CHP Lideri Deniz Baykal’ın Brüksel’e yaptığı ziyaret, sadece partisinin AB ile “barışmasını” sağlamadı; Baykal’ın Brüksel ziyareti sırasıda, AB konusunda AKP hükümeti ile CHP de sonunda “aynı karede buluşma fırsatı” yakalamış oldu.

Zeynep Gürcanlı YAZIYOR
İşin ilginci, bu “buluşma” her iki tarafın da isteği nedeniyle değil, bir “zorunluluktan” kaynaklandı. Çünkü Baykal’ın Brüksel’e gittiği gün, hükümetin atadığı yeni AB Bakanı Egemen Bağış da yine temaslar için Brüksel’e gidiyordu. Ve ikilinin yolu, THY uçağında kesişti.

Bağış, göreve geldikten sonra tüm muhalefet liderlerinden randevu istemiş, bu randevularda da hükümetin izleyeceği AB politikası konusuda bilgi vermiş, ayrıca muhalefetin bu izlenecek yol konusundaki görüşlerini almıştı.

Ancak Bağış, randevu istediği halde, bir tek Baykal’la görüşememişti. Bu eksik de, THY uçağında, üstelik AB’nin merkezi olan Brüksel yolunda giderildi.

Nitekim Baykal da, dün AB’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, AB üyeliğinin sadece hükümetin değil, tüm Türkiye’nin desteklediği bir politika olduğu mesajını verdi. Baykal, “ana muhalefet partisi olarak AB ile ilişkilerimizin resmi bağlantıların ötesinde olduğunu düşünüyoruz. Mevcut zorlu müzakerelerin destekçisi olmak bizim görevimizdir” dedi.