Başbakan vergi zabıtası
Baykal, Erdoğan’a yüklendi: Türkiye’nin vergi rekortmenlerinden vergi kaçakçısı çıkarıyor, vergi kaçakçılarından da bakan çıkarıyor
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal partisinin dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmada, Doğan Yayın Holding’e kesilen rekor ceza konusunda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi. Baykal, “Başbakan hem savcı, hem hâkim, şimdi hızını alamamış, kendisini defterdar olarak görevli sayıyor.
Çıkmış, vergi zabıtası olarak vergi kaçakçılarını ortaya koymaya kalkıyor. Türkiye’nin vergi rekortmenlerinden vergi kaçakçısı çıkarıyor, vergi kaçakçılarından da bakan çıkarıyor” dedi.
Baykal, grup toplantısında sonra gazetecilerle yaptığı sohbette de DHY’ye kesilen cezayı “Bu ‘mali Ergenekon’dur” diye nitelendirdi. Baykal grup toplantısında özetle şu değerlendirmeleri yaptı:
Bakan’ın sözleri çürüyüş belirtisi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in "Merkezi hükümetle işbirliği içinde olan belediyeler daha çabuk çözüm üretiyor" sözlerini "İktidarın çürüyüşü" diye nitelendirdi.
Yapan Adalet Bakanı
AKP’nin Adalet Bakanı, seçmeni ’Belediyeler hükümetle uyumlu olmalıdır’ diye tehdit ediyor, şantaj yapıyor. Bu durum, iktidarın, ’Çürüyen iktidarlar’ listesindeki yerini almaya başladığının bir örneğidir. İktidar, iktidarını korumak için tehdit yöntemini kullanmak zorunluluğuyla karşı karşıya kalmıştır. Özgüvenlerini kaybetmişlerdir. Türkiye’de artık bir ’Asar-ı izmihlal- çöküş örnekleri’ yaşanmaya başlanmıştır. Tehditle sonuç almayı düşünüyorsun, neden seçim yapıyorsun? Seninle en uyumlu olacak belediye başkanlarını tayin et. Milleti neden sandığa götürüyorsun. Tayin et o zaman ve arsa yolsuzluklarını birlikte kolayca yapıverin. Bunu yapan bir Adalet bakanı.
Bu mali Ergenekon’dur
Başbakan, ’Ergenekon’un savcısıyım’ diyordu. Başbakan savcı olamaz! Öncelikle o savcılar Cumhuriyet Savcısı, o yüzden olamazsın. Şimdi de kendisini defterdar olarak görüyor. Türkiye’nin vergi rekortmeninden vergi kaçakçısı yaratıyor; vergi kaçakçılarından da bakan..! Üstelik o bakan için de 5 kez vergi affı çıkartıyor. Yapılan mali Ergenekon’dur. Mali baskı girişimi, Türkiye’nin saygınlığına ve demokrasimize zarar vermiştir. Köşeye sıkışınca medyayı suçlayan, medyayı köşeye sıkıştırmak için mali terör uygulayan, muhalifleri susturmak için dava yaratan, seçmeni tehdit eden bu iktidarın iç yüzü ortaya çıkmıştır. Başbakan’ın çocukları, başkalarının verdiği burslarla okumuştu. Şimdi maşallah, al gülüm ver gülüm! Türkiye’nin en kárlı işlerindeler. Kendisinden ’Dünyanın en zengin 10 başbakanından biri’ olarak söz ediliyor. Sütlüce’den başlayıp, İETT’den geçip, Ülker dağıtıcılığından en zengin başbakanlığa! Bu Türkiye’ye yakışmıyor. Bunların hesabı sorulacak.
ATV-Sabah satışı
TMSF’nin yapacağı satış allem edildi, kallem edildi, devlet bankasının da verdiği krediyle Başbakan’ın damadının başında olduğu şirkete verildi. Üstelik Başbakan, TMSF Başkanı’nı ’Neden yüksek fiyata sattın’ diye azarladı. Sen Başbakansan, satış fiyatından neden memnun olmadın?
Dosya geldi, ne oldu
Uzun süre ’Dosya gelmedi’ denildi. Gönülsüzlük mazeretiydi. Sen devletsin kimseye ihtiyacın yok ki. Şimdi de tercümesi birkaç ay sürecek. Bu ipe un sermektir. Başka bir şey değil. İnşallah bu iş çözülecek, ama CHP iktidarında. Üstelik yolsuzluk bu değil ki sadece.
Telefonda küfür bile edilmiyor
Türkiye dinleniyor. İnsanlar doya doya bu iktidara küfür bile edemiyor. Padişahlar döneminin, jurnalcilik teşkilatlarının yerini telefon dinlemeler aldı. Herkes dinlenme korkusu içinde.