22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

AKP'de Şener- Erdoğan depremi

Önce hiç böyle açıklanmadı...  Tam bir cemaatci veya Makyavelist (ikisi arasında da fark  yok aslında) siyaset geleneği ortaya kondu... Sorun yok gibi sunuldu  olay...  Sonunda Kafkasya- Çeçen kökenli Sivaslı  Abdüllatif Şener, "22 Temmuz seçimlerinde AKP'den aday değilim" dedi... 

Haberin duyulmasından kısa bir sörü sonra da (aslında aynı gün)  Şener'in Sivaslı hemşehrileri "ölüm orucu"na başladı... 

Çünkü Şener Sivas'ta çok seviliyor...

Şener'in istifası ve...

Anlaşıldığı  kadarıyla askerin AKP yönetimine verdiği muhtıra AKP'de büyük bir fırtına koparmış...

Askerin verdiği muhtıra AKP'yi bölüyor mu?...

Siyaset kulislerinde en çok sorulan ve cevabı alınamayan soru bu..

Her ne kadar Abdüllatif Şener,  vekil adaylığı için, Erdoğan'dan bir teklif gelmesini beklemek gibi bir  "köleci istek" öne sürmesine karşın; ve bu  süreçte Abdullah Gül'ün,  Şener'in, Erdoğan'la barışmasına kısa bir süre de olsa vesile olmasına karşın... Sonuç olarak işler hiç de AKP için olumlu sonuçlanmadı...

En sonunda  Milli Görüş sonrası bir siyasetin önemli ismi Abdüllatif Şener, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AKP'den aday olmayacağını açıkladı. 

AKP'nin en önemli isimlerinden Şener'in kararı siyaset sahnesine tabii ki bomba gibi düştü. 

Kenthaber olarak bu haberi, Hürriyet gazetesinin iki yazarının köşe yazısı ile veriyoruz... Önce Şener haberleri sonra da köşe yazıları...

Herkes sustu Şener son sözü söyledi...

Dün bir TV'de canlı yayınlanan basın toplantısında habercilerin karşısına çıkan Şener, kişisel bir karar verdiğini ve siyaseti bırakmayacağını, AKP'deki görevine devam edeceğini söyledi. 

Devlet Bakanı ve Sivas Milletvekili Abdüllatif Şener, 4 dönemdir milletvekilliği görevinde bulunduğunu ifade ederek, 22 Temmuz'da aday olmayacağını söyledi. 

Şener şöyle devam etti:" Siyase noktalamak ayrı bir iş, aday olmamak ayrı bir iştir. Ben 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili adayı değilim. bunun anlamı şudur, bu sade milletvekili adaylığı ile ilgili bir tercihtir. Siyaseti topyekün bırakma değildir. Ak Parti kimliğim ve siyasetim devam edecektir" dedi. 

Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Şener, 2002 seçimlerinde Sivas'tan milletvekili seçilmişti.

ÖNCEKİ HABERLER

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, milletvekilliği için adaylık başvurusu yapmadığını söyledi.

Şener, AK Parti grup toplantısında, gazetecilerin, milletvekili adayı olup olmadığı yönündeki sorusu üzerine, "Başvuru yapmadım" dedi.

"Başbakan aday gösterirse olacak mısınız?" sorusuna Şener, "Kısa zamanda gerekli açıklamayı yapacağım" yanıtını verdi.

YAZICI, "BAŞVURDU" DEDİ

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener’in, milletvekili adaylığı başvurusunda bulunduğunu bildirdi.

Yazıcı, AK Parti grup toplantısında, gazetecilerin, "Şener’in adaylığında bir sıkıntı olduğu söyleniyor" sözleri üzerine, Abdüllatif Şener’in adaylık başvurusunu yaptığını söyledi.

Başvurusunu ne zaman yaptığının sorulması üzerine Yazıcı, "Zamanını bilmiyorum ama adayımızdır. Sayın Şener, adaylardan birisidir" dedi.

Hayati Yazıcı, "Evrakını tamamladı mı?" sorusuna, "Herhalde tamamlamıştır, tetkik etmedim" yanıtını verdi.

"Şener ile aralarında bir sorun olduğu" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de Yazıcı, şunları söyledi:

"Benimle kimsenin arasında bir sorun olmaz. Çünkü ben teşkilat başkanıyım. Bundan ötürü benimle yaşanacak bir sorun olmaz. Gazetelerde yazılanlar da... Telefon kapattı mapattı... Onların da hiçbiri doğru değil. Kendisiyle görüştüm doğrudur ama bizim parti adabımızda hiç bir kimse, genel başkan yardımcısına, teşkilat başkanına telefon kapatmaz.

Böyle bir şey olmaz, olmadı da..."

"DEVAM ETMEYE KARAR VERDİ"

"Kriz çözüldü diyebilir miyiz?" sorusuna Yazıcı, şöyle yanıt verdi:

"Kriz yoktu, niye bu kadar kriz olarak nitelendiriyorsunuz, bilmiyorum.

İnsanların çok doğal hakkı. Yeni durumlarını değerlendirebilirler, başka projeleri olabilir. Kendi kafasında tasarladığı birtakım projeler vardır. 16 yıldır parlamentoda... Durumunu değerlendirmiş, sonra da tekrar devam etmeye karar vermiştir." Hayati Yazıcı, "Küskünlük var mıydı, bunun sebebi küskünlük müydü?" sorusuna, "Sanmıyorum" karşılığını verdi.

Yazıcı, "Sivas’tan mı aday?" sorusu üzerine, "Başvuruda nereyi gösterdiğini bilmiyorum ama herhalde Sivas" dedi. AK Parti Sivas Milletvekili Selami Uzun ise Abdüllatif Şener’in milletvekili adaylığıyla ilgili sorular üzerine, "Ben bu konuya cevap veremem, sayın bakan gelir ona sorarsınız. Onun hakkında ne diyeyim.

Konu tamamen Sivas’a has değil. İçlerinden bir tanesi belki Sivas ama Sivas’a has değil" diye konuştu.

ERDOĞAN İLE NE GÖRÜŞTÜ?

Aday olmayacağını söyleyerek AK Parti'de krize yolaçan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, Meclis’teki çalışma ofisinde Erdoğan ile bir araya geldi.

Bu görüşmede Erdoğan’ın Şener’e "Sen bize lazımsın" dediği de öğrenildi.

Şener’in, başbakandan "gel aday ol" çağrısı gelmeden aday olmama kararı aldığı, adaylık başvurusunu da bugüne kadar bu nedenle yapmadığı öne sürüldü.

Başvuru yapmadı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, milletvekili adaylığı için henüz başvuru yapmadığını açıkladı. 

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı'nın adaylık başvurusunu yaptığını açıkladığı Şener, AK Parti TBMM Grup Toplantısı devam ederken, Grup Salonu'na geldi. Toplantı sona ermeden salondan ayrılan Şener, gazetecilerin soruları üzerine henüz adaylık başvurusunu yapmadığı ifade etti. Şener, 'Siyaseti bırakıyor musunuz' şeklindeki soru üzerine, değerlendirdiği konunun sadece 22 Temmuz seçimlerinde aday olup olmama konusu olduğunu belirtti. Şener, bugün bir açıklama yapabileceğini de sözlerine
ekledi. 

Gül İKNA ETTİ

Aday olmayacağını söyleyerek AK Parti'de krize yolaçan Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener dün gece ikna edildi ve bu sabah adaylık için başvuruda bulundu. 

Devreye Gül girdi

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, dün Meclis’teki Anayasa oylamasının ardından devreye girerek, Şener ile bir araya geldi. Oylamanın bittiği akşam saatlerinde Şener ile bir süre görüşen Gül, daha sonra Şener’i, Meclis’teki çalışma ofisinde Erdoğan ile bir araya getirdi. 

Yine Sivas'tan

Bu görüşmede Erdoğan’ın Şener’e "Sen bize lazımsın" dediği de öğrenildi. Görüşme trafiğinin ardından da Gül, danışmanları aracılığıyla Şener’in adaylık başvuru işlemlerini elden takip ettirerek tamamlattı. Şener, önceki seçimde olduğu gibi Sivas’tan birinci sıradan milletvekili adayı olacak.

Şener’in, başbakandan "gel aday ol" çağrısı gelmeden aday olmama kararı aldığı, adaylık başvurusunu da bugüne kadar bu nedenle yapmadığı öne sürüldü. 

Önce Ertuğrul Özkök'ün yazısı

Ahmet Hakan'a katılmıyorum

AHMET Hakan’la aynı fikirde değilim. Dün Abdüllatif Şener’le ilgili mükemmel ve çok etkileyici yazısını okurken, bir ara ben de aynı şeyleri hissetmedim değil.

Ama o etkileyici yazıya rağmen aynı fikirde değilim.

Abdüllatif Şener, AKP’de kalmalı ve siyasete devam etmeli.

Çünkü Şener, Türk siyasetine yakışan bir insan.

Komplekssizliği ile, tarafsız duruşu ile, paradigmaları kırışı ile...

Evet, özellikle solda sağda her cemaate hákim olan yerleşik düşünce biçimlerini, davranış kalıplarını kırarak hepimizin gönlüne yerleşti.

CHP lideri bile onu Çankaya Köşkü’ne yakıştırdı.

Bana göre o, içinde yer aldığı partinin, ISO 2001 belgesi...

Ama en önemli özelliği nedir diye sorarsanız, size şu cevabı verirdim:

"Eşinin türbanını bile unutturan siyasetçi."

* * *

Dün Başbakan Tayyip Erdoğan’ı grup toplantısında izlerken bunu düşünüyordum.

Partisinin "merkeze oturma" projesini açıkça ifade ediyordu.

"Bütün Türkiye’nin partisi" olma hedefini gösteriyordu.

Bunları önemsemeliyiz.

"Yine takıyye yapıyorlar" bahanesiyle, elimizin tersiyle itmemeliyiz.

Türkiye’nin birliğini, istikrarını isteyen insanlar, AKP’nin "merkeze gelme projesi"ni desteklemelidir.

AKP’ye oy verip vermemek önemli değil.

Önemli olan, Erdoğan ve arkadaşlarının "samimiyetini ispatına" yardımcı olmaktır.

En azından siyaseti, bu partiye katılan insanlara insafsızca vurma üzerinden yapmamak gerekiyor.

Geçen gün Yalçın Bayer’in köşesinde tanınmış bir sol siyasetçinin sözlerini okuyorum.

AKP’ye giren Ertuğrul Günay’a ağır sözlerle yükleniyor.

Yüklenen kişiye bakıyorum. Hakkında tonlarca iddia var.

İnsan okurken "El insaf" diyor.

* * *

Ben mümkün olan en fazla sayıda merkez ismin AKP saflarında politika yapmasını destekliyorum.

Oy verip vermemek önemli değil.

Önemli olan AKP’nin merkeze gelmesi.

Ya samimi değillerse, ya gözümüzü boyamak için bunu yapıyorlarsa.

Bu onların bileceği iş.

Ama hafta başından beri parti saflarına aldıkları bu insanlar, düş kırıklığına uğrarlarsa herhalde o partide kalmazlar.

Bir kısmını yakından tanıyorum.

Kişilikli insanlardır.

Kendilerini iyi yetiştirmişlerdir.

Hepsini toplasanız sayıları 20-30’u geçmez diyebilirsiniz.

Siyasette 20-30 kişinin ortak hareketleri bazen çok önemli sonuçlar doğurur.

Ama bunları düşünmeden önce, Erdoğan’ın samimiyetini ispatına izin vermeliyiz.

* * *

Ben iyi bir seçim tahmincisi değilim.

O nedenle sandıktan nasıl bir sonuç çıkacağını bilmiyorum.

İhtimallerden biri, hem AKP’nin hem CHP’nin oylarını artırmasıdır.

Bu durumda yine ikili bir Meclis oluşursa, AKP tek başına iktidarını sürdürecektir.

Türkiye geçen dönem büyük gerginlikler yaşadı.

Siyasetleri ile merkeze yerleşen bir AKP, bu gerginlikleri yumuşatabilir.

Bu da hepimizin menfaatine olur.

Bu da Ertuğrul Özkök'ün karşı çıktığı  Ahmet HAKAN'ın yazısı 

Kaç Latif Abi kaç 

EĞER tamahkárlık tavan yaptıysa...

Eğer "Milletim beni istiyor" türküsü dillere pelesenk olduysa...

Eğer gözler dönmüşse...

Eğer "tek seçici"nin gözüne girmek için onursuzca yaltaklanma dönemi başlamışsa...

Eğer "Onu alma / Beni al" arsızlığı tiksinti verici boyuta ulaşmışsa...

Kaç Latif Abi kaç!

Siyaset meydanı öyle bir yerdir ki, bazen o meydandan kaçarak klas duruşu sergilemiş olursun.

* * *

Devir öyle bir devir ki Latif Abi, siyaset meydanından kaçarak yapacağın hizmet, bakanlık koltuğunu doldurarak yapacağın hizmetten daha büyüktür.

İşte bu yüzden durma, kaç!

Kaçarak yüksel! Kaçarak ders ver!

Öyle Tayyip Erdoğan karşıtı bir demeç patlatarak...

Ya da...

Seçim öncesi AKP'ye bir gol atarak falan değil...

Öylesine kaç... Sessizce kaç...

Hani sadece şerefleri için yaşayan eski zaman efendileri, izzet ü ikbal ile bab-ı hükümetten çekilirlerdi ya...

Sen de öyle çekil.

"Başbakan Yardımcılığı" gibi çok önemli bir pozisyonun nasıl da gözünün yaşına bakmadan terk edilebileceğini göster herkese Latif Abi.

Git, bir kıyı kasabasına yerleş!

Ahmet Arif'ten "Oy havar! Muhammed İsa aşkına" diye dizeler oku.

Gittiğin son filmi çocuklarınla tartış.

Patricia Teyze'nin gerilim romanlarına dadan.

Bağbozumu şenliklerine git.

Biz de arada sıra sana bakıp, "Bu adam dünyevi koltukları elinin tersiyle itmiş, dudaklarına kondurduğu boş vermiş tebessümle her şeyi bırakıp gitmiş bir adamdır" diyelim.

Böylece...

Bir yerlere gelmek için başkalarının altını oyanlara...

Makam kapmak için olmadık fırıldak çevirenlere...

"Siyasette rakibinin yükselmesine asla izin vermeyeceksin" diye kural koyanlara...

"Hiçbir fani bu makamı elinin tersiyle itemez" diye ahkám kesenlere...

Bir ders vermiş ol ki, cümle ezberleri bozulsun, afallasınlar, şaşkına dönsünler.

* * *

Hem sen görevini fazlasıyla yaptın Latif Abi.

"Sakıncalı" bir Kürt'e, devletin bir bakanı olarak Kürtçe "Seni seviyorum" dedin.

"Şarabın tadından başka her şeyini bilirim" dedim.

Kabine arkadaşını "Küser mi acaba" falan demeden eleştirmekten çekinmedin.

Yanlış yapıldıysa "Yanlış yaptık" demesini bildin.

"Karşı tarafa yaranmaya çalışıyor" diye seni örselemeye çalıştılar, aldırmadın.

"Karşı taraf / Bu taraf" yoktur mesajını verdin.

"Bu Abdüllatif Bey de demokratlığı abartmaya başladı" şeklindeki yaklaşımlara asla prim vermedin.

Korkutmadın, umut verdin.

Nefret ettirmedin, sevdirdin.

Savaşmadın, bir araya getirmeye çalıştın.

Kısacası Latif Abi...

Hiç kuşkun olmasın, Türkiye senden razıdır.

Ve şimdi yapacağın son hizmet, bu tamahkárlar ordusuna, "şık bir çekiliş" ile unutamayacakları bir ders vermektir.

Hadi Latif Abi, sağdan soldan gelecek ikna çabalarına kapat kendini.

Kaç Latif Abi kaç!

Bunları biliyor musunuz?

AKP'ye solcu akınının ardından başlayan "Selam yoldaş" türü takılmaların ardından, bazı AKP'lilerin işi abartıp, "Gün doğdu hep uyandık / Siperlere dayandık" şeklindeki ünlü solcu marşını ezberlemeye başladıklarını...

DP'den adaylık başvurusu yapan ve biraz da siyaset acemisi sayılan uluslararası ilişkiler uzmanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan'a, bir komünist, bir eski İslamcı, devlete yakın bir analizci ve Kürt sorunu üzerine düşünen bir isimden oluşan grubun, yarım saat boyunca "Aday adaylığı sürecinde dikkat edilmesi gereken beş önemli nokta" başlıklı bir brifing verdiklerini...

Son dönemlerin en popüler türkülerinden biri olan "Kara Tren" türküsüne imza atan, entelektüel yönü kuvvetli ve kültürel açıdan AKP'yi güçlendirecek sanatçı Özhan Eren'in AKP'den aday adayı olduğunu... Buna karşılık "Kara Tren" türküsünü seslendirerek kitlelere yayan Yavuz Bingöl'ün de CHP'den aday adayı olduğunu...

"Müslüman solcu ittifakı"nın solcusu Ertuğrul Günay'ın AKP'ye gidişinin ardından, ittifakın "Müslüman" kanadını temsil eden Mehmet Bekaroğlu'nun biraz ortada kaldığını...

Emekli General Osman Özbek'in "Büyük Tandoğan Uyanışı" hakkında bir kitap yazdığını... Kitapta 14 Nisan'ın "Bir kutlu gün" olarak selamlandığını...



kenthaber/ajanslar/hürriyet
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2007 Cumartesi 12:25:21
Güncelleme :2 Haziran 2007 Cumartesi 19:21:48


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
MERAL KİLİÇ IP: 88.247.82.xxx Tarih : 2.06.2007 10:11:44
Sayın vekilimiz, bu ülkenin gerçekten sizin gibi insanlara ihtiyacı var Akp içerisinde sizler gerçekten seçilmiş insanlarsınız bencede hem bu ülkenin hemde bu partinin size bu kadar ihtiyacı varken bırakmanız hiç doğru olmaz.Umarım dikkate alınır.Saygılarımla

M.A.K.(KARA MEMET) IP: 85.106.180.xxx Tarih : 2.06.2007 12:00:55
SAYIN BAKANIM BU MELEKETİN SİZE VE SİZİN GİBİ SAYGI DEĞER KADROLARA İHTİYACI VAR KARARINIZI BİR DAHA MİLLET ADINA GÖZDEN GEÇİRİN.ÖNEMLE RİCA OLUNUR. BİR ZAMANLAR SENDİKACI İDİM,DOĞRULAR UĞRUNA İŞÇİ İLE TERS DÜŞTÜM İSTİFA ETTİM TEKRAR SEÇTİLER. İŞVERENLE TERS DÜŞTÜM SÜRGÜN ETMEK İSTEDİLER,ŞARTLAR BENİM HAKLI OLDUĞUMU YAŞATTI TEBRİK ETTİLER. SORA DEVLETİ DOLANDIRAN BAZI MÜTAİTLERLE UĞRAŞTIM, MÜFETTİŞLERE BİLGİ AKTARDIM,RAPOR TUTTURDUM. BEKLEDİM,OLAN TEK EYLEM BANA SABOTAJ DÜZENLENDİ,ALLAH'IN SAYESİNDE KURTULDUM. ALEL ACELE BİR KARARLA EMEKLİLİĞİMİ İSTEDİM VE KURUMDAN AYRILDIM. SAKİN KAFA İLE DÜŞNDÜM Kİ ŞİKAYET ETTİĞİM,BEĞENMEDİĞİM HER ŞEY ORDA DURUYOR VE BEN BIRAKIP KAÇMIŞIM.ASLINDA PES ETMİŞİM.YANİ YANLIŞLAR DOĞRUYA GALİP GELİŞ. SORAKİ ZAMANDA BU DURUMUDAN ÇOK SIKINTI VE ÜZÜNTÜ YAŞADIM.LÜTFEN BİR DAHA DÜŞÜNÜRMÜSÜNÜZ. SİZ GİTTİĞİNİZDE PROBLELER BİTMEZ ÇOĞALARAK DEVAM EDER.AMA AYNI GEMİDEYİZ!!!SAYGILAR.

ali şinaydar IP: 88.227.41.xxx Tarih : 5.06.2007 11:57:53
sayın vekılımız sivasın size ve sizin gibilere ihtiyacı var vatanın mıletın selametı ve huzuru için adaylıktan cekılmeyın turkıyenın size ihtiyacı var lütfen adaylıgınızı koyun sayın vekılım sivas kangal sizin adaylıgınızı beklıyor lütfen koyun adaylıınızı yoksa ankaraya kadar yuruyuş yapacagız

abdullah canli IP: 88.224.255.xxx Tarih : 1.06.2007 14:28:50
sen bu ülkeye lazımsın.allah senin gibi devlet adamlarını başımızdan eksik etmesin.saygılarımla abdullah canlı

MUSTAFA UZUN IP: 88.250.174.xxx Tarih : 1.06.2007 20:54:03
bizim devletimizi cok zor şatlardayken siz bu günlere getirdiniz ve size ve sayın vekillerime tşk ederim bu günlere gelmek cok zor görünüyordu ve cok şükürkü başardınız ben bir türk vatandaşı olarak kendi düşüncem lütfen bu partiyi bırakmayınız cünkü bizim sizin gibi büyüklerimize ihtiyacımız var güzelim türkiyemize dahada ileriye götürücenize inanıyorum...