Baykal'a şok 'Kuran kursu' yanıtı

Türkiye sonunda bu günleri de gördü

‘Çarşaf ve Kuran kursu açılımı’ başlatan CHP’yi dini siyasete alet etmekle suçlayan Erdoğan, ‘Türkiye’de yeterince Kuran kursu var’ dedi

 Başbakan Tayyip Erdoğan, partisi hakkındaki ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı’ kararına taş çıkarırcasına CHP’yi dini siyasete alet etmekle suçladı. CHP’nin çarşaf ve türban açılımını samimi bulmayan Erdoğan, “Düne kadar eleştirel yaklaşmak değil, hakaret ettikleri şeyi de iyice çarşaflamaya başladılar. Tabi insan samimi olmayınca çarşaflıyor ve millet de ne yapıyor bunları, hakikaten çarşafa doluyor” diye eleştirdi. Erdoğan, CHP’nin ‘her mahalleye bir Kuran kursu’ projesine de “Türkiye’de yeterince Kuran kursu var” diyerek karşı çıktı.
AKP Genel Merkezi’nde düzenlenen ‘Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda konuşan Erdoğan şunları söyledi:

ÇARŞAFLAMAYA BAŞLADILAR: Bakıyorsunuz ki bazı liderler, bazı toplantılarda değişik yerlerde, değişik şekilde rozetler takıyorlar. Ama düne kadar eleştirel yaklaşmak değil hakaret ettikleri şeyi de iyice çarşaflamaya başladılar. Öyle bir durumun içine geçtiler. Tabi insan samimi olmayınca çarşaflıyor ve millet de ne yapıyor bunlar, hakikaten çarşafa doluyor. Yapılan bu.

‘GERİCİYE’ ROZET: Onunla da kalmıyor, daha başka şey yapıyorlar. Birisi çıkıyor ‘Bu açılımı yapmayacağız da ne yapacağız’ diyor. Öteki ‘gericiliğin alametidir’ diyor. Ya peki senin liderin gericilere niye gidiyor da rozet takıyor? Bunları anlamak mümkün değil. Niye? Çünkü hasbi değiller, bunlar hesabi. Tam böyle değişmez tabirlerden bir tanesidir.

KURAN KURSLARI: Bununla da kalmayıp, şimdi daha yeni şeyler çıkarmaya gayret ediyorlar. ‘Mahalle evleri’ diyorlar. Biz bu işi çoktan geçtik beyler, çoktan geçtik. Şöyle bizim belediyelerimize gelir, bir semt konakları dersi alırsanız, bunun ne olduğunu daha iyi öğrenirsiniz. Biz semt konaklarını kurduk, orada bu dersleri kaç yıldır veriyoruz. Ak belediyecilik bu işi başardı. Orada bu derslerin hepsi veriliyor ama sizin verdiğiniz tarzda değil. Çünkü biz bu ülkede merkezi yönetim neleri yapar, yerel yönetim neleri yapar, neleri yapmalıdır, bunu da hukuk içinde çok iyi bilen bir iktidarız.

DİYANET YAPIYOR: Mahalle evleri diyorlar. Bu da garip bir şey. Zira İstanbul semt konakları olarak bu işi uygulamaya çoktan geçirmiş. Bunlar yapılıyor. Ama nedir? Semt konaklarında Kuran Kursu eğitimine yönelik herhangi bir program yoktur. Niçin? Diyanet İşleri Başkanlığımız zaten bu işi en başarılı şekilde yürütmektedir.

ODANIZA İHTİYAÇ YOK: Hangi dini siyasete alet etmeyecektiniz, ne oldu, hani? Bunu şimdi şöyle bir mahalli seçimlerde gündeme getirmenin anlamı ne? Bu işi 15 (Kuran kursları için yaş sınırı getirilmesini kastediyor) yaşına çıkaranlar siz değil misiniz? Bunu mücadelesini, kavgasını verenler siz değil misiniz? Şimdi nereden çıktı bu? Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sizin odalarınıza ihtiyacı yok. Yeteri sayıda Kuran Kursu var. Buna ihtiyacı yok. Hamdolsun camilerimiz de var. Bu kursları alacak olanlar gelirler Diyanet İşleri Başkanlığı, onlara gerekli olan kursları verir. Yeterli kadro da bu noktada var. Kimse kimseyi kalkıp da ucuz siyasetle aldatmaya yönelmesin. (Radikal)

Kavga aynı ama saflar değişti
Türkiye, AKP ve CHP arasında 2005 yılında da Kuran kursu kavgalarına tanık oldu. Ancak taraflar o dönemde farklı saflardaydı. AKP hükümeti, 2005 yılında Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yaparak kaçak Kuran kursu açanlara verilecek hapis cezasını üç yıldan bir yıla indirmek istedi. AKP aynı yıl Kuran kursları için 12 yaş sınırının kaldırılması için de yasal düzenleme yaptı. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer iki yasayı da veto etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal söz konusu düzenlemeleri “Bu rejimi tahrip girişimidir” diye eleştidi. Başbakan Erdoğan’sa bu yasaları “Bu millet Müslüman’dır ve Müslüman olan millet, kendi kitabı Kuranı da rahatlıkla öğrenebilir” diyerek savundu.
Erdoğan’ın bu yasaları savunouğu konuşmalar, partisi hakkındaki kapatma davasının iddianamesine 9, 11, 30 ve 52 numaralı delil olarak girdi. Anayasa Mahkemesi da sonund AKP’nin ‘laiklik karşıtı eylemlerin odağı olouğu’na hükmetti.