1
Mayıs
2025
Perşembe
SİYASET

AKP 'Recep Bey'e çok kızdı

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “seçimlerde herkes boyunun ölçüsünü alacak. Sayın Başbakan neden korksun ki Sayın Kılıçdaroğlu'ndan?” dedi.

Çelik, CHP 33. Olağan Kurultayı'na ilişkin sorularını yanıtladı. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yolsuzluklar konusundaki değerlendirmeleriyle ilgili “Sayın Kılıçdaroğlu'nun veya partisinin bizim mensuplarımızdan birisiyle ilgili olarak bildiği bir şey varsa bunu Cumhuriyet savcılıklarına çok rahat verebilirler. İhbar edebilirler, 'bakın şurada şu yolsuzluk var, şurada şu usulsüzlük var' derler ve bunun üzerine gidilir” dedi.

Yolsuzluğun söylemini dile dolamanın anlamlı olmadığını, yolsuzluğun üzerine gidilmesiyle, gerekenin yapılmasıyla söylemlerin anlam bulacağını ifade eden Çelik, Ak Parti'li hiçbir belediye başkanının dokunulmazlığı olmadığını anımsatarak, belediye başkanlarıyla ilgili bir bilgi veya belgenin olması halinde Cumhuriyet savcılıklarına konunun götürülebileceğini söyledi.

Bakanlarla ilgili yolsuzluk iddiası olması halinde bunu gündeme getirip suç duyurusunda bulunabileceklerine belirten Çelik, “Fakat somut bir şey ortaya koymadan, ortaya delil koymadan, söylediklerini ispat etmeden sürekli olarak yolsuzluklardan söz edeceksiniz ve başkalarının yolsuzluklarından söz ederken de kendi dürüstlüğünüzü ön plana çıkaracaksınız... Dürüstlük söylediğinizi ispat etmeyi gerektirir. Eğer ispat edemiyorsanız, siz suçsuz olanlara kara çalmak amacıyla bunları söylüyorsanız bunu adı iftiradır. Bugüne kadar da bu şekilde sadece bir şeyi diline dolayanlar, bir şeyi söyleyenler hiçbir zaman da bir şey yapmamıştır. Onun gereğini ortaya koyacaksınız, ispat edeceksiniz” diye konuştu.

Sayın Kılıçdaroğlu “bundan sonra yolsuzluklarla mücadele edeceklerini” söylemini “demek ki bugüne kadar vazifelerini yapmamışlar” şeklinde yorumlayan Çelik, muhalefet partilerinin görevlerinden birisinin de denetim görevi yapmak olduğuna dikkati çekti. Çelik, “Eğer bugüne kadar bildikleri bir yolsuzluk, ispatlanabilir, elle tutulabilir, gözle görülür, belgelerle ortaya konabilir bir yolsuzluk varsa ve bunun üzerine gitmemişlerse, bunu savcılıklara bildirmemişlerse o zaman kendi görevlerini yapmamışlar demektir. Böyle bir şey olsaydı bunu davul zurna ile ayan, beyan ilan ederlerdi. Dolayısıyla bu sözler çok anlamlı değil” dedi.

“HER TARAFI DÖKÜLEN BİR ARABA DÜŞÜNÜN”

Yolsuzluklar konusunda uluslararası araştırmalar yapıldığına değinen Çelik, “geçmişle mukayese edilemeyecek kadar yolsuzluklarda azalma var” dedi.
“CHP eğer gerçekten zihniyetini değiştirirse, o her şeyi inkar eden, her şeyi elinin tersiyle reddeden, 'hayır olmaz' diyen, 'yaptırmayız' diyen, statükonun bekçiliğini yapan tavrını sürdürürse hiç kusura bakmasınlar CHP'nin başına kim gelirse gelsin bir anlam ifade etmez” diyen Çelik, “1978 model, her tarafı dökülen bir araba düşünün, siz onun başına, kaptanlığına F1 pilotu Schumacher'i getiriyorsunuz... Bir şey ifade eder mi? CHP bir zihniyet devrimi yaparsa, CHP gerçek anlamda halkın, milletin partisi olursa bir anlam ifade eder. Aksi taktirde bir anlam ifade etmez” değerlendirmesinde bulundu.

“HERKES BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALACAK”

Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu 'Sayın Başbakan benden ürkmesin, korksun, iktidara yürümüyoruz, koşuyoruz' diyor. Siz şans tanıyor musunuz Sayın Kılıçdaroğlu'na?” şeklindeki soruya “Sayın Başbakan benden ürkmesin, korksun' diyor. Bu bile kesinlikle şık olmayan, kesinlikle sokak ağzıyla, sokak jargonuyla bir konuşmadır” yanıtını verdi.

Hüseyin Çelik, “Demokrasilerde kimse kimseden korkmaz. Halkın iradesi karşısında herkesin boynu kıldan incedir. Sonuçta seçimlerde herkes boyunun ölçüsünü alacak. Sayın Başbakan neden korksun ki Sayın Kılıçdaroğlu'ndan? Sayın Başbakanımız, O'nun ağasından da korkmadı. Yani Sayın Baykal'dan da korkmadı. Biz onlardan öncekilerden de korkmadık. Sayın Kılıçdaroğlu'ndan da hiç korkmuyoruz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun, tartışma zeminine davet ettiği Başbakan Erdoğan üzerinden prim yapmaya çalıştığını söyleyen Çelik, Başbakan Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu'nun sözlerine değer atfederek cevap vereceğini düşünmediğini söyledi.

“Korkularla, düellolarla siyaset yapılmaz” diyen Çelik, şunları kaydetti:
“Bunlar soğuk savaş döneminin söylemleridir. Sayın Kılıçdaroğlu akıllı bir siyaset yapacaksa bu tür yakışıksız ifadeler kullanmamalıdır. 1970'li yılların modasıyla eğer halka cazip geleceğini ve kitleleri peşine takıp iktidar olacağını düşünüyorsa bence bu ham hayal. Bazı sipariş kamuoyu anketleriyle 'CHP fırladı' sonuçlarını ortaya koymak da aslında çok doğru değil. Sayın Kılıçdaroğlu bu şekilde beklentileri yükseltip kendi tabanını hayal kırıklığına uğratabilir; üç gün sonra “bizim başarısızlığımızın nedeni Kılıçdaroğlu'dur' söylemiyle de muhatap olabilir.
Her zaman aklı başında, ayakları yere basan bir şekilde olmak lazım. Sayın Kılıçdaroğlu daha ilk günden böyle bir söylem kullanırsa kendi tabanında da bir hüsran yaşatabilir, bir hayal kırıklığı yaşatabilir. Söyledikleri ayakları yere basan, ciddi anlamda hesaba, kitaba dayalı, projeye, vizyona dayalı şeyler değil, hamasi nutuklardır. Dolayısıyla hamasetle kimsenin karnı doymaz.”''

SİYASET NEZAKETTEN SOYUTLANMAMALI''

Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Kurultaydaki (Recep Bey) söylemi konusuna ilişkin soruya, ''Doğrusunu isterseniz bu üslup gerçekten çok yakışıksız bir üsluptur, çok yadırgayıcı bir üsluptur. Anamuhalefet partisinin başına geçecek olan bir insan ilk adımında bu şekilde sokak jargonuyla konuşmaz. Sonuçta insanların anladığı dilden konuşmak, onlara hitap etmek bir siyasetçi için ek bir avantaj olabilir ama ülkenin başbakanına 'sayın başbakan' demeyi bile fazla gören bu zihniyet özellikle soğuk savaş dönemlerindeki siyaset anlayışını çağrıştırıyor'' karşılığını verdi.

Süleyman Demirel'in, Bülent Ecevit'e 'hükümetin başı' diyerek hitap ettiğini anımsatan Çelik, TBMM'de bazı milletvekillerinin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için ''Abdullah Gül'', Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için ''Tayyip Erdoğan'' dediklerini belirtti.

Çelik, şöyle devam etti: ''Şimdi Sayın Kılıçdaroğlu bunu biraz daha ileri götürerek 'Recep Bey, Recep Bey' diyor. Yani sokaktaki herhangi bir vatandaştan söz eder gibi ya da herhangi bir devlet memurundan, Ahmet'ten, Mehmet'ten söz eder gibi bir üslup tercih etti. Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu şekilde hitap etmesi Sayın Başbakan'a bir şey kaybettirmez. Sayın Başbakan, 'dünyanın en etkili 17. kişisi' seçilmiştir. Bütün dünyada, doğuda, batıda, kuzeyde, güneyde etkinliği olan, tanınırlığı olan, Türkiye adına saygınlık uyandıran bir insana kendi ülkesindeki bir siyasi parti liderinin 'Sayın Başbakan' demeyi bile kendince çok görmesi ve adeta 'Recep Bey' diyerek kendince O'nu sıradanlaştırmaya çalışması çok yadırgayıcı bir şeydir. Biz bugüne kadar Deniz Baykal'a 'Sayın Baykal' dedik. Bu tarz, herkes tarafından kabul edilmiş ve benimsenmiş bir tarzdır. Bunu sanki hiç bilmiyormuş gibi bunun tamamen dışında bir söylem kullanması sokak jargonuna önem vereceği anlamına geliyor. Bu da son derece yakışıksız.''

Siyasetin bir rekabet zemininde yapıldığını ancak nezaketten soyutlanmış bir rekabetin asla ve asla kabul görmeyeceğini vurgulayan Çelik, ''Siyaset nezaketten soyutlanmamalı'' dedi.

En küçüğünden en büyüğüne kadar bütün siyasi partilerin şüphesiz ki kendilerinin rakibi olduklarını belirten Hüseyin Çelik, ancak hiçbir partinin AK Parti'nin düşmanı olmadığını ifade etti.

''Düşmanlık zemininde siyaset yapmamak lazım'' diyen Çelik, Kemal Kılıçdaroğlu'na bunları hatırlatmakta yarar gördüğünü söyledi. İnsanın üslubunun o insanın kişiliğini ortaya koyduğunu kaydeden Çelik, kötü üslubun karşı tarafa bir eksiklik getirmeyeceğini dile getirdi.


 

AA
Yayın Tarihi : 23 Mayıs 2010 Pazar 20:11:49
Güncelleme :24 Mayıs 2010 Pazartesi 14:15:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
İsa TOPALOĞLU IP: 92.44.42.xxx Tarih : 23.05.2010 23:21:18

Millete, '' Ananıda al git ''derken Siz kibar konuşuyordunuz.. Şimdi ''Recep Bey''e kızmışşınız.. Cevaptaki kibarlığa Bak.. '' Herkes boyunun ölçüsünü alacak'' Bu kafa milli eğitim bakanlığı yaptı.. Şimdi; Okullardaki Tacizcileri bu kafa atadı... Sanki Allah'tan torpilliler..(ABD den torpilli olduklarını biliyor millet..) Hep başkası boy ölçüsü alacak..  Sizlerde yakında göbek ve servet ölçüsü vermeye başlarsınız..


ahmet IP: 78.175.17.xxx Tarih : 24.05.2010 00:20:45

sayın erdoğan seçimlere ilk girdiğinde deniz baykal aynı kelimeleri söylemişti gelsinde boyunun ölçüsünü alsın diye eski siyasetçiden bıkan halk tayyip erdoğana yönelmiş baykalda zoraki muhalefet olmuştu korkarım artık erdoğan olsun hüseyin çelik olsun eski siyasetçiler halk onlardan da sıkıldı yeni ve dürüst insanlar arıyor özellikle halkın faydasına çalışacak  hem son günlerde halkın akp ye bakışının değiştiğini farkındayız  mesela maden kazasından sonra halkın başbakanın üstüne yürümesi belki dönüm noktası oldu siz  hala daha halk arkamızda diyorsanız  cesaretinize ve  özgüveninize hayranım 


sade vatandas IP: 88.252.57.xxx Tarih : 23.05.2010 23:58:59

timuçin ve isa by.Her şeyi bilmenize gerek yok.hadddinizi bilin yeter


vatandaş58 IP: 78.167.136.xxx Tarih : 24.05.2010 12:33:11

akp liler sayın kılıçtaroğluna kızdıklarına göre demekki korku sarmaya başlamış,ne korkusu  derseniz ilk genel seçimde akp nin iktidarı kaybetme ve yargılanma korkusu. bence de herkes genel seçimde boyunun ölçüsünü alacak,bu kılıçtaroğlu akp yi bitirecek.iktidara sol,,akp ye de yol göründü.


altınoluklu hüseyin IP: 88.236.156.xxx Tarih : 24.05.2010 02:57:01

AKP nin söylemlerine inanmıyoruz.Bakan ÇELİK in CHP ye dediğine bakıın.. Cumhuriyet savcılıklarına çok rahat verebilirler. İhbar edebilirler, 'bakın şurada şu yolsuzluk var, şurada şu usulsüzlük var' derler ve bunun üzerine gidilir” dedi.

Yolsuzluğun söylemini dile dolamanın anlamlı olmadığını, yolsuzluğun üzerine gidilmesiyle, gerekenin yapılmasıyla söylemlerin anlam bulacağını ifade eden Çelik, Ak Parti AK sütten çıkmış kaşık misalidir. diyor. DENİZ FENERİ NE OLDU ?


elmas demir IP: 194.27.49.xxx Tarih : 24.05.2010 09:20:20

Sayın Başbakanımıza Recep Bey deyip, aldığı tepkilerden sonra da bu, saygının ifadesidir diye yan çizen bir lider olur mu? Milletten ve Sayın başbakanımızdan özür dileyinceye kadar onu Tunceli'li Kemal olarak adlandıracağım. Sayın Baykal kim sen kim... Altın tepside sunulan başkanlığın kıymetini bil.


yasar ertas IP: 94.101.46.xxx Tarih : 24.05.2010 11:05:05

Yillarin aliskanlıgi disiplinsizligi edebiyat kültürü insanlarin insanlara hitap etme kültürü maalesef bizde yoktur Bir is yerinde telefona cikan  kahve kültürünle konusmaktadir  Bunuda hic bir parti simdiye kadar ele almamistir. Hakaret le ilgili önemli bir cezalara raslanmamaktadir.Agzi olan konusuyor. Kulagi duymuyor

Mevkiye göre bir insan Bey olmamali Kisiye göre efendi olmamali Hey gel olmamali senli benli sizli bizli konusmalar egitilmeli enseye tokat  ...ata sözü cürütülmeli

üc örnek Okul hademesine Efendi diyoruz Savciya savci bey diyoruz isciye Hey diyoruz Oluyormu bu siz karar verin Receb bey deyince neye güvenerek kiziliyor hakliysa hakaretten ver mahkemeye Bizde halk olarak örnek görelim   isi rayina sokalim.


tunç abay IP: 88.252.92.xxx Tarih : 24.05.2010 10:38:04

 şimdi muhalefet nihayet istenilen demokratik seviyesine geldi.dengeler en azından eşite yakın denilebilir.artık daha adil ve yapıcı demokratik şekilde bir seçim sürecinde yeni umutlar eşliğinde yola çıkılacak.bu açıdan millet açısından sevindirici bir gelişmedir.herkese kolay gelsin.iyi olan kazansın,nihayetinde bir hizmet yarışıdır.


murat taş IP: 95.10.111.xxx Tarih : 24.05.2010 01:46:20

yusuflar basmış ampule hadi bakalım sizin de son kullanma tarihiniz geçti benden size bir daha oy yok şimdi sıra kılıçdaroğlunda bu sefer bizim temsilcimiz o olacak sizi getirdiğimiz gibi götüreceğiz o zaman boy ölçüsünü görürsünüz bize güvenerek milletin namuslu adamlarına iftira atmanın bedelini hem seçimde hem de ahirette göreceksiniz yaşasın KILIÇDAROĞLU


timucinceyhun IP: 78.171.172.xxx Tarih : 23.05.2010 22:55:21

Birkaç gündür takip ediyorum da, yandaş medya Sayın Kemal  Kılıçdaroğlu'na karşı bayağı hücuma geçti.O'na karşı bayağı muhalefet ediyorlar.Demek ki rahatsız oldukları bir durum var.Kemal Kılıçdaroğlu'nda bayağı iş var.Doğru yolda.