Bunların neresi Müslüman?

DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, AKP'nin dini kullandığını savunarak, "Bunların neresi Müslüman?" dedi.

Adalet Bakanlığı önündeki eylemini iptal eden Demokratik Toplum Partisi (DTP) Meclis grubunu olağanüstü topladı. DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, Kuzey Irak’a yapılan operasyonun bir an önce durdurulması gerektiğini savunurken, demokrasi ve barıştan yana olan herkese de “operasyona karşı olduğunuzu açıkça ifade edin” çağrısında bulundu.

Türk, demokrasiye inanan, demokratik Türkiye’yi esas alan herkesin sesini yükseltmesini isteyerek “DTP yalnız bırakılmamalı” dedi. Grup konuşmasında Butto’ya yönelik suikastı da değerlendiren Türk, “Pakistan’da yaşananları domino teorisi olarak değerlendirmek lazım. Kendi sorunlarımızı tartışamazsak, çözüm üretemezsek, o domino oyununun bir parçası haline dönüşürüz” dedi. DTP Eşbaşkanı Emine Ayna ise genel başkanlarının tutuklanmasına tepki göstererek “eşbaşkanımız bir hukuksuz örneği olarak hem serbest bırakılmamakta hem de askeri mahkemede yargılanmaktadır. Tamamen siyasi bir karar sözkonusudur” diye konuştu.

Türk ve Kürtlerin kardeşçe yaşamasının yolunu bulmak konusunda Türkiye’nin önünde halen önemli fırsatlar bulunduğunu söyleyen Türk, “akil adamlar bir araya gelip ortak yol bulduğu zaman sorunu aşabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

ÇÖZÜM ABD’YE HAVALE EDİLMEMELİ

Kürt sorununun çözümümün başka yerlerde aranmasının faturasının ağır olacağını öne süren Türk, konuşmasında Pakistan’da Benazir Butto’ya yönelik saldırıyı da değerlendirdi.

Türk, “Pakistan’ı uluslararası kesimlerin at oynattığı bir alana çevirirseniz büyük kavgalar, acılar yaşanır. O ülkenin geleceği ipotek altına alınır. Biz buradayız. Niye kürt sorununun çözümünü ABD’lilere havale ediyoruz, kendimiz tartışmıyoruz. Pakistan olayını domino teorisi olarak değerlendirmek lazım. Biz de kendi sorunlarımızı tartışmazsak o domino olayının parçası haline dönüşürüz” diye konuştu.

Yaşanan gerginlik ve Türkiye’nin içinde bulunduğu süreçten acı duyduklarını ifade eden Türk, “bu acının merhemi, ilacı bizde niye bunu ortaya çıkarmıyoruz” diye seslendi.

AKP’Yİ ELEŞTİRDİ

22 Temmuz seçimlerinde AKP’nin Güneydoğu’da halktan “ben kucaklamak istiyorum, kürt sorununu çözmek istiyorum” diyerek oy aldığını savunan Türk, “Halkımız AKP’yi sığınacak bir liman olarak gördü ama ne yazık ki bir kez daha yanıldı. Birkaç gündür bölgedeydim, ‘keşke elimiz kırılsaydı da AKP’ye oy vermeseydik’ diyenlerle karşılaştık” dedi.

BÖLGE HALKINA ÇAĞRI: OPERASYONA KARŞI SESİNİZİ YÜKSELTİN

DTP’nin barışçı sürecin gelişmesi için sınav vermiş bir parti olduğunu ancak halen “DTP Türk partisi mi kürt partisi mi?” tartışmalarının yapıldığını kaydeden Türk, “misyonumuz barış misyonu, inkara karşı direniş misyonudur.
Halkımızın da bir duruş sergilemesi gerekiyor. Operasyonun çözüm olmadığı düşüncesini halkımızın da çok açık bir şekilde ifade etmesi çağrısında bulunuyorum. Demokrasiye inanan, demokratik Türkiye’yi esas alan insanları,
bugün sorunları yüksek sesle duyurmaya çağırıyorum. Gelecek hepimizin, sorunlar hepimizin. DTP yalnız bırakılmamalı. DTP demokrasinin teminatı, geleceğin ve özgürlüğün teminatı, hep birlikte çaba gösterelim” diye konuştu.

AKP DİNİ KULLANIYOR

Grup konuşmasında AKP’nin uyguladığı ekonomi politikalarını da eleştiren Türk, Kuzey Irak operasyonunun ardından zam furyasının başladığını ve AKP’nin halkı yoksulluğa mahkum ettiğini savundu.

Okullardaki uygulamalara dikkat çeken ve AKP’yi dini kullanmakla suçlayan Ahmet Türk, “İslam dininin yüceliğine saygı duyuyoruz. Ancak halkı kandırmaya yönelik, dini kullanarak siyaset yapılmasına karşıyız. Dindarlara, İslam dinine saygımız büyük. Ancak bir AKP milletvekili çıkıp ‘mozaik yok, tek millet var’ diyor. Bir halkın dilini, kültürünü inkar ederse neresi Müslüman bunların” diye konuştu.

EŞBAŞKAN AYNA DEMİRTAŞ’IN SERBEST BIRAKILMASINI İSTEDİ

DTP’nin olağanüstü grup toplantısında, Türk’ün ardından partinin eşbaşkanı ve Mardin Milletvekili Emine Ayna da bir konuşma yaptı.

Uzun süredir Türkiye siyaseti hakkında söz söyleyen ve tavırları olan bir parti olmakla birlikte Meclis’te yeni olduklarını ifade eden Ayna, “sahip olduğumuz dinamizm ve statükoyu reddeden, demokratik zihniyetimiz bizi bu mecliste farklı ve dikkate alınır kılıyor. Farklılıklarımız statükocu ve tekçi zihniyeti kökleşmiş bu Meclis ve Türkiye’nin resmi kurumlarında şoka yol açıyor” dedi.

22 Temmuz seçimlerinin ardından DTP’ye karşı siyasi linç uygulandığını öne süren Ayna, DTP hakkında kapatılma davası açıldığını ve genel başkanlarının da tutuklandığını kaydetti. Ayna şöyle konuştu:

“Askeri vesayet siyasetten yargıya tüm idari ve siyasi yapının gündemini belirlemeye devam ediyor. Eşbaşkanımız Demirtaş hakkında açılmış bir soruşturma varken ve tutuksuz yargılanırken ‘genelkurmay başkanlığı savcılığının’ soruşturma emri sonucu, askeri yargı devreye girdi. Tutuklu soruşturma adil yargılama hakkının ihlali olarak devam etmektedir. Eşbaşkanımız bir hukuksuzluk örneği olarak hem serbest bırakılmamakta hem de askeri mahkemede yargılanmaktadır. Bu karmaşaya son verilerek Sayın Demirtaş’ın serbest bırakılması gerekir.”

12 Eylül rejimini yüksek yargının sürdürdüğünü öne süren Emine Ayna, Anayasa Mahkemesi’nin DTP’nin yerel seçimlere girebileceğine yönelik kararını olumlu değerlendirdiklerini belirterek bu kararın, kapatma davasının siyasi ve hukuki temeli olmadığının göstergesi olduğunu da savundu.

OPERASYONUN ANLAMI ÖLÜMDÜR

Konuşmasında Kuzey Irak’a yönelik operasyonu da değerlendiren Ayna, Türkiye’de Kürt sorununun bulunduğunu ve bunun çözümünün de operasyon olmadığını söyledi.

Ayna, “Operasyonun tek anlamı ölümdür. Sorunu sadece kaç Kürt'ün Meclis'e girdiği, vekil olduğu üzerinden basite alırsak çözemeyiz. İlk kez bu Meclis'e Kürt vekiller girmiyor ancak sorun bu kadar basit değildir. Ancak DTP ile
Meclis'e ilk kez Kürt sorunu ve çözümü konusunda farklı ve doğru tespitler ve çözümler öne süren bir parti giriyor. Söylediklerimiz 85 yıllık resmi söylemlerin dışındadır, bu nedenle kolay sindirilemiyor ama şu bilinmeli ki;
sürekli olarak resmi kurumların hassasiyetlerini düşünerek her şeye katlanan Kürtler ve demokrasi kurumlarının sabır sınırları zorlanmaya başlanıyor. Bu bir tehdit gibi algılanıp ne yaparsınız yani denirse bu da despotluğun
göstergesi olur” diye konuştu.

Ayna çok kültürlülük, çok dillilik, çok dinlilik ve çok mezhepliliğin Türkiye’nin gerçeği olduğunu da belirterek yok saymakla bu gerçeğin yok olmayacağını söyledi.

ÜNİTER YAPI İÇİNDE CUMHURİYET DEMOKRATİKLEŞTİRİLMELİ

Üniter yapı içerisinde cumhuriyetin felsefesinin demokratikleştirilmesi ve idari yapının demokratik özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini de savunan Ayna, “Operasyon yaparak 'sessiz ol yoksa seni Meclis'ten atarım,
partini kapatırım, tutuklarım' tehditleri ile sadece ve sadece Türkiye’ye ve geleceğimize zarar veriliyor” dedi.