Baykal Erdoğan'a sert çıktı

CHP Lideri Deniz Baykal, bir vatandaşın Taksim’de gösteri yapmak isteyen grubun üzerine pompalı tüfekle ateş açmasına, "Sabır, ama nereye kadar" diyen Başbakan Erdoğan’a, "Eğer vatandaş kendisini pompalıyla savunacak ise sana ne ihtiyaç var?" tepkisini gösterdi.

Baykal, CHP Grubu’nda şunları söyledi:

Çek git diyemezsin

Başbakan ’Tek devlete karşı çıkan buyursun istediği yere gitsin’ diyor. Bu memlekette ırkımız, inancımız, mezhebimiz, etnik kimliğimiz ne olursa olsun, hep beraber yaşayacağız, hiçbir vatandaşımız çekip gidemez. Çekip gitmesi gereken sensin, AKP hükümetidir. Yanlış politikalarını, vatandaşa ’Çek git’ diyerek kapatamazsın. Başbakan, kendisine yönelik tepki gösterenlere, eli silah tutanlara kızmış olabilir. Ama kimseye ’Çek git’ diyemez. Suç işleyeni etkisiz kılmak sizin görevinizdir. Bunları yapmayacaksın, sonra vatandaşa ’Çek git’ diyeceksin.

Sanki trafik polisi

Başbakan seyirci. ’O doğru yapıyor’, ’Bu yanlış yapıyor’ diyecek. Trafik polisi sanki! Trafik işlemez hale gelecek, o da şaşıracak. Öyle bir şey olabilir mi? Geçenlerde ’Silahla demokrasi olmaz’ demiş. Yeni mi anladın? Sana bunu anlatmaya çalışıyorduk biz yıllarca. Silahla demokrasi olmaz peki de parayla, poşetle demokrasi olur mu? Rüşvetle demokrasi olur mu? İnsan onurunu zedeleyerek, rüşvet yerine geçen avantajlar sağlayarak demokrasi olur mu? Bunları öğreneceksiniz ve Türkiye bunları görecek. Bu yanlışlıklardan ülkemizi çekip çıkartacağız.

Adli Tıp’ta yozlaşma

Türkiye’de çok büyük sıkıntılar yaşanıyor, devlet düzeninde yozlaşma görünür hale geldi. Adli Tıp’a bakıyorsun bir yozlaşma. Kamuoyunun bu kadar yakından ilgilendiği bir konuda bu kadar rahat bir kararın alınabilmiş olması şaşırtıcı. Ne var bunun arkasında AKP partizanlığı var. Bunları önlemenin yolu dokunulmazlıkların kaldırılmasıdır. Şimdi biz bir süreden beri diyoruz ki, Sayın Başbakan, gel hem siyasetçinin hem bürokratların hem devlet memurlarının dokunulmazlığını kaldıralım.

Zam gecenin şerri

Bir gece yarısı saat, sanki darbe yaparcasına; günün aydınlığı torbaya girmiş gibi, birden bire doğalgaza zam yapıldı. Hani derler ya "Gündüzün şerri gecenin hayrından" evladır. Üstelik bu gecenin şerri! Millet doğalgaz alamadığı için değil, zammı öğrendiği için dondu kaldı. Bu zam değil, bir zulümdür.

O, belge demek

BAYKAL, dünkü grup toplantısında Kemal Kılıçdaroğlu’na özel ilgi gösterdi. Bir süre Kılıçdaroğlu’nun yanında oturan Baykal kürsüye çıktığında da şöyle konuştu: "Belge deyince aklıma Kılıçdaroğlu geliyor. Yeni ortaya çıkardığı belge, İGDAŞ tarafından İstanbul’daki ilköğretim okullarına gönderilen doğalgaz faturalarıyla ilgili. Isınma masraflarını karşılaması gereken İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Oysa İGDAŞ, okul aile birliklerinin faturasının ödemesini istiyor. Devlet ne noktaya gelmiş."