20
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

Bahçeli Başbakan'ı topa tuttu

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Cumhuriyet'ten bu yana bu ülkede neler yapılmışsa hizmeti geçenleri inkar ediyor ve onlara hakaret ediyor. Sanki Recep Tayyip Erdoğan abıhayat suyu içmiş. Bir çivi çakılmışsa Recep Tayyip Erdoğan yapmış. Nerede Atatürk, nerede İnönü, nerede Celal Bayar, nerede Ecevit, nerede Erbakan?'' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir'in Bergama ilçesine bağlı Yenikent beldesinin MHP'li Belediye Başkanı Fikret Çam'ı ziyaret etti. Çam, ziyarette, belediyeyi AKP'li başkandan borçlu devraldıklarını, buna rağmen seçim vaatlerinden 18'ini yerine getirdiklerini, daha çok hizmet için ''iktidar partisi ve büyük belediyelerden destek alamadıklarını'' ileri sürdü. Ziyaretin ardından belediye binası önünde vatandaşlara seslenen Bahçeli, Yenikent Belediyesi'nin kıt imkanlarla hizmet vermeye çalıştığını, belediye yönetiminin sahipsiz kaldığını belirtti.

Bahçeli, Yenikent Belediyesine ''başka bir ülkenin belediyesiymiş gibi davranıldığını'' savunarak, şunları kaydetti: ''İktidar partisi, çiftçiye, memura, emekliye, kimsesize, yoksula yapılan zulüm gibi kendisinden olmayan belediyelere de zulüm yapmaktadır ve onları başarısız göstermektedir. Böylelikle gelecek seçimlerde, kendisinin kazanma ümidini taşımaktadır. Bu yanlış bir yoldur; seçimler bittikten sonra husumet olmaz. Her partinin aday gösterme hakkı vardır, siyasi partiler bu hakkı kullanmak durumundadır. Bir dönem evvel Adalet ve Kalkınma Partisi'nden biri belediye başkanı olmuş, aradan geçen süre içinde Yenikent halkı memnun kalmamış, 'Genç Fikret Çam'ı deneyelim' demişler. Buna engel olmanın kime ne faydası olacak? Eğer bu belediye hizmet sunamazsa buradaki Adalet ve Kalkınma Partisi'ne gönül vermiş insanlar da hizmetten mahrum bırakılmayacak mıdır?''

 

'Bu iktidar, çok yanlış yola girmiştir'

Bahçeli, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na ait bir binanın Valilik onayı bulunmasına rağmen belediyeye hizmet için devredilmediğini ve beldede çürümeye terk edildiğini anlatarak, şöyle devam etti: ''Çiftçinin ne hale geldiği belli, Türkiye'ye hiçbir hizmet yapamadınız. Bari hayırlı bir iş yapın, şu köhne binayı belediyeye devredin de şerefi size ait olsun. Türkiye'yi çürüttünüz, şimdi de şu arkamızdaki binayı çürütüyorsunuz. Bu iktidar çok yanlış yola girmiştir, ülkeyi yönetememektedir. Çiftçimiz, memurumuz perişandır, emeklimiz, dul yetimimiz perişandır. Türkiye çok ciddi bir bölünme tehdidiyle karşı karşıyadır. Güneydoğu'nun 2-3 ilçesinde, ne kaymakam ne vali var. Sadece emniyet gücü sabahtan akşama PKK teröristiyle boğuşup durmaktadır. Hala demokratik açılım zırvasıyla milleti oyalıyor. Kendisinden olmayan belediyeye hiçbir hak, özgürlük, demokratik davranış göstermiyor. Böyle bir anlayıştan kurtulma zamanı gelmiştir.''

Seçimlerin millet için ''demokrasi içinde bir kurtuluş yolu'' olacağını, ''her türlü ara rejim sevdasından vazgeçilmesi gerektiğini'' ifade eden Bahçeli, konuşmasının ardından vatandaşların açtığı ''Traktör var, mazot alacak para yok, karabasana geri döndük'' yazılı dövizi okudu.

 

'Recep Tayyip Erdoğan kiminle yürüyorsa yürüsün'

Bahçeli, İzmir'in Kınık ilçesine bağlı Yayakent beldesinin Belediye Başkanı Halil Hakkı Ergül'ü ziyaret ettikten sonra belediye binasının balkonundan yurttaşlara seslendi. Toplumda tek bir siyasi partinin iktidara gelmesi yönünde istek oluştuğunu ve halkın Adalet ve Kalkınma Partisi'ni, ''başka bir partiye, yakın siyasi geçmişte nasip olmayan destekle'' iktidara getirdiğini ifade eden Bahçeli, ''Adalet ve Kalkınma Partisi, bunu hazmedememiş ve ülkeyi iyi yönetememiştir'' dedi.

Bahçeli, sıkıntılarla karşı karşıya kalan Türkiye'nin, önemli bir yol kavşağında olduğunu, bu nedenle seçimlerin önem taşıdığını söyledi. Şimdiye kadar ''Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy verenlerin tercihlerine saygı duyduklarını'' belirten Bahçeli, bundan sonra vatandaşların ''işsizliğin çözülmediğini, yoksulluğun giderilmediğini, yoksullukla mücadele sağlanamadığını ve bin yıllık kardeşliğin sürdürülemediği gerçeğini'' düşünmesi gerektiğini dile getirdi.

Bahçeli, iktidarın, ülkeye bundan sonra vereceği bir şeyin kalmadığını ileri sürerek şöyle devam etti: ''Seçimden seçime 'sadaka ekonomisi' diye nitelendirilen bir yaklaşımla oy avcılığından başka bir şey yapılmadığını görüyorsunuz. Kömür, şeker, yağ dağıtılıyor ama bunu sürekli alabilecek bir iş sağlanamıyor. Bugünkü iktidardan bir şey olamayacağına göre bundan sonra 'birlikte yürüyelim' sözü bir anlam ifade etmiyor. Millet, kendisine karşı duruşu sergilesin, Recep Tayyip Erdoğan kiminle yürüyorsa yürüsün; Amerika'yla mı kol kola gezer, AB ile mi her gün görüşür, Ortadoğu'da padişahlık, sultanlık hevesini mi giderir? Ne ediyorsa etsin ama MHP iktidarında, demokratik açılım zırvasının hesabı sorulacak. PKK'nın siyasallaşmasını heveslendiren davranışın hesabı sorulacak. Bir de yandaş ve hanedanları zengin etmenin hesabını vermeden de Recep Tayyip Erdoğan'ın kurtuluşu yok.''

 

'Toplum aynı yüzü görmekten, aynı sözü duymaktan usandı'

İzmir'in Bergama ilçesinde partisinin teşkilat binasının açılışının ardından, Cumhuriyet Meydanı'nda kurulan platformda yurttaşlara hitap eden Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana çok değerli yöneticilerin ve saygın liderlerin olduğunu belirtti. AKP'nin, hizmet döneminde 3 bin günü geride bıraktığını belirten Bahçeli, bu süre içinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her gün televizyonlarda aynı konuşmaları yaptığını öne sürdü.

''Toplumun aynı yüzü görmekten, aynı sözü dinlemekten usandığını'' ifade eden Bahçeli şöyle konuştu: ''Bu kadar yandaşı olan, bu kadar devletin imkanlarını istismar eden bir siyasi parti liderinin milletten aldığı desteği de düşündüğünüzde daha soğukkanlı, sözünün arkasını bilen biri olması lazım. Ama Sayın Recep Tayyip Erdoğan, siyasi üslubu argolaştırmıştır, çirkinleştirmiştir; yalan, iftira, saldırı eklemiştir ve hepsinden daha önemlisi siyasi üslubu inkara dayanmaktadır. Hep 2002'yi esas alıp, bu ülkede başka neler yapılmışsa kötülüyor. Cumhuriyet'ten bu yana bu ülkede neler yapılmışsa, hizmeti geçenleri inkar ediyor ve onlara hakaret ediyor. Sanki Recep Tayyip Erdoğan, abıhayat suyu içmiş. Bir çivi çakılmışsa o yapmış. Nerede Atatürk, nerede İnönü, nerede Celal Bayar, nerede Ecevit, nerede Erbakan? Bu siyasi edepten yoksun olma halidir, kendini beğenmişlik halidir. Ortadoğu'da sultanlık, padişahlık rüzgarına kendini kaptırma halidir. Böyle bir zatın 3. defa başbakan olması veya dilinin altında yatan cumhurbaşkanlığına heves etmesi kendisi için hayırlı olmaz.''

İktidarın demokrasiyle değişmesi gerektiğini, darbeyle, ara rejimle iktidar değiştirme döneminin demokrasi kültüründen atılması gerektiğini dile getiren Bahçeli, ''Muhalefetin baskı ve suçlamaları karşısında 'Bizi millet getirdi, onun için bizi eleştirmeye hakkınız yok' diyor. Geçmişte, kendisi doğmadan yapılanlara sahip çıkıyor ama yanlışı kabullenmiyor. Aziz milletimiz, getirdiği gibi götürmesini de bilir'' dedi.
 

'Gerilim stratejisi uygulanıyor'

Devlet Bahçeli, iktidarın, 8 yıldan bu yana ''gerilim stratejisi'' uyguladığını, ''inananlar-inanmayanlar, laikler-laik olmayanlar, ilericiler -ericiler kamplaşmasının tohumlarını ektiğini'' iddia etti. Ülkenin ''Mezhep temelli ayrımcılığa'' sürüklendiğini öne süren Bahçeli, bugün Türkiye'nin ''beka sorunu'' bulunduğunu, bunun nedeninin de ''Başta Başbakan olmak üzere, bazı Adalet ve Kalkınma Partisi yöneticileri olduğunu'' savundu.

Başbakan Erdoğan'ın ''Okyanus ötesinden kulağına ne fısıldandıysa onu uygulayan teslimiyetçi bir politika uyguladığını'' ileri süren Bahçeli, şöyle konuştu: ''Demokratik Açılım adı altında yapılan toplantı PKK'yı siyasallaştırma sürecini hızlandırmış, fakat ondan çok daha öte bir tarihi yanılgıyı ortaya koymuştur. Türkiye için ihanete varan bir sürecin başlangıcı haline gelmiştir. Bunun sorumlusu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dır. İkincisi, bugün görevinden seçimler için ayrılmış Adalet ve İçişleri bakanlarıdır. Bu ihanet ve yıkım projesinin sorumlularından millet adına hesap sorulacaktır. İmralı ile Hükümet arasında müzakere yapıldı ve pazarlık süreci yaşandı. Sayın Başbakan ne kadar inkar etse de gerçek ortadadır. Tarih bunları madde madde ortaya koyacaktır.''

AKP'nin yargıyı da siyasallaştırmaya çalıştığını öne süren Bahçeli, Erdoğan'ın seçim beyannamesini hazırlarken, yapacağı anayasa değişikliklerini de basın yoluyla halka duyurması gerektiğini ifade ederek, ''Bu millet okusun, araştırsın. Bu anayasa değişiklikleri, devlet ve üniter yapıyı koruması, istikrar getirmesi açısından ortaya konulan güzel tedbirler midir, yoksa Türkiye'nin bölünmesini sağlayan ihanet belgesi mi olacak?'' dedi.

 

AA
Yayın Tarihi : 13 Mart 2011 Pazar 23:12:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?