Baykal ağır konuştu
CHP lideri Baykal: Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) karşı “asimetrik psikolojik savaş” var. İktidarın himayesinde götürülüyor. Aksini düşünmek aptallık.
Deniz Baykal, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) karşı “asimetrik psikolojik savaş” yürütüldüğünden kuşku duymadığını belirterek, “Böyle bir kampanya iktidarın himayesi olmadan hiçbir şekilde götürülemez. Bunu düşünmek safdilliğin ötesinde aptallıktır” dedi.
Baykal, terörist Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki odasıyla ilgili tartışmaları, “Buna inanan var mı Allah aşkına? Olay İmralı’daki şartlar meselesi değil. İmralı’yı meşru, muteber siyasi şahsiyet haline getirmek istiyorlar. Hedef bellidir” diye yorumladı.
CHP Parti Meclisi’nin dünkü toplantısı öncesinde soruları yanıtlayan Baykal, şunları söyledi:
HÜKÜMET BİR PARÇASI: (YAŞ kararındaki, ‘Son dönemde TSK’ya karşı yürütülen asimetrik psikolojik harekât konusunda bilgi verilmiştir’ ibaresi anımsatılınca) Hükümetin TSK’ya karşı yürütülen bu asimetrik psikolojik savaşın bir parçası olduğundan şahsen hiçbir şekilde kuşkum yoktur. Tersi kendi kendini aldatmadan ibarettir. Bunu belli bir platformda dile getirenler bu tespiti yaptılar mı yapmadılar mı, bilmiyorum. Şahsen hiçbir tereddüdüm yoktur ki, böyle bir kampanya iktidarın himayesi olmadan hiçbir şekilde götürülemez. Bunu düşünmek safdilliğin ötesinde aptallıktır.
ÖCALAN’A AF: Öcalan’a af tartışmaları yeniden yaşanıyor. Bu, AİHM ile Türkiye arasında yaşanmıştı. Bütün mesele Türkiye’de irade gelecekte nasıl ortaya çıkacak? Ortada güven vermeyen iktidar var.
EMEKLİ KOMUTANLARIN İFADESİ: Türkiye’de herkesin yargıya hesap vermesinin zorunlu olduğunu, kimsenin yargı dışında özel himaye altında tutulamayacağını söylemiştik. Herkesin ifadesini al ama hukuka saygı içinde al.
TÜRKİYE LİME LİME: Öğretmenevinde olan olaylar kabul edilebilir mi? Böyle hukuk, devlet, düzen olur mu? Türkiye lime lime parçalanıyor. Bunun altında hükümetin zihin karışıklığı yatıyor. Terörü mazur görerek açılım yaparsanız, o açılım tıkanır. Dağdaki terör ovaya indi. Toplum kamplaştırılmaya başlandı. Olaylar toplumsal yaşamın parçası haline dönüşmeye başladı.
