Başbakan Recep Tayip Erdoğan, başbakan olarak yurt dışında büyük bir saygı ve sevgi ile karşılanırken, yurt içinde 'güya milliyetçi olduğunu iddia eden zevat tarafından' dili kopartılmakla tehdit edildiğini belirterek, "Siz nesiniz ya? Siz siyasi parti misiniz, yoksa kasap mısınız?" dedi. Erdoğan, MHP yönetiminin ciddi bir baraj korkusuna kapıldığını belirterek, "Bu korku ve kaygı, çirkin bir üsluba kendilerini sevk ediyor. Bataklığa düşen çırpındıkça kurtulmaz, çırpındıkça batar" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır'ın 'Milliyetçi Hareket Partililer olarak o dili koparacağız' sözlerine tepki gösterdi. Kosova ziyaretinde gördükleri büyük ilgiyi anlatan Erdoğan, bu ilgiyi tüm ülkelerde Türkiye'nin artan saygınlığı ile birlikte gördüklerini dile getirdi. TİKA'nın kendi iktidarları öncesinde kurulan bir kuruluş olduğunu belirten Erdoğna, "Milliyetçi olduğunu iddia eden partiler acaba TİKA'dan ne kadar, ne şekilde istifade ettiler? Acaba TİKA'yı ne kadar çalıştırdılar? TİKA'Yı Türkiye'nin tanıtımında ne derecede kullandılar. Şu anda TİKA, Türkiye'nin ince gücünün en önemli enstrümanlarından biri haline geldi" dedi.
Birçok ülkede Türk eserlerini restore ettiklerini anlatan Erdoğan, "Milliyetçilik üzerinden siyaset yapanların ne kendileri ne hayalleri oralara ulaşamazken, biz eserlerimizle, tüm varlığımızla oralarda Türk milletinin gücünü gösteriyoruz. Azınlık durumundaki soydaşlarımıza biz sahip çıkıyoruz. Türkiye'yi dünyada biz yaygınlaştırıyoruz. Mağdur, mazlumlara biz el atıyoruz. Türkiye'yi tanıtıyor, lobi faaliyetlerimizi en geniş anlamda yürütüyoruz" diye konuştu.
"SİYASİ PARTİ MİSİNİZ, KASAP MISINIZ?"
Türkiye'nin başbakanı ve kabinesinin yabancı ülkelerde Türk bayrağı denizi ile büyük bir coşkuyla 'Türkiye Türkiye' sloganlarıyla karşılandığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ama bu ülkenin başbakanı yurt içinde güya milliyetçi olduğunu iddia eden zevat tarafından dili kopartılmakla tehdit ediliyor. Bir başkası çıkıyor, 'onu koltuğundan indireceğim, meraklanmasın' diyor. Siz nesiniz ya? Siz siyasi parti misiniz, yoksa kasap mısınız? Siz ne zamandan beri Ali kıran başkesen oldunuz? Demokratik parlamenter sistemde bu makamlara millet getirir, millet götürür. Bunun dışında hiçbir yol, yöntem buralara indirme, bindirme harekatı yapamaz. Burası evet açık söylüyorum. Mavi
Marmara'nın uğradığı uluslararası sular değil. Orada onu yapanları biliyoruz. Eğer onlarla eş durumdaysanız, eş değerdeyseniz buyurun. Bu nasıl bir üslup? Bu nasıl bir hazımsızlık? Bu nasıl bir öfke? Bütün samimiyetimle soruyorum? MHP'ye gönül vermiş kardeşlerime, Milliyetçi Hareket'e, ülkücülere bu ülkenin başbakanını kastederek, 'dilini koparacağız' demek reva mıdır? Hadi biz geçtik. CHP'ye, MHP'ye oy vermiş, gönül vermiş kardeşlerim, acaba böyle bir üslubu, böyle bir seviyeyi söylemeyi hak ediyor mu? Seviye farkını görüyorsunuz değil mi? Eminim ki milletim de bu seviye, üslup, dil farkını çok iyi görüyor."
"MHP'Yİ BARAJ KORKUSU SARDI"
Başbakan Erdoğan, MHP yönetiminin giderek hırçınlaştığını, siyasi nezaketi terk ettiğini milletin ibretle izlediğini belirterek, "MHP yönetimi ciddi bir baraj korkusuna kapılmış durumda. Bu korku ve kaygı, çirkin bir üsluba kendilerini sevk ediyor. Bataklığa düşen çırpındıkça kurtulmaz, çırpındıkça batar. AK Parti ile bu çirkin polemiklerin içine girenler eğer bizi o çirkin polemiklere çekeceklerini zannediyorlarsa; biz o çirkin polemiklerin içinde yokuz, olmayacağız. Hiçbir zaman bu seviyesizliğe alet olmayacağız" dedi.
MHP'ye gönül verenlere seslenen Başbakan Erdoğan, "Bu çirkin üsluptan, bu gözü dönmüş yaklaşımlardan rahatsızlık duyduklarını çok iyi biliyorum. İnanıyorum ki onlar da bu konuda gereken dersi gerekenlere vereceklerdir" diye konuştu.
"MHP MİLLETİN GÜNDEMİNDEN KOPUYOR"
MHP'nin milliyetçi, muhafazakar kimliğini arka plana iten bu yönetimin sergilediği yaklaşımın milletin değerlerinden ciddi bir kopuşu ifade ettiğini vurgulayan Erdoğan, "MHP yönetimi her geçen gün milletin hissiyatından, milletin nezaketinden, milletin gündeminden kopuyor. Milletin hoş görmeyeceği bir üsluba, hırçın bir söyleme sarılıyor. Bu tam anlamıyla bir savrulma durumudur, milletten kopma durumudur. Açık söylüyorum; bu seviyesizlik karşısında biz nezaketimizi koruyoruz. Ancak Türk siyasetine yakışmayan bu üslubu da milletimizin takdirine havale ediyoruz" dedi.