıyla 'kaybedenleri' ayakta tutmaya çalışır. Örneğin işsizlik sigortası öderler. Yani pastayı daha adil bölüştürmeye çalışırlar.


AKP ise bu iki temel politikayı harmanladı. Ne yaptı?


Kabaca şöyle: Bir yandan özelleştirmeler, serbestleştirmeler (rekabete açma) ve yabancı sermayeyi çekecek politikalarla Türkiye'yi küreselleşmenin bir parçası haline getirdi. Ekonomiyi büyüttü.


Ama aynı anda kaybeden kesimleri de destekledi: Bu desteği bir yandan devlet eliyle (mesela ' Köydes' ve 'Beldes' projeleri), bir yandan belediyeler (mesela kömür yardımı) ve parti (mesela sosyal yardım projeleri) kanalıyla yaptı.


Kaybedenlere yönelik bu destek politikaları karşısında çaresiz kalan CHP, " Altın dağıtarak, oyları satın alıyorlar " diye yaygara kopardı.
Halbuki İstanbul'un eski Belediye Başkanı, CHP'li Nurettin Sözen de varoşlarda süt filan dağıtmıştı.


Sözen'in yaptığı " sosyal demokrat politika " diye alkışlanmıştı. Benzeri bir şeyi AKP yapınca " oy satın alıyorlar " denildi.

Neyse... Gelelim başlıktaki soruya: AKP ne zaman kaybeder?


Yani yukarıda anlattığımız karma politika nasıl son bulur? Ve dolayısıyla da AKP inişe geçer?


Şu anda dünyada para bolluğu var. Bu parayı elinde tutanlar yatırım yapacak, borç verecek yer arıyor. Ve o devasa miktardaki paranın bir kısmı Türkiye'ye geliyor.


AKP, kaybedenleri o para sayesinde finanse ediyor, projeleri o para sayesinde uygulayabiliyor. Böylece de oyları topluyor.
Peki yabancı sermaye ne zaman Türkiye'ye gelmez?

İşte kötü senaryolar:


1) Kapitalizm, mantığı gereği, büyür büyür, sonra krize girer. Hele ekonomilerin birbirine entegre olduğu bu küreselleşme çağında, bir yerde
başlayan kriz hızla diğerlerine yansır. Böyle bir durumda Türkiye de zora girer.
2) ABD bir ülkeye (faraza İran ) savaş açar. Bunun için harcamalarını artırmak zorundadır. Piyasadan para çekmek için faizleri yükseltir. Türkiye'ye gelen yabancı para ABD'ye yönelir.
3) Birtakım maceracılar, siyaset dışı müdahalelerle Türkiye'yi istikrarsızlaştırır. Yabancı sermaye kaçar. Borsa düşer. Döviz ve faiz zıplar.

- Yukarıdaki şıklardan birincisi kaçınılmazdır. Bazı ekonomistler 20152020 yılları arasında bir " dünya krizi " bekliyor. Hatta " 2017 " diye tarih verenler bile var.


- Eğer diğer iki şıktaki gibi " siyaset kaynaklı " krizler olmazsa, AKP 2012'deki seçimde de birinci parti çıkar. Sonrasını bilemem.

emre aköz/sabah
Yayın Tarihi : 31 Temmuz 2007 Salı 15:49:21
Güncelleme :31 Temmuz 2007 Salı 15:49:59


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
celalaslan IP: 88.247.188.xxx Tarih : 31.07.2007 21:46:00
Ben Buradaki görüşlerin hiçbirine katılmıyorum.Bir kere ulufe dağıtma sosyal yardım değildir.Bu memlekette 84 yılda kurulmuş olan,fabrikalar,karayolları,deniz ve hava ulaşım kanalları yok pahasına yabancılara satılıyor ve elde edilen gelir,vergi afları ve anayasal aflarla vergi kaçakçılarına ve hayali ihracatçılara gidiyor.Ayrıca AKP iktidarından önceki 8 yılda bu memleket çok sıkı ekonomik güvenlik paketleri ile yönetildi.Yani 8 yıl acı çekildi AKP bir tepki oyuyla geldi ve mirasa kondu.şimdi deniliyorki AKP yoksul kesime kömür yardımı,alışveriş çeki ve altın dagıttarak sosyal yardım yaptı.Gazetelerde AKP nin en büyük başarısı TOKİ konutları olarak gösteriliyor.Şimdi bir düşünün bakalım devletin görevi savunma,eğitim,sağlık ve sosyal güvenlik alanında vatandaşlarına hizmet götürmek midir yoksa mütehhahit bir firma gibi inşaat işleri ilemi ugraşmaktır yoksa ulufe dağıtır gibi kömür,altın ve alışveriş çekimi dağıtmaktır.AKP döneminde devlet tek bir kişiyi KİT lerde istihdam etmedi.TOKİ ihalesi alan mütehahitler kendi yandaşları oldukları halde kan ağlıyorlar.Hastaneler hala içler acısı durumda,gençler gelecekten korkup evlenemiyor sosyal güvence yok,eğitim özel okulların insafına kalmış devlet okullarında haraç toplanır gibi öğrencilerden para toplanıyor.Özelleştirmelerden gelen paralar gençlerimize iş kapısı açacak yerde hayali ihracatçı yandaşların girdiği hapis kapılarını açıyor.Ancak AKP nin 2012 seçimlerinde iktidar olacagına katılıyorum çünkü AKP halkın cehaletini iyi kullanıyor ve dini duygularını çok iyi sömürüyor.Medeni bir memlekette devlet sadece konut yaparak bu kadar çok prim yapamaz çünkü.Zaten elindeki oy mührünü,çocugunun gelecegi olarak değilde bir torba kömüre eşdeğer gören bir halk AKP den daha iyisinede layık değildir.