Başkanlar su sorununu acilen çözmeli

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, arsenikli su sorunu olan belediye başkanlarının polemiği bırakıp arsenikli sorununu çözmeleri gerektiğini söyledi.

"Sağlıkta Dönüşüm Programı Samsun İli İzleme ve Değerlendirme Toplantısı"na katılmak üzere dün gece Samsun'a gelen Bakan Akdağ, bugün bir dizi ziyaretlerde bulundu. İlk olarak Samsun Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Akdağ, Vali Hasan Basri Güzeloğlu ile bir süre görüştü. Daha sonra Büyükşehir Belediyesi'ne geçen Bakan Recep Akdağ'a, Başkan Yusuf Ziya Yılmaz tarafından projeleri hakkında bilgi verildi. Bu sırada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanı Akdağ, arsenikli su sorunu konusunda belediyeleri eleştirdi. Belediyelerin sağlık alanında önemli sorumluluklarının bulunduğunu belirten Bakan Akdağ, Türkiye'nin gündeminde olan arsenikli su sorununa dikkat çekti. "Bu konu hakkında kim polemik oluşturuyorsa yanlış yapıyor" diyen Akdağ, "Belediye başkanları polemiği bırakıp sorunu çözsünler" dedi.

Sağlık Bakanlığı olarak 2005 yılında bir düzenleme yaptıklarını, bütün Avrupa ülkelerinin uyguladığı bir düzenlemeyi Türkiye için geçerli hale getirdiklerini belirten Akdağ, bu düzenlemenin 'içme sularındaki arsenik oranının 10 mg desilitrenin altında olması' şartını getirdiğini anlattı. Akdağ, belediyelerin bu işi hemen başaramayacakları düşüncesiyle onlara 3 yıllık bir süre verdiklerini, 2005 yılında yönetmeliği yayınladıklarını, 2008 Mart ayına kadar da belediyelere fırsat tanıdıklarını, 2005 yılında 12 belediyede problem olduğunu, bunlardan 5'inin bu sorunu çözdüğünü, Afyon Belediyesi'nin de halletmek üzere olduğunu geriye İzmir, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Van ve Kars belediyelerinin kaldığını açıkladı. Sağlık Bakanlığı olarak başından beri hassas davrandıklarını ifade eden Akdağ, "Bundan sonra da bu konuda hassas olacağız çünkü uzun süre arsenikli su içildiğinde kanser açısından bir risk oluşturuyor. Halkın sağlığını bu kadar ilgilendiren bir konuda polemiklere yol açacak bir biçimde tartışmayı götürmenin ben çok yanlış olduğunu düşünüyorum. Türkiye'de toplam 6 il kaldı. Bu bahsettiğim illerin başına düşen vazife, polemik yapmak, işi siyaset malzemesi yapmaktan öte -belediye başkanı için söylüyorum- bu sorunu bir an önce çözüp, vatandaşa sağlıklı bir içme suyu sağlamak olmalıdır. Bu mümkün de. Aslında çok net olarak, açık olarak söylüyorum. Geçirilen 3 yıl içinde gerekli tedbirler alınmış olsaydı bu sorun ortaya çıkmazdı. Şöyle veya böyle bu şekilde olmuş. O zaman tartışmayı 'bu meseleyi nasıl
çözeriz'in üzerine yoğunlaştırmalıyız. Belediyelerimizin de vazifelerini yapmaları lazım" diye konuştu.

Belediyelerin yerin altındaki işlerle daha çok uğraşması gerektiğini dile getiren Bakan Akdağ, bunu algılamış olan belediyelerin teknik alt yapı sorunlarını çözdüğüne, çözmeyenlerin de bir an önce çözmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu konu asla siyasi malzeme yapılmamalıdır. Kim bugüne kadar işini noksan bırakmışsa, bir an önce işini yapmalıdır" ifadelerini kullandı.

Sağlık harcamaların ülkelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası'na ve büyüme hızlarına göre arttığını kaydeden Akdağ, önemli olan bu harcamaların ülkenin zenginliği ve harcamalarıyla uygun olmayan bir oranda artmaması olduğunu belirtti. Dünyada bütün ülkelerde sağlık harcamalarının arttığını vurgulayan Akdağ, şunları söyledi:
"Türkiye'de sağlık harcamaları, kendi büyüme hızımıza orantılı bir biçimde artıyor. Bunun böyle olması gerekir. 2000'lı yıllarda kriz dönemlerinde maalesef sağlığa ayrılan paralar yetersiz kalmıştı ve sıkıntılar oluşuyordu. Şimdi hem büyüyoruz hem gelişiyoruz Gayri Safi Yurt İçi Hasılamız artıyor hem de sağlığa ayırdığımız pay artıyor. Ama şunu da ifade etmek istiyorum: Türkiye, Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'ndan sağlığa ayırdığı pay ile OECD ülkelerinde en sonuncu sırada. Yüzde 5.7'lik bir pay ayırıyoruz.
Sağlık Bakanlığı olarak ümit ediyor ve bekliyorum ki, önümüzde yıllarda bu payı artıralım, artırabilelim. Türkiye'de sağlık harcamalarında orantısız bir artış kesinlikle yok."

Bakan Akdağ daha sonra AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret etti.