19
Mayıs
2024
Pazar
SİYASET

Annan Meclis'i ikna edecek mi?

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in önceki gün Kara Kuvvetleri Komutanlığı devir teslim töreninin ardından verilen resepsiyonda Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu net bir dille ortaya koymasıyla, BM gücüne Türk askerinin katılması konusunda çok istekli olan AKP hükümeti yalnız kaldı. TBMM Başkanı Bülent Arınç, Lübnan’a asker gönderilmesinin, öncelikli olarak hükümetin işi olduğunu söyledi. Meclis Başkanı Arınç, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin kendisine ait olduğunu söyledi. Lübnan barış gücüne asker göndermeye hazırlanan Hükümet, Meclis’i BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile ikna etme formülünü değerlendiriyor.

Sezer karşı

Askerler, muhalefet partileri ve sivil toplum örgütleri de daha önce Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduklarını dile getirmişlerdi.

TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanlığını da temsil etmekte olan Sezer'in bu çıkışı, Türkiye'de muhalefet ve sivil toplum örgütleri dahil bütün toplum kesimlerinin dışında, devletin en üst kademesinin de Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu gösterdi.

AKP, İsrail saldırılarının sürdüğü ve henüz BM kararının olmadığı sırada, Türkiye'nin Lübnan'daki çokuluslu güce katkıda bulunabileceği, ateşkes sağlanması durumunda Türk askerinin insani yardım için Lübnan'a gidebileceği taahhüdünde bulundu.

BM'nin, ateşkes içermeyen 1701 No'lu kararı almasından sonra bile AKP hükümeti, Lübnan, İsrail ve Suriye'de Türk askerinin BM gücüne katılması konusunda nabız tuttu.

AKP hükümeti bu arayışlarını sürdürürken, Başbakanlık'ta yapılan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt 'ın da katıldığı zirvede, askerler hükümete üç çekince iletti. Askerler, BM kararının net olmadığına, ateşkes koşullarının netleşmediğine, İslam ülkelerinin bile olabildiğince tarafsız kalmaya çalıştığına, görev tanımı ve yerinin belli olmadığına vurgu yaptılar. Sezer de önceki gün verilen resepsiyonda, askerler ile benzer kaygıları ortaya koydu.

Hükümet, Türk askerinin insani yardım için gideceğini açıklamıştı, ancak Sezer, ''O kararla insani yardım olmaz. Oraya asker göndererek insani yardım yapılmaz. Asker insani yardımı savaş ortamında yapar. Madem barış var, barış ortamında da asker güvenlik sağlar'' diyerek, hükümetin tezini çürütmüş oldu.

Cumhurbaşkanı eleştirdi

Cumhurbaşkanı Sezer, PKK konusunda Türkiye'ye beklediği desteği vermeyen Batılı ülkelerin, Türkiye'nin asker göndermesinde ısrarcı olmasına ses çıkarmayan AKP'yi de eleştirdi. Sezer'in, ''Bizim orada ulusal çıkarımız yok. Bizim ulusal çıkarımız kendi iç güvenliğimizin sağlanmasıdır. Orada başkalarının çıkarları var, başkalarının çıkarlarını korumak, onların güvenliğini sağlamak bizim işimiz değil'' diyerek, hem hükümete uyarıda bulundu, hem de PKK konusunda Batılı ülkelerin çifte standardına dikkat çekti.

Sezer, hükümetin ''Türkiye büyük devlet olduğu için asker göndermeli'' yönündeki söylemine de ''Biz asker göndersek de göndermesek de büyük devletiz. Eğer BM çok net bir karar alır, sadece insani yardım öngörürse, o zaman durum değerlendirilir. Ama bugünkü karar insani yardımı içermemektedir'' sözleriyle karşı çıktı. 

‘Asker gönderme hükümetin işi’ 

TBMM Başkanı Bülent Arınç, Lübnan’a asker gönderilmesinin, öncelikli olarak hükümetin işi olduğunu söyledi. Meclis Başkanı Arınç, Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin kendisine ait olduğunu söyledi.

TBMM Başkanı Bülent Arınç, İzmir’de yaptığı temaslarda, gazetecilerin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin dün yaptığı açıklamaları sorması üzerine, şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanı’nın özgün düşünceleri kendisine aittir. Ben onu değerlendirmiyorum ama bu işler birinci olarak hükümetin işidir. Hükümet buna gerek duyarsa Meclisten talepte bulunur.”


Lübnan’a asker gönderilmesinin hükümetin işi olduğunu belirten Arınç, “Anayasa’nın 92. maddesi gereğince böyle bir durumda bir asker gönderme iznini hükümet Meclis’ten talep edecektir. Bu aşamada sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yetkisi ve sorumluluğu yoktur. Cumhurbaşkanı’nın imzasına ihtiyaç bulunmamaktadır” dedi.

Sezer asker göndermeye karşı

Sezer, “Bu hiçbir zaman veto edilecek ve Anayasa Mahkemesi’nde iptali için dava açılacak bir karar olmayacaktır” diye konuştu.

Türk askerinin halen kriz bölgelerinde bulunduğunu hatırlatan Arınç, “Lübnan’da ne işimiz var denilemez” diye konuştu.

FIRAT: KARARI MECLİS VERİR 

Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat da, Cumhurbaşkanı Sezer’in Lübnan’a Türk askeri gönderilmesi konusundaki fikrini saygıyla karşıladığını, ancak kararın Meclis tarafından verileceğini söyledi.

Fırat, Mersin’de gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uluslararası bir güç olma yolunda ilerlediğini söyledi. Bunun da yükümlülükleri bulunduğunu söyleyen Fırat, “Yaşanan gelişmelere gözümüzü kapatarak ‘ben karışmıyorum’ deme gibi bir lüksümüz yok” dedi.

Sezer’in asker göndermeye karşı olmasını saygıyla karşıladığını belirten AK Parti Genel Başkan yardımcısı, “Fakat Anayasa’ya göre asker sevk etme yetkisi sivil iktidara ve Meclis’e aittir” diye konuştu.

MGK’da yapılan toplantıların içeriğinin izli olduğunu da söyleyen Fırat, “Son MGK’nın ana gündem maddelerinden biri de Ortadoğu’da yaşanan olaylardır. Bunlar uzun uzun tartışılarak, bazı düşünceler aktarılmıştır. Bu düşüncelerin orada kalmasının daha uygun olduğu kanısındayım. Bence devlet adabı bunu gerektirir” diye konuştu. 

HÜKÜMET MECLİS’İ ANNAN İLE İKNAYA HAZIRLANIYOR 

Lübnan barış gücüne asker göndermeye hazırlanan Hükümet, Meclis’i BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile ikna etme formülünü değerlendiriyor. 6 Eylül 2006 tarihinde Türkiye’yi ziyaret edecek olan Kofi Annan’ın TBMM Genel Kurulu’nda da bir konuşma yapması konusunda çalışmalar yapıldığı, böylece Lübnan tezkeresinin onaylanmasının yolunun açılmasının hedeflendiği öğrenildi. 

Hükümet, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in “Lübnan’a asker gönderilmesine karşıyım” açıklaması üzerine alevlenen BM Gücü’ne Türk askeri katkısı tartışmalarına nasıl nokta koyulacağına ilişkin arayışlarını sürdürüyor. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın Türkiye’ye gerçekleştireceği ziyaret ise bu çerçevede kritik önem taşıyor. 

Edinilen bilgilere göre Hükümet, Annan’ın Lübnan’a destek beklentisini doğrudan Türk milletvekillerine aktarabilmesi için 6 Eylül’de TBMM’yi toplamayı planlıyor. Annan’ın Genel Kurul’da bir konuşma yapmasının bu süreci olumlu yönde etkileyebileceği değerlendirmesini yapan Hükümet, BM Genel Sekreteri’nin Türk askerinin Hizbullah ile karşı karşıya getirilmeyeceği yönündeki güvencesini de milletvekillerine aktarabileceği kaydedildi. 

TBMM kaynakları bu konu hakkında kendilerine bilgi iletilmediğini söylerken Hükümetin yarın gerçekleştirilecek Bakanlar Kurulu’nda karar aldıktan sonra konunun AKP Merkez Yürütme Kurulu’nda ele alınabileceği belirtildi. 

ANKARA’DAN KATKI BEKLENİYOR 

Ankara’ya Lübnan’daki barış BM gücü UNIFIL’e katkı verilmesi yönünde beklentilerin yoğun bir şekilde aktarıldığı öğrenildi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’nin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ü arayarak, “BM kararı çıktı, şimdi katkınızı bekliyoruz” dediği ve Washington’un ABD’nin bu telefon görüşmesinin ardından Ankara’daki karar alma sürecini yakından takip ettiği belirtildi. 

Bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı arayan Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın da “Lübnan’da istikrarın sağlanması için Müslüman ülkelerden de sorumluluğun paylaşılmasını bekliyoruz” diyerek Türkiye’nin yanısıra diğer Müslüman nüfuslu ülkelerin katkı vermesini sağlamaya dönük yardım istediği öğrenildi. 

İsrail’in, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün ziyareti sırasında ise “Ülkemizi tanımayan Müslüman ülkelerin asker göndermesini kabul edemeyiz” derken, Kırgızistan, Kazakistan, Ürdün, Mısır, Fas gibi “ilişkisi” bulunan ülkelerden askerlerin gelebileceği sinyalini verdiği öğrenildi. Türkiye’nin de bu ülkeler ile istişarelerde bulunduğu belirtildi. 

CHP’DEN ARINÇ’A: “AVUKATLIKLA MECLİS BAŞKANLIĞINI BİRBİRİNE KARIŞTIRIYOR” 

CHP Genel Sekreter Yardımcısı Oğuz Oyan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e, asker gönderme konusunda, “Yetkin, sorumluluğun yok” diye seslenen Bülent Arınç’a sert çıktı. Oyan, “Arınç avukatlıkla Meclis Başkanlığını birbirine karıştırıyor. Danıştay tetikçisi Arslan’dan sonra şimdi de AKP’ye akıl hocalığı yapıyor” dedi. 

Oğuz Oyan yaptığı açıklamada, Arınç’ın Cumhurbaşkanı Sezer’i “AKP’nin avukatı” gibi yanıtlayarak, “Sen kim oluyorsun” dercesine “yetkin yok, sorumluluğun yok” diye seslendiğini hatırlattı. Arınç’ın oturduğu Meclis Başkanlığı koltuğunu unutarak zaman zaman kendisini duruşma salonunda avukat koltuğunda zannettiğini kaydeden Oyan, şöyle dedi: 

DANIŞTAY SALDIRGANINA YOL GÖSTERDİ 

“TBMM Başkanı Bülent Arınç, daha dün denecek kadar kısa bir zaman önce Danıştay katliamının tetikçisi Alparslan Arslan’a ‘meczup’ veya ‘akli melekeleri yerinde olmayabilir’ sözleriyle avukatıymış gibi yol gösterici konuma düşerken, şimdi de AKP’nin sözcülüğünü, akıl hocalığını üstlenmekte ve Cumhurbaşkanını yanıtlamaktadır. Cumhurbaşkanı’na, ‘Sen kim oluyorsun’ dercesine ‘yetkin yok, surumluluğun yok’ diye seslenen TBMM Başkanı Arınç, duruşma salonundaki avukatlık ile TBMM Başkanlığını birbirine karıştırmamalıdır.”










Cumhuriyet/AA/ANKA
Yayın Tarihi : 27 Ağustos 2006 Pazar 10:14:59
Güncelleme :27 Ağustos 2006 Pazar 13:51:25


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?