Bahçeli'den herkese veryansın!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü ile ilgili verdiği kararın 'hukuki' değil, 'siyasi' olduğunu söyledi.

Bahçeli, bu kararın hem cumhuriyetin temel değerlerini benimseyen, hemde dini inançlarını yaşamaya çalışan kitleleri rencide etiğini söyledi.

Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi'nin hukuki olmaktan ziyade siyasi düşünce ve saiklere dayanan iptal kararı, yetki aşımı ve gaspı tartışmalarına yol açmış ve yasama organının görev alanına müdahale eden Yüce Mahkemenin meşruiyeti sorunu gündeme gelmiştir" dedi.

AK Parti'nin kapatma davası öncesi 'klonlanması' önerisini tekrarlayan Bahçeli, "AK Parti'nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan'ın tasfiye edilmesi gibi niyetleri bize atfedenler, klonlamanın genetik özelliklerin korunarak bir organizmanın kopyalanması olduğunu unutmuş görünmektedirler. MHP hiç bir siyasi enkaz üzerinden kendi geleceğini belirlemez" dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'nin başörtüsü kararı başta olmak üzere güncel gelişmeleri değerlendirdi.

Türkiye'nin yakın siyasi tarihinin en karanlık ve bunalım yüklü döneminden geçtiğini ve birbiri ardına yaşanan şok dalgalarının girdabı içine sürüklendiğini savunan Bahçeli, "Anayasa Mahkemesi'nin hukuki olmaktan ziyade siyasi düşünce ve saiklere dayanan iptal kararı, yetki aşımı ve gaspı tartışmalarına yol açmış ve yasama organının görev alanına müdahale eden Yüce Mahkemenin meşruiyeti sorunu gündeme gelmiştir" diye konuştu.

Kararın, hem cumhuriyetin temel değerlerini benimseyen, hem de dini inançlarını yaşamaya çalışan kitleleri rencide ettiğini ifade eden Bahçeli, sürecin rejim bunalımına dönüşmemesi uyarısında bulundu.

Başörtüsü sorununun bu düzeye gelmesinde hükümetin de sorumlu olduğunu ifade eden Bahçeli, MHP ile mutabakat sağladıkları halde YÖK Kanunu'nun EK-17. maddesinde değişiklik yapmayarak iktidarın meselenin bu hale gelmesini sağladığını ileri sürdü.

MHP'nin başörtüsü sorununun çözümü için samimi ve iyi niyetli katkıda bulunduğunu anlatan Bahçeli, bu konuda tam bir gönül rahatlığı ve vicdan huzuru içinde olduklarını kaydetti.

Anayasa Mahkemesi'nin kararını, 'Malumun ilanı' olarak değerlendiren Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a isim vermeden cevap veren Bahçeli, "Çözümsüzlüğü 'malumun ilanı' olarak kabullenmek değil, toplum ve vicdanın kabul edeceği çözümleri 'makulün ilamı' haline getirebilmek basiretlidir" dedi.

TBMM Başkanı Köksal Toptan'ın 'senato kurulsun' önerisini desteklemeyen Bahçeli, "Geçmiş tecrübeler, Senato'nun bir denge ve denetim mekanizması olarak kendisinden beklenen fonksiyonu yerine getiremediğini, yasama ve yürütmenin işleyişini hantallaştırıcı sonuçlar doğurduğunu göstermiştir. Senatonun Anayasa Mahkemesi'nin yükünü azaltacağı düşüncesi, halisane bir beklentiden öteye geçemeyecektir" şeklinde konuştu.

Bahçeli, kapatma davası sonuçlanmadan AK Parti'nin klonlanması önerisini tekrar ederek, şöyle konuştu: "AK Parti'nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan'ın tasfiye edilmesi gibi niyetleri bize atfedenler, klonlamanın genetik özelliklerin korunarak bir organizmanın kopyalanması olduğunu unutmuş görünmektedirler.

MHP hiç bir siyasi enkaz üzerinden kendi geleceğini belirlemez. AK Parti'nin parçalanmasını isteyenlerin, bu siyasi partinin genetik özelliklerinin yeni bir siyasi yapıya aynen aktarılmasını düşünmeleri mümkün müdür? AK Parti'nin bu düşüncemize itibar edip etmemesi kendilerinin bileceği bir şeydir.

39 AK Parti milletvekilinin kapatma davasının sonuçlanmasına kadar kenarda beklemelerini kabul edilemez bir düşünce olarak görenlerin, hukuki sürecin kapatma ile sonuçlanması halinde kapatılan bir siyasi partinin devamı niteliğinde yeni bir parti kurulmasında karşılaşacakları sorunları düşünmeleri asgari basiretin icabıdır.

AK Parti yöneticilerinin her şeyi yakarak ve yıkarak, demokrasiyi tehlikeye atarak topluca tasfiye olma yolunu seçmeleri kendi tercihleri olacaktır. Bizim endişe ve telaşımız, AK Parti'nin parçalanması ve Başbakan Erdoğan'ın kurban edilmesi değil, demokratik rejimin geleceğinin kurtarılmasıdır.

Anayasa Mahkemesi'ndeki kapatma davasının hiçbir dış müdahaleye maruz bırakılmadan kendi mecrasında biran önce sonuçlanması, Türkiye'nin önünü görebilmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.

Yargı sürecinde hukuk kuralları içinde nasıl hareket edeceğine karar verecek olan AK Parti'dir. AK Parti'nin bu süreçle paranoyaların esiri olmaması ve cihat psikolojisi ve anlayışıyla hareket etmemesi kendisi açısından yararlı olabilecektir. Kapatma davası ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, AK Parti kapatılsın veya kapatılmasın, Türkiye'de yeni bir dönem açılacaktır.

Herkes bu yeni dönemi iyi okumalı ve anlamalı ve kendisini buna şimdiden hazırlamalıdır. Milliyetçi Hareket, demokratik meşruiyet ve siyasi sorumluluk anlayışla, gerginliklerin tarafı olmadan Türkiye'nin temel sorunlarını makul ve meşru çözümlere kavuşturma iradesiyle buna hazırdır".