31
Mayıs
2024
Cuma
SİYASET

Atışma hakarete dönüştü

-CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Başbakan Erdoğan’ın CHP lideri
Baykal ve partiye dönük eleştirileriyle ilgili sert açıklamalarda bulundu.

MYK toplantısı sırasında, basının karşısında geçen Sav, “Laiklik öyle Recep Tayyip Erdoğan’ın küçücük beynine sığmayacak kadar geniş bir kavramdır. Laiklik,
aklın öncülüğünde bilimin ışığında, uluslaşmanın, ulusun egemenlikte olduğu
koşulunun, insan hak ve özgürlüklerinin olmazsa olmaz koşuludur, demokratik
hukuk devletinin de temelidir harcıdır” dedi.

Sav, “Başbakanın hakaretlerine karşı sesiz kalacağımızı sanıyorsa, Başbakan bizi başkalarıyla karıştırıyor demektir. Son zamanlarda, sayın Başbakanın tedavisi gayri kabil bir hastalığa tutulduğunu görüyoruz.”



Sav, “CHP’nin genel başkanından en sade üyesine tertemiz bir geçmişi vardır. O tertemiz, beyaz sayfalara Recep Tayyip Erdoğan’ın çirkin yazılar yazmasına asla müsaade etmeyiz. Külhanbeyi edasıyla konuşmak bir marifet değildir siyasette. Kasımpaşa’da futbol sahasında, külhanbeyi edasıyla konuşabilirsiniz, ama bir ülkenin başbakanıysanız, o edanızı unutmuş olmanız gerekir.” 



CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Başbakan Erdoğan’ın CHP lideri toplantısı devam ederken, basının karşısında geçen Sav, “Laiklik öyle Recep Tayyip hukuk devletinin de temelidir harcıdır” dedi. CHP’ye yönelik eleştirilere sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Sav, “Başbakanın hakaretlerine tutulduğunu görüyoruz” diye konuştu.


Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başta CHP Genel Başkanı Deniz Baykal olmak
üzere CHP’ye yönelik eleştirilerine, CHP’den sert yanıt geldi. Merkez Yönetim
Kurulu, Başbakan Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendirdi. Toplantı sürerken,
basının karşısına çıkan Genel Sekreter Önder Sav, Başbakan Erdoğan’a yüklendi.


Sav, “CHP MYK, sayın Başbakanın özellikle son günlerde yaptığı yeni konuşmaları değerlendirmiş ve bu konuşmalar karşısında CHP’nin sesiz kalmaması gerektiğine karar vererek, son günlerde dozunu giderek arttırdığı, CHP’ye ağır ve çirkin isnatlarda bulunduğu konuşmalara gerektiği, laik olduğu cevabı vermeyi uygun bulmuştur” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın hakaretlerine dönük sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Önder Sav, “Başbakanın hakaretlerine tutulduğunu görüyoruz. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olduğunu görüyoruz. En kötü hastalık bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma hastalığıdır. Başbakanı kısa zamanda bu hastalıktan kurtulsun diye dua etmekten başka yapacak bir şey yok” diye konuştu.



-ÇİRKİN YAZI YAZMASINA MÜSAADE ETMEYCEĞİZ-



Önder Sav, açıklamaları şöyle :

“Biz sayın Başbakanın kimliğini kişiliğini, nereden gelip nereye gittiğini çok iyi biliyoruz. Sütlüce mezbahasından bu güne nasıl geldiğinin hesabını veremeyenler, sahte evrak düzenlemekten, zimmetten, ihaleye fesat karıştırmaktan, kamu taşıma
biletlerinde kalpazanlık yapan ve cürüm işlemek için teşekkül oluşturmaktan
kendi hesabını veremeyenler CHP’ye dil uzatamaz. CHP’nin genel başkanından en
sade üyesine tertemiz bir geçmişi vardır. O tertemiz, beyaz sayfalara Recep
Tayyip Erdoğan’ın çirkin yazılar yazmasına asla müsaade etmeyiz.




-KÜLHANBEYLİK MARİFET DEĞİLDİR-



Külhanbeyi edasıyla külhanbeyi edasıyla konuşabilirsiniz ama bir ülkenin Başbakanıysanız, o edanızı unutmuş olmanız gerekir. Ne yazık ki sayın Başbakan külhanbeyi edasını unutabilmiş değildir. Sağa sola saldırarak, medyaya göz dağı vererek, kimi köşe yazarlarını karalamaya çalışarak Türkiye’de kendi düşüncesinde olmayanları, aydınları suçlayarak hiçbir yere varamaz sayın başbakan.



-KURTARICI ROLÜNDEN BİR AN ÖNCE SIYRILMALI –

Sayın Başbakan, son zamanlarda, hemen hemen her şeyin kurtarıcısı ve koruyucusuymuş gibi bir eda takınıyor. Sayın Başbakanın bu kurtarıcılık rolünden de çok kısa zamanda sıyrılması gerektiğini kendisine
tavsiye etmek durumundayız.

Türkiye, demokratik, laik cumhuriyet, geçmişi belli, siyasete hangi yoldan geldiği bilinen, son zamanlarda da nasıl bir siyaset yürüttüğü görülen siyaset adamlarına asla teslim edilemez. Hele hele, bu kabadayılık, külhanbeylik, belki Türkiye’de herkese söker ama biz CHP’lilere sökmez. Biz tarihin derinliklerinden gelen aydınlanma meşalesini elinde tutanların nesilleriyiz.



-MANDACILAR BİLE SİNDİRİMEDİ-



O aydınlanma meşalesini elinde tutanları hiç kimse sindiremedi, mandacılar
sindiremedi, ikinci cumhuriyetçiler sindiremedi, ılımlı İslamcılar sindiremedi, globalleşmeciler sindiremedi, küreselleştirmeciler sindiremedi nerde kaldı ki Tayyip Erdoğan sindirecek. İsmet Paşanın ünlü sözüyle buna yeltenenlere ‘hadi canım sende’ demekten başka yapılacak hiçbir şey yoktur.




-LAİKLİK ERDOĞAN’IN KÜÇÜK BEYNİNE SIĞMAZ-



Laikliği, korumak sanki sayın Recep Tayyip Erdoğan’a kalmış gibi eda içinde. Hem partisi hem kendisi. Laikliği Recep Tayyip Erdoğan’ın ne şekilde korumaya çalıştığını son bir hafta içindeki gelişmeler çok yakından ortaya koymuştur.

Laiklik öyle Recep Tayyip koşulunun insan hak ve özgürlüklerinin olmazsa olmaz koşuludur, demokratik hukuk devletinin de temelidir harcıdır.

Bunları bilmeden, laikliği tarif etmeye kalkmak, kendisini laiklik havarisi gibi sunmaya kalkmak hele hele Recep Tayyip Erdoğan’ın hiç ağzına yakışmıyor. Belki başka siyaset adamları söylese acaba bir bildiği mi var diyebiliriz. Ama biz bu konuda sabıkası olan Başbakanın hiçbir şey bilmediğine çok yakından tanık olmuş bir partiyiz.




-FAZLA PİŞME YANARSIN-



Öfke bir hitabet sanatıdır’ diyor Sayın Başbakan herhalde sanatın ne anlama geldiğini bilmiyor. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Sayın Başbakan da bu öfkesinden sonra hiç kuşkunuz olmasın ki zararla oturacaktır, o takiye ustalığı da zarardan kendisini kurtaramayacaktır.


‘Siyasetin içinde pişe pişe geldik’ diyor. Aman sayın Başbakan çok fazla pişmeyin sonra yanarsınız. Sizi kimse kurtaramaz.”

Önder Sav, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Sav, Başbakan Erdoğan’ın “Laikliği Deniz Baykal yozlaştırdı” açıklamalarının hatırlatılması üzerine, “Laikliği bir yozlaştıran var ama o Deniz Baykal değil. Laikliği yozlaştıran, sayın Recep Tayyip Erdoğan ve onun çalışma arkadaşları. Sayın Deniz Baykal’ın da benim söylediğim CHP’nin tarifi içinde olan laiklikten farklı hiçbir şey söylemediğini herkes biliyor.
Önce aynaya baksın Recep Tayyip Erdoğan kendisini görsün” karşılığını verdi.


Sav, Erdoğan’ın medyaya dönük eleştirilerini de değerlendirdi. Sav,
“Maalesef sayın Başbakan işine geldiği zaman medya ile beraber. Medya sayın
Başbakana en ufacık bir yollama yaptığı, sayın Başbakanı eleştirdiği zaman
medya sayın Başbakanın yüzünde ‘tu kaka’ oluyor. Son zamanlarda da kimi köşe
yazarları kimi gazetecilerimiz kendilerinin dünya görüşlerinden yola çıkarak,
birikimlerinden yola çıkarak, sayın Başbakanın iş tutuş tarzı konusunda
eleştiri yöneltmeye başladılar. Çok doğrudur. Yani hep bir insanın övülmesi
gerekmese de siyasilerin, medya tarafından yerilmesini de göze alması,
eleştirilmesini de göze almaları lazımdır. Eleştirilerden de ders çıkarılması
lazımdır. Ama sayın Başbakanın eleştirilerden ders çıkarmadığını görüyoruz”
diye konuştu.

Sav, Başbakanın Erdoğan’ın üslubuna ilişkin Meclis’te herhangi bir girişimde bulunup bulunmayacaklarının sorulması üzerine ise, “Üslubu beyan ayniyle insan. Her zaman sayın Başbakan bu üslubun sergiliyor.


Meclis kürsüsünde de gayet tabi ki bu üslup karşılığını bulur. Hiçbir üslup
karşılıksız kalmaz. Hele hele CHP kendisine yönelen, genel başkanına yönelen
mensuplarına yönelen hiçbir saldırıyı karşılıksız bırakmaz. Saldırı sözle
saldırıyı kastediyorum” karşılığını verdi.

Sav, Başbakan Erdoğan’ın, “Beyaz çarşafla yola çıktık” şeklindeki açıklamaları da hatırlatılması üzerine de “Biz tebliğ ve cihat aşamasından geçmedik. Sayın Başbakan o öğretinden geldiği için bu dilleri kullanmayı sevebilir. CHP’lilere bu diller yakışmaz” dedi.

ANKA
Yayın Tarihi : 13 Şubat 2008 Çarşamba 21:22:06


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Akil ÖZCAN IP: 88.252.207.xxx Tarih : 13.02.2008 22:23:39

sayın önder sava bir şeyler olmuş herhalde Ben atalarımdan kalma C.H.P liyim bir insan birilerine dil uzatırken hakaret ederken şapkasını önüne koyup biraz düşünmesi lazım senin dil uzattığın o insandan ne farkın var söylermisin türk halkına sayın başbakanı oralara getiren senin ekibin değilmi şimdi niye yırtınıyorsun söylermisin otur oturduğun yerde Senin kafan bassa bassa parti içerisinde naylon delege yapmaya yarar delege seçimleri mahalelerde olur benim bildiğim sen ve ekibin delegeleri senin kendi ofisinde beceriyorsunuz dürüslük bumudur söylermisin ozaman başka huysuzlara dil uzatma önce C.H.P İçinde demokrasiyi sağla birkere sen demokrat değilsinki Güzelim partimizi maf ettiniz güzel beyinleri yok ettiniz Çekin gidin artık partiden atamın koltuğunu kirletmeyin halk senin ekibinden nefret ediyor halka kulak verin önder sav. yılmaz ateş.deniz baykal gidin anladınızmı kardeşim