20
Mayıs
2024
Pazertesi
SİYASET

Bizim tutumumuz belli!

AK PARTİ GRUP TOPLANTISI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şu anda Libya'da devam eden operasyonun Libyalılar ve bölge ülkeleri tarafından petrol ve çıkar amaçlı bir operasyon algılanıyor olmasının, Batı'nın müdahalesi olarak algılanıyor olmasının haklılıklarını ortaya koyduğunu belirterek, "Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacak" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, koalisyon güçlerinin Libya'ya yönelik askeri müdahalesini değerlendirdi. Erdoğan, Libya'da bir kardeş katliamı yaşanmasın, bir kaos ortamı oluşmasın diye çırpınıp durduklarını belirterek, "Biz Libya kendi meselesini, harici müdahalelerle değil; kendisi çözsün, istikametini kendisi belirlesin, değişimi kendi dinamikleri ile gerçekleştirsin istedik. Bizim Libya'ya müdahale, Libya'ya askeri operasyon konusundaki endişemiz son derece haklı bir endişedir. Bu tür operasyonların geçmişte hiçbir fayda sağlamadığını, tam tersine can kayıplarını arttırdığını, işgale dönüştüğünü, ülkelerin birlik ve bütünlüğünü ciddi şekilde zedelediğini gördük ve yaşadık" dedi.

"OPERASYONUN ŞEMSİYESİ BM OLMALI"

"Paris toplantısını elbette sorgulayacak, elbette eleştireceğiz' diyen Başbakan Erdoğan, Libya'ya yönelik sadece ve sadece insani yardım operasyonunun şemsiyesinin Birleşmiş Milletler olması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Yani operasyon, meşru bir zeminde yürütülmelidir. BM Güvenlik Konseyi'nin almış olduğu 1970 ve 1973 sayılı kararlar bu çerçevede yorumlanmalıdır. Biz Türkiye olarak, NATO'da yapılacak toplantıda tutumumuzu, görüşlerimizi taraflara bildireceğiz. Şu anda toplantı halindeler. Ardından da kamuoyunu bilgilendireceğiz. Toplantı normalde dün yapılacaktı. Ama bugüne ertelendi. Bizim ilkesel tutumuz zaten belli. Uygulamadaki tutumuzu da orada ifade edeceğiz. Bu arada Meclis'te milletvekillerimizi bilgilendirmek amacıyla bir oturum yapılmasını planlıyoruz. Dışişleri Bakanımız da son gelişmelerle ilgili olarak bilgi vermek amacıyla muhalefeti ayrıca ziyaret edecek."

"TÜRKİYE ASLA VE ASLA LİBYA HAKLINA SİLAH DOĞRULTMAYACAK"

Başbakan Erdoğan, şu anda Libya'da devam eden operasyonun Libyalılar ve bölge ülkeleri tarafından, petrol ve çıkar amaçlı bir operasyon algılanıyor olması, Batı'nın müdahalesi olarak algılanıyor olmasının haklılıklarını zaten ortaya koyduğunu vurguladı. Erdoğan, "Biz istişarelerimize devam ediyoruz. Libya halkının esenliğini, huzurunu, Libya'nın iç barışını temel hedef olarak görüyor; bunu sağlayacak şekilde adımlar için temaslarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz.

Şunu da altını çizerek söylüyorum; Türkiye asla ve asla Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacak. Türkiye'nin politikası çok nettir, tavrı son derece nettir. Sonuç getirecek Libya'nın iç barışını tesis edecek çabalara da Türkiye her zaman destek olmaya devam edecektir." Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, geçmişte 'ben listenin şurasındayım' deyip de çalışmalara katılmayanlar olduğunu belirterek, "Daha sonra da kazandı ama açıkça söyleyeceğim; utanmadan, sıkılmadan buraya geldi. O tür tipler fazla da durmadılar" dedi. Erdoğan, aday adaylarını, 'ehliyet, liyakat, katma değer' kriterleri ile değerlendireceklerini belirterek, "Önemli olan, 'her şey Türkiye için, her şey insanımız için diyeceksin' bu yolda çalışacaksın" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada genel seçimler ve aday adaylık sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, seçim tarihinin yaklaştığı süreçte aday adaylarının yoğun ilgisiyle karşılaştıklarını, 6 bin civarında başvurunun söz konusu olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun 10 kişiden birinin aday olduğu anlamına geldiğini söyledi. Erdoğan, "İşimiz çok zor. Zira bunu eleyeceksin, kolay bir iş değil" dedi.

Ehliyet, liyakat sahibi insanların ağırlıklı tercih merkezinin AK Parti olduğunu belirten Erdoğan, hafta sonunda temayül yoklamalarının gerçekleştiğini, 3 hafta içinde adayları tespit etmiş olacaklarını ve ardından aday listesini YSK'ya vereceklerini kaydetti. AK Parti olarak yaptıkları aday belirleme çalışmasını, diğer siyasi partilerin hiçbirisinin yapmadığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Sandıklardaki sorumlu arkadaşlarımıza varıncaya kadar hepsinin kanaati bu temayül yoklamalarına yansımış durumdadır. Şimdi 12 komisyonumuz var. Bu 12 komisyon, genel başkan yardımcılarından oluşuyor. Bu komisyonlarda bulunan arkadaşlarımız birlikte, şu anda bütün temayül yoklamasından sonra, bu yoklamaya katılan arkadaşlarımızla tek tek birebir görüşecek, daha yakından bu aday adaylarını tanıma imkanı bulacak. Bu tanımadan sonra onların da bir raporu olacak; düşünceleri, kanaatleri, puanlamaları neyse, hepsini bir değerlendirme komisyonuna iletecek. Ki bu komisyonda yine bu arkadaşlarımız yer alacak ama 12 komisyon bu kez 6 komisyona inecek. Bu 6 komisyonunun içinde, 12 komisyonun içerisinden arkadaşlarımız yardımcı elemanlar olarak yine yerlerini alacaklar. Bu komisyon çalışmasını yapacak, tekrar aday adaylarından elenenler dışında yapılacak olan bu çalışmanın yanında bir taraftan da kamuoyu araştırmalarını da yapacağız."

"SONUÇLAR KASAMDA"

Başbakan Erdoğan, 81 vilayette 106 bin denek üzerinde bir kamuoyu araştırması yaptırdıklarını belirterek, "Diğer siyasi partilerin böyle bir derdi var mı? 106 bin denek, 81 vilayette ve bunların bütün neticesi şu anda kasamda. Bütün bu çalışmalarla onları da birleştireceğiz. Mevcut arkadaşlarımızın kendi illerindeki konumunu o illerdeki kamuoyu araştırmalarından aldık. Sadece kendi arkadaşlarımızı değil, diğer partilerin milletvekillerine halkın bakışını da aldık. Onlara nasıl bakıyor, bizim milletvekillerimize, hizmetlerimize nasıl bakıyor? Bunları da öğrenme fırsatı bulduk" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, söz konusu 6 komisyonun kararı ile kamuoyu araştırmalarından gelecek sonuçları 'çapraza alacaklarını', daha sonra da kendisinin başkanlığında, 4 genel başkan yardımcısı, 3 grup başkanvekili, kadın kolları ve gençlik kolları başkanlarının da yer alacağı Üst Komisyonda nihai değerlendirmeyi yapacaklarını kaydetti. Erdoğan, Parlamentoya 25-30 yaş arasında genç taşımayı, 30 kadın milletvekili sayısını da artırmayı hedeflediklerini belirtti.

ADAYLARA UYARILAR

Aday adaylarını, 'ehliyet, liyakat, katma değer' kriterleri ile değerlendireceklerini belirten başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gelecek arkadaşlarımız AK Partimize ne denli bir katma değer sağlayacak? Bunlar bizim için çok önemli. Katma değer sağlayamayacak arkadaşlarımızla biz güçlenerek yarınlara yürüyemeyiz. Kaldı ki bu dönemde 3. kez arka arkaya milletvekili adayı olacak arkadaşlarımız da var. Bu arkadaşlarımız son kez milletvekili adayı olacaklar. Bundan sonra bir dönem ara verme durumunda kalacaklar. Daha sonra tekrar devam etme durumu olursa o halde tekrar devam edebilirler. Bu bizim partimizin tüzüğündeki bir maddesidir,

ilkesidir. Eğer ilkeli bir partiysek, ilkeli hareket edeceksek bunu yapmak durumdayız, bunu başarmak durumundayız. Bunu başardığımız andan itibaren Türkiye'de siyasette de yeni bir anlayış, yeni bir dönem başlayacak. Yani koltuklardan güç alan değil, koltuklara güç katan bir siyaset anlayışını biz getirmiş olacağız. Bu çok önemli."

"SİYASET YAPMAK İÇİN PARLAMENTODA OLMAK ŞART DEĞİL"

Başbakan Erdoğan, zaman zaman 'Aman efendim sizler kalmalısınız' şeklinde yaklaşımlar olduğunu belirterek, siyasetin mutlaka parlamentoda olmakla yapılmadığını, parti içinde kalarak da siyaset yapılabildiğini söyledi. Başbakan Erdoğan, "Siyaset partimizde veya bir think tank kuruluşunda yapacağınız çalışmalarla da olabilir. Siyaset, parti görev verir, 'Git filanca yerde konferans ver' der, gider orada konferans verirsiniz" dedi.

"VEKİL OLAMAYANLAR ORTADAN KAYBOLDU"

Geçen dönemde milletvekili olmayan ya da olamayanların hiçbir tanesinin 'Ben il teşkilatında görev almaya hazırım' diyemediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ya ortadan kaybolmuştur ya kolay kolay görünmemiştir ya da seçim zamanlarında ortaya çıkmışlardır. Şimdi bu olmaz. Partimizin genel merkezi herhangi bir milletvekili arkadaşımızı arayıp 'Gel sen il başkanı olacaksın' dediği zaman, 'Emriniz başım üstüne' diyebiliyorsa o bir dava adamıdır. Ama olmaz, 'Ya ben milletvekilliği yaptım, şimdi bize yakışır mı?' diyorsa, o henüz siyaseti kavramamış demektir. Çok önemli. Biz olaya böyle bakıyoruz. Tüzüğümüzü, programımızı hazırlarken, hep bu anlayışla hazırladık.

Eğer bir değişim, dönüşüm yapacaksak, işte bunu böyle yapacağız. Yani, şu anda Ortadoğu'ya bakarak, 'niye bunlar böyle gidiyor?' demeyelim. Önce kendimizi hesaba çekeceğiz, hesaba çekilmeden. Sonra aynı hesapla biz karşı karşıya kalırız. Onun için rahat olacağız, kendimizi buna iyi hazırlayacağız ve 'Mademki partim bana böyle bir görev verdi, başımız gözümüz üstüne' deyip yola devam edeceğiz, bunu başarmamız lazım."

"TOP OYNADIĞIM ZAMAN..."

Tüm şehirlerde vatandaşın, 'ben de olsaydım işte bu ismi seçerdim' diyeceği, AK Parti ruhunu özümsemiş, ilkelerimizi benimsemiş, AK Parti'nin ufkuna, vizyonuna sahip, dürüst, çalışkan, donanımlı, millet sevdalısı isimleri milletin takdirine sunacaklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Temenni ederim ki bu 6 bin civarındaki isimden listelere giremeyen arkadaşlarım kırılıp çekilmezler. Onların da aynı ruhla, aynı inançla, aynı aşkla seçim kampanyasına katılmaları gerekir. Top oynadığım zaman, hocamız o gün maça çıkacak takımı açıklarken, 'Çocuklar; biliyorsunuz bizim kadro 24 kişi, ama ben sahaya 24 kişiyi sürmeyeceğim, 11 kişi süreceğim, 5 de yedeğiniz var, 16 kişi açıklayacağım. Dolayısıyla 'Ben takıma giremedim' diye kimsenin üzülmemesi gerekir' derdi. 'Yine aynı ruhla çalışmaya

devam edeceksiniz, 24'tesiniz diye hiçbir zaman işi asmayacaksınız' derdi, 11'i böyle açıklardı. Şimdi biz de 6 binin içinden 550 kişilik listeyi çıkartacağız ve bu 550 ile sahada çalışacağız. 550'in 550'si de buraya herhalde gelmeyecek. Bunun içinde kazanamayanlar da olacak kazananlar da olacak. 'Aa ben listenin şurasındayım' deyip de çalışmalara katılmayanlar oldu geçmişte. Daha sonra da kazandı ama açıkça söyleyeceğim; utanmadan, sıkılmadan buraya geldi. O tür tipler fazla da durmadılar biliyor musunuz?

Sonra da çekip gittiler. Niye? Aidiyet denilen konu, çok önemli bir konu, mensubiyet denilen konu çok önemli bir konu. Eğer bu davanın aidiyetini, mensubiyetini kavramışsan, o zaman ne demek? 'Listenin şurasındayım, burasındayım' Ne demek dışında kaldım? Tabii ki koşacağım, çalışacağım. Önemli olan, 'her şey Türkiye için, her şey insanımız için diyeceksin' bu yolda çalışacaksın."

Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in başkanlığında kurulan ekibin seçim beyannamesi üzerindeki çalışmayı sürdürdüğünü de ifade ederek, bu beyannamenin 4 yıllık olmadığını, 2023'ü hedeflediğini bildirdi. Erdoğan, kampanyaya yönelik çalışmaların de sürdüğünü bildirerek, "Gerek beyanname, gerek kampanya olarak AK Parti farkını bir kez daha ortaya koyacağız" dedi.

Erdoğan, YSK'ya aday listesini verdikten sonra, seçim beyannamesi ile ilgili açıklamalarını muhteşem bir şekilde gerçekleştireceklerini söyledi.

Konuşmasının sonunda, Adaleti Savunanlar Derneği, Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ve idari tasarruflarla Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılanlara tanınan haklar nedeniyle teşekkür etmek için Başbakan Erdoğan'a çiçek sundu.

Öte yandan Erdoğan'ın grup toplantısındaki konuşmasını, ABD Büyükelçiliğinden bir heyet de izledi.

 

İHA
Yayın Tarihi : 22 Mart 2011 Salı 13:25:03
Güncelleme :22 Mart 2011 Salı 15:38:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?