Çarşaf açılımı kalıcı
CHP İstanbul İl Başkanı: Çarşaf açılımı seçim yatırımı değil, kalıcı bir politika
Mart 2009'da yapılacak yerel seçim öncesinde siyasetin gündemi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)'nin çarşaf açılımı. Parti içinde de dışında da açılımın anlamı ve zamanlaması tartışılıyor.
Siyaset camiası, CHP'deki değişimi desteklerken bunun bir 'seçim yatırımı' olup olmadığını sorguluyor. Seçimlerin ardından CHP'nin 'çarşafı' sandığa kaldıracağını düşününlerin sayısı az değil. Açılımın mimarı olan İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin bu iddiayı reddederken net konuşuyor: "Samimiyiz." İl başkanı, bu açılımın altyapısını hazırlamak için tam 16 ay boyunca çalışmış. Zihniyet değişiminin yapmacık değil, tabandan gelen bir beklentinin sonucu olduğuna dikkat çekiyor. Tekin, "Son derece samimiyiz. Kalıcı bir politika olacak. Sosyal demokrat bir partinin özgürlüklerle problemi olabilir mi?" diyor. Üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliği başta olmak üzere daha önce yaşanan problemlerle ilgili şu görüşleri savunuyor: "Geçmişte sayın Başbakan da cami önünde tekbir sesleriyle Amerika, İsrail bayrağı yakıyordu. Herkes elbette geçmişini sorgulamalıdır. Ama oraya çok fazla takılmayacağız. Eksikler varsa telafi edilebilir."
Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'yı ziyaret eden Tekin, çarşaf açılımının sürecini anlattı. Tekin, 16 aydır görevde olduğunu ve bugün atılan adımların sinyallerini ilk günden verdiğini hatırlattı. Varoşlarla ilgili, "Uzun süredir o bölgelere gidip insanlara dokunmamışız." özeleştirisini yaptı. 187 bilim adamının içinde bulunduğu bir kurulla İstanbul'un sorunlarını masaya yatırdıklarını, merkez sağdan 9 belediye başkanını saflarına kattıklarını ve kapı kapı dolaştıklarını söyledi. Ardından, "Medya bunları teğet geçti. 8 ay önce ilk rozeti Bostancı'da taktık. Orada da çarşaflılar vardı. Medyanın ilgisini hiç çekmedi. Galiba ihtiyaç görülmedi." dedi.
Tekin, açılıma karşı çıkan partililerle polemiğe girmekten kaçınıyor. Ancak İstanbul Milletvekili Necla Arat'ın sözlerine tepkili. "Alışmayacağız." diyen Arat'a, "Toplumdan kopuk." eleştirisini getiriyor. Arat'ın, "Bu kararlar bizden gizli, dar bir grup içerisinde alınmış." iddiasına ise şu karşılığı veriyor: "16 aydır bizim çalışmalarımızı izleyebilseydi bu sözleri sarf etmezdi. Partiden uzak kalınca rivayetler üzerinden konuşuyorlar. 16 aydır milletvekilleriyle, ilçe başkanlarıyla, belediye başkanlarıyla dolaşıyoruz. O zaman gelir görür, ne oluyor, ne bitiyor. 3 günde olacak şeyler değil bunlar. Partimizin genel başkanı bu işin içinde. 30 kez İstanbul'a gelmiş, varoşlara beraber gitmişiz. Zahmet edip gelselerdi böyle konuşmazlardı." İstanbul milletvekillerinden Nur Serter'le yaşadıkları bir anıyı da şöyle paylaşıyor: "Bir şehit cenazesinin ardından ailenin Maltepe'deki evine taziyeye gittik. Oradaki hanımefendi çarşaflıydı. İki kızı da türbanlı. Duvarda da kocaman Atatürk resmi vardı. Bu ülkenin insanlarını kategoriye alıp düşman yaratmanın anlamı yok. Nur Hanım'a, 'Peki bunu nereye koyacağız?' diye sordum. O da hak verdi."
Tekin, İstanbul Belediye başkanlığını kazanacaklarından emin. AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu'nun, "Yüzde 42'den az oy alırsak kendimizi başarısız addederiz." açıklamasına düello davetiyle karşılık veriyor: "Canlı yayında niye yüzde 42 alacağını anlatsın, ben de niye alamayacağını anlatayım." Yakında AK Parti'yle ilgili önemli yolsuzluk dosyaları açıklayacaklarını kaydeden Tekin, "Herkes vay be diyecek." ifadesini kullanıyor. İstanbul adayının henüz belli olmadığını, kamuoyu araştırmaları ile karar vereceklerini belirtirken, 10 olan aday adayı sayısını üçe düşürdükleri bilgisini veriyor.
