25
Mayıs
2024
Cumartesi
SİYASET

'Ankara'nın kaderi Diyarbakır'la bir'

Ankara’nın kaderi Diyarbakır’la bir

Başbakan Erdoğan, Diyarbakır’daki konuşmasında ideolojik kutuplaşmalardan büyük acılar çekildiğini belirterek, "Ankara’nın kaderiyle Diyarbakır’ın kaderi birdir" dedi. Erdoğan, "Gelin canlar bir olalım" diyerek birlik çağrısında bulundu.

BAŞBAKAN ERDOĞAN DİYARBAKIR'DA

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, Diyarbakır mitinginde "Çocuklarını vatanı korusun diye askere gönderen anneler gözyaşlarına boğuldu. Annelik ideoloji ayırt etmez. Biz istiyoruz ki anneler üzülmesin, gözyaşı dökmesin. Anneler de küçücük yavrular da istismar edilmesin. Bu acılara son verilsin artık. Sembolik çatışma alanları son verilsin artık" diye seslendi. Türkiye’nin ideolojik kutuplaşmalardan çok büyük acılar çektiğini belirten Erdoğan, "Ankara’nın kaderiyle Diyarbakır’ın kaderi birdir" dedi. Hacı Bektaş’ı Veli’nin, "Gelin canlar bir olalım" sözü ile birlik bütünlük çağrısında bulunan Erdoğan, İstasyon Meydanı’ndan özetle şu mesajları verdi:

Yeni Nevruz olacak

Müjdeler olsun Diyarbakır’a. 29 Mart 2009 sabahı yeni bir dönem başlayacak. 29 Mart’ta yeni bir bahar, yeni bir Nevruz ülkemizi baştan başa saracak. Karakış, zemheri yerini dirilişe, uyanışa, hizmete, adalete bırakacak. Dicle nehri o gün çok daha farklı bir hizmetle buluşacak.

Arınma süreci

Biz tarihimizi, medeniyetimizi, devletimizi sizlerle beraber inşa ettik. Biz aynı bedenin içindeki ruh, aynı bünyenin unsurlarıyız. Fırat ve Dicle nehirleri gönüllerimize aktıkça ebediyete kadar birlikte yürüyeceğiz. Dün birbirimizi daha zor, daha az anlıyorduk. Bugün daha net, daha açık anlıyoruz. Bize yıllarca çözümsüz gibi gösterilen çözümsüzlüğü çözüm diye dayatılan meseleleri şimdi kolaylıkla çözüyoruz. Aramızdaki ön yargıları kaldırdıkça birbirimizi daha çok seviyoruz. Husumeti değil, hısımlığı, gerilimi değil kardeşliği güçlendiriyoruz. Türkiye, tarihi bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. Zifiri karanlıklar aydınlanıyor. Maskeler düşüyor. Yıllarca kendilerini gizleyerek haksızlık üretenler deşifre oluyorlar. Sürecin adı Türkiye için bir arınma sürecidir. Temiz toplum, temiz siyaset, temiz yönetim sürecidir.

Zehirleyenler ortada

Hukuk devleti, demokrasi ile karanlık odalardan arınıyor. Daha da arınacak. Köhne dimağları, masum gençleri nifakla, kör ideolojilerle çıkmaz sokaklarda zehirleyenlerin esasen işbirliği içinde oldukları nasıl da gün yüzüne çıkıyor.

Çeteleri, mafyayı biliyoruz

Çetelerin mafyaların, terör şebekelerinin birbirinin değirmenine su taşıdıklarını artık benim güzel milletim biliyor. Suç örgütlerinin hangi aktörler eliyle iç içe geçtiğini, kitleleri meydanlara zorlarken perde gerisinde birbirlerini nasıl beslediklerini biliyoruz artık. Zulüm kimseyi ama kimseyi abad etmez.

İdeolojik kutuplaşma

Ankara’nın kaderiyle Diyarbakır’ın kaderi birdir. Türkiye ideolojik kutuplaşmalardan çok büyük acılar çekti. Çeteler mafyalar terör örgütleri karanlık odalarda birlikte bu ülkenin başına çorap ördüler. Demokrasiye yapılan darbeler, Diyarbakır iç kaledeki hapishaneden Bayrampaşa cezaevindeki acıları dindirmedi.

Olağanüstü güvenlik çemberi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan için Diyarbakır’da geniş güvenlik önlemleri alındı. Erdoğan’ın otobüsü, çevre illerden de gelen destekle birlikte çok sayıda polis eşliğinde güvenli çemberi içinde ilerledi. Güzergáh boyunca ve miting alanında Erdoğan’ın etrafında kuş uçurtulmadı. Jammerların devreye sokulmasıyla cep telefonları çalışmadı.

Güzergáhtaki kepenkler kapandı

ERDOĞAN, havaalanından, mitingin yapılacağı İstasyon Meydanı’na giderken Bağlar Caddesi’ni kullandı. Caddedeki dükkanların tamamına yakını Erdoğan gelmeden önce kepenk kapattı. Erdoğan caddeden geçtikten sonra ise dükkanların büyük bölümü açıldı.

Cem Karaca’yı çok özlemiştik

12 Eylül darbesinden sonra Cem Karaca bile bu ülkenin sanatçı bir evladı yurtdışında yaşamak zorunda bırakılmıştı. Merhum Özal ülkeye getirdiğinde hepimiz onu ne kadar da özlemiş olduğumuz fark etmedik mi? ’TRT Şeş Bıxer Be’ dedik. TRT Şeş hayırlı olsun dedik. Bu kanal ilgi uyandırdı. Peki adalet yara mı aldı. Birileri neden bize hayırlı olsun bile diyemedi.

Baykal’ın ruhsatı iptal edilecek

SUÇA bulaşmamış herkesi evine çağıran, insani bir siyasete sırtlarını dönenler, AKP iktidarının uygulamalarını takdir edemeyenler ne kadar siyaset yapabilirler. Merak ediyorum acaba bu bölgenin duygularını istismar edenler de kendi imtiyazlı konumlarını mı kaybetmekten mi endişe ediyorlar? Yoksa onlarda buraların CHP’si mi olmak istiyorlar? Onlar da mı birilerinin avukatı olmak istiyorlar. Bakın uyarıyorum Baykal’ın avukatlık ruhsatı yakında belki de 29 Mart günü millet eliyle iptal olacaktır.

Gönül selamı

BAŞBAKAN Erdoğan, partisince İstasyon Meydanı’nda düzenlenen mitingde Diyarbakırlılara seslendi. Erdoğan konuşmasından önce meydanda toplananları elini sallayarak selamlarken, eşi Emine Erdoğan da, elini kalbinin üzerine koyarak selam verdi.



 

Hürriyet
Yayın Tarihi : 23 Şubat 2009 Pazartesi 03:47:19


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?