'Başörtülü first lady olmaz'

Seçim sonrası için aktif siyaset sinyali veren Hikmet Çetin en büyük pişmanlığını açıkladı: Baykal'a inanıp SHP'yi CHP ile birleştirmekle hata yaptım. Şimdi DSP'yi de içinde eritecek..

'Hikmet Abi' seçimden sonra 'çetin' geliyor

Hikmet Çetin adı geçen yıl bu aylarda Afganistan'daki görevinden dönünce Cumhurbaşkanlığı için gündeme gelmişti. Siyasi kariyerinde Dışişleri Bakanlığı, Meclis Başkanlığı gibi önemli rolleri üstlenen Çetin ile seçimlere kısa bir süre kala görüştük. Afgan ve Türk halkının "Hikmet Abi"si aslında seçim listelerini uzaktan seyrettiğini söylese de kendi deyimiyle "futbolcuların transferi"ne dönüşen durumdan hiç memnun değil. Sağdan sola, soldan sağa derken bulmacaya dönen son dakika gollerini ise ideolojisizliğe bağlayan Çetin, seçim sonrasında ise 'B' planını devreye sokarak sürpriz yapmayı planlıyor.

'BİRLEŞME YANLIŞTI'

Çetin'in en büyük pişmanlığı CHPSHP birleşmesi ve Deniz Baykala güvenmek. Çünkü 2002 seçimlerinde Baykal, Çetin'i uyarmadan liste dışında bıraktı ve SHP'yi içerde eritti. "Baykal'a inanıp SHP'yi CHP ile birleştirmekte hata yaptım" diye konuşan Çetin, CHP'nin şu anki politikasının aşırı ve kapalı milliyetçilik olduğunu söylüyor. CHP'nin AB ve ABD karşıtı politikasının ise yanlış olduğunu belirten Çetin dünü, bugünü, Baykal'ı şöyle değerlendiriyor:

AKTİF SİYASET SİNYALİ

"Aslında CHP adı altında belli bir yere gelindiyse bu SHP'yle birleşmenin sonucudur. Benim de büyük katkım var. Ama şimdi hata yaptığımı anlıyorum. SHP yüzde 20'nin altına hiç düşmemişti. CHP ilk açıldığında yüzde 4 oy almıştı. O zaman Baykal herkesi arayarak toplantılar yaparak kırmızı plakaları bırakın gelin demişti. O kadar deneyimden sonra dersini almıştır, yapmaz diye tahmin ediyorduk. Kendiside ben değiştim demişti ama değişmemiş. Çünkü bakınca esas kökü CHP olup politika yapan kişiler dışarıda kaldı. Ve bunlar sadece Baykal'ın iradesiyle oldu. Şimdi DSP'yi de içinde eritecek, ortadan kaldıracak politika yapıyor. DSP'nin tekrar dirilmesi zor." Genel başkana yakınlık, itiraz etmemek, her denilene evet demenin aday listesine giriş kartı olduğuna dikkat çeken Çetin, aktif siyasete seçimlerden sonra gireceğinin sinyalini şu sözlerle veriyor: "Afganistan dönüşü gönlümden geçen kitap yazmaktı ancak sürekli 'yeter artık ülkenize hizmet edin' diyorlar. Seçim sonuçlarını bir görelim istiyorum. Bakacağım karar vereceğim B planına. Sonuç istikrar ve olumluysa sorun yok. Ama yerli yerine oturmaz insanlar ayrışma içine girerse o zaman gereğini yapmak gerekir. İnsanlarla oturup konuşmak lazım ama bana güvenen, inanan hem parti içinde hem de halktan insanlar olduğunu görüyorum. Eğer onlarda bir istek varsa o zaman bir şeylerin önüne geçemem. Bekleyip görelim."

MİLLİYETÇİLİK UYARISI

Çetin'in dikkat çektiği en büyük tehlike etnik milliyetçilikle "öteki" sıfatının yerleşmesi. Türkiye'nin en önemli konusunun "öteki" ayrımcılığı olduğunu söyleyen Çetin, "Etnik milliyetçilik kan getirir" diyor. Çetin, vatandaşların Kürt, Çerkez deme noktasına geleceği kutuplaşmanın başladığı uyarısında bulunuyor.

'Başörtülü first lady olmaz'

Cumhurbaşkanı adayı Abdullah Gül için koşulların zorlanmaması gerektiğini vurgulayan Çetin, Türkiye'nin gerçeklerini görmek gerektiğini ifade ediyor. Çetin "Siyaset ben istediğimi yaparım değildir. Başörtülü bir first lady'yi kaldıramaz, olmaz" derken Baykal'a da gönderme yaptı. Baykal'ın "Erdoğan cumhurbaşkanı adayı olmazsa tebrik edicem" sözünü hatırlatarak "O zaman niye yapmadı, Gül'e oy vermedi" dedi. Anayasa Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanlığı için 367 oy şartını sorgulamadığını vurgulayan Çetin, "Bence hukuken 367 gerekmiyordu. Şimdiye kadar kimse bu var mı yok mu diye aramamıştı. Bir tek Erbakan o dönemde söylemişti ve gerek yok denmişti" diyor. Çetin, bu olumsuz dönemin yıllar sonra yaşanmasını, mahkemelik olunmasını ve muhtırayı "demokrasinin geriye adımı" olarak değerlendiriyor.