16
Mayıs
2024
Perşembe
SİYASET

AKP'nin kadın sınavı

2004 yılında pozitif ayrımcılığın anayasa ilkesi olmasına karşı çıkan AKP yine kadın sınavına girecek. Türk Ceza Kanunu (TCK) değişirken de kadın taleplerine direnen iktidar, akademisyenlerin taslağında yer alan ve eleştiriye konu olan kadın eşitliğiyle ilgili düzenlemeyi tartışıyor.
AKP'ye anayasa taslağı hazırlayan Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ergun Özbudun başkanlığındaki akademisyenler grubu, 1982 Anayasası'ndaki, 'kanun önünde eşitlik' maddesinin, "Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür" fıkrasını şu şekilde değiştirmişti: "Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren kesimler için alınan tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz."

Akademisyenlerin gerekçesi
Akademisyenlerin bu fıkraya gösterdikleri gerekçeyse şöyleydi: "Sayılan toplumun korunmaya muhtaç kesimleri için devletin özel tedbirler alması olarak ifade edilen pozitif ayrımcılık kanun önünde eşitliği sağlamaya yönelik politikaların bir gereğidir. Kadınlar açısından pozitif ayrımcılığa imkân tanıyan düzenleme, Türk pozitif hukuku açısından önemli olmakla birlikte, yeterli değildir. İnsan hakları alanındaki gelişmeler incelendiğinde eşitlik ilkesini güçlendirmek amacıyla sadece kadınlar lehine değil, aynı zamanda toplumun özel olarak korunması gereken başka kesimleri için de pozitif ayrımcılık kuralının benimsendiği görülecektir. Bu yüzden maddenin üçüncü fıkrasındaki hüküm, eşitlik ilkesinin pozitif ayrımcılık kuralıyla değişmekte olan içeriğine uyum sağlayacaktır."


Kadınlar için özel madde
Akademisyenlerin taslağında yer alan düzenleme, bazı AKP'li kadınlar, sivil toplum örgütleri ve muhalefetin eleştiri ve tepkisine neden oldu. Bu eleştiriler, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında yapılan AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısında da gündeme geldi. Erdoğan'ın eleştirileri haklı gördüğü ve yeni bir düzenleme istediği öğrenildi. AKP yönetimi, taslaktaki metnin revize edilmesini benimsedi. AKP, kadın eşitliğiyle ilgili düzenlemenin, 'çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korunmayı gerektiren kesimlerle' ilgili maddeden çıkarılıp ayrı bir madde halinde düzenlenmesi üzerinde duruyor.
Taslağı hazırlayanlardan Doç. Serap Yazıcı, yanlış değerlendirmelere yol açan metnin tekrar tanzim edilmesi gerektiğini söyledi.
Yazıcı "Bu maddenin yanlış anlamları ortadan kaldıracak şekilde tekrar tanzim edilmesi gerekiyor. Sanırım konu Meclis'e intikal edince, yetkililer eleştirileri gözetir" dedi.


2004'te AKP kadınlara direndi
Kadına yönelik pozitif ayrımcılığın anayasaya girmesi ilk olarak 2004 yılında yapılan Anayasa değişiklik tartışmalarında gündeme geldi. CHP'nin ve kadın derneklerinin tüm çabalarına rağmen AKP, Anayasa'nın 10. maddesine kadına yönelik pozitif ayrımcılık yapılmasını mümkün kılacak kuvvetli ifadeler eklenmesine geçit vermedi. Geçen yasama döneminde Türk Ceza Kanunu (TCK) baştan sona değişti. Kadınları ilgilendiren düzenlemelerin iyileştirilmesi konusunda büyük mücadele yapıldı. Bunun sonucu TCK'daki çok sayıda hüküm kadınların istediği şekilde düzenlendi. Ancak yapılan birçok değişikliğe karşın kadın örgütleri bu düzenlemeleri de eksik buldu.

'Elde edilen haklar geri alınıyor'
'Kadınlar kısıtılı hale getiriliyor'
Aydeniz Tuskan, taslaktaki ifadelerin kabul edilemez olduğu düşüncesinde.

İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Aydeniz Tuskan: Akademisyenlerin taslağında bir yandan kadınlara, türbana serbestlik sağlanacağı konusu bir kazanım olarak sunulurken, diğer yandan yürürlükteki kadın erkek eşitliği kuralı çıkarıldı. Kadınların adeta kısıtlı konuma getirilmiş olduğu görülmektedir. Taslak metinde 'Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi özel surette korumayı gerektiren kesimler için alınan tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz' ifadesini kabul etmemiz mümkün değildir. Anayasanın eşitlik maddesinde düzenleme yapılmasını istiyoruz.

* * * * *
'Olumlu ayrımcılık yolu kapanıyor'
Prof. Yeşim Arat, şu andaki tasarıdan rahatsız olduğunu söylüyor.

Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Yeşim Arat: Akademisyenlerin taslağında kadın-erkek eşitliği önemli değil mi? Öyle bir anayasa yapılıyor ki, kadınlar tarafından elde edilen haklar geri alınıyor. AKP'nin anayasa taslağı beni rahatsız etti. Kadınlarla ilgili bir şeyler oluyor. Taslak, Anayasa'nın 'Kadın ve erkek eşit haklara sahiptir' diyen 10'uncu maddesini şimdi dokuzuncu maddeyle düzenliyor ve bunun ardından gelen 'Devlet bu eşitliğin yaşama geçirilmesini sağlamakla yükümlüdür' fıkrasını ise anayasadan çıkarıyor. Oysa kadınlar bu kritik fıkrayı Anayasa'ya büyük mücadelelerle koydurmuştu. Anayasa taslağı, kadınlar için olabilecek bütün olumlu ayıımcılık yollarını tıkıyor. Kadın-erkek eşitliğinin gerçekleşmesi için gerekli olan pozitif ayrımcılığı engelleyecek bir madde koyuyor anayasaya.

* * * * *
'Eş ve anneye indirgeniyoruz'
Prof. Nurselen Toygar, pozitif ayrımcılık konusundaki kazanımın yitirildiğini düşünüyor.

Ege Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nden (EKAM) Prof. Dr. Nurselen Toygar: 82 Anayasası'nda da kadın ikincil roldeydi ve pozitif ayrımcılık konusunda belirgin maddeler yoktu. Yine de uygun zemin hazırlıyordu. 10. maddenin ortadan kalkması kadının aile içi kavramlarla tanımlanmasına ve pozitif ayrımcılıkta daha da geri gidilmesine neden olacak.
Eşitlik Komisyonu'nu beklerken, kadının aile kavramı içinde yorumlanması kadını 'eş ve anne'ye indirgiyor.

* * * * *
'Geriye doğru bir gidiş var
Nebahat Akkoç, gelişmeleri 'kötü' olarak nitelendiriyor.

Kadın Merkezleri Vakfı (KA-MER) Başkanı Nebahat Akkoç: Kötü bir gelişme. 82 Anayasası'na eşitlik maddesi kadın hareketinin ciddi katkılarıyla konulmuştu. KA-MER olarak taslaktaki maddeyi hak ettiğimiz bir şeyin elimizden alınması olarak değerlendiriyoruz. Kadın haklarıyla ilgili önemli bir geriye gidiş.

* * * * *
'Eskisi gibi kalsaydı daha iyiydi'
Necla Ölçer'e göre anayasa kadın-erkek eşitliğini mutlaka sağlamalı.

Mersin Bağımsız Kadın Derneği Başkanı Abide Necla Ölçer: En azından 1982 Anayasası'ndaki gibi kalmalıydı. Devlet kadın-erkek eşitliğini sağlamakla yükümlüdür. Eğitimde, hukukta kadın, erkeklerle eşit hakları sahip olmalı, bunu kesinlikle anayasa güvence altına almalı.

radikal
Yayın Tarihi : 30 Eylül 2007 Pazar 08:33:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?