Adalet Bakanı Cemil Çiçek önceki gün yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında TBMM Başkanı Bülent Arınç'a sitemde bulundu. 

Çiçek, DHKP-C'nin ölüm orucundaki avukatı Behiç Aşçı'nın yakınlarıyla görüşen Arınç için şunları söyledi: "Görüşmeden önce keşke beni arasaydı. DHKP-C'nin avukatı olan bu şahıs hakkında iki dava var. Bu kişiyle görüşmek örgütü legal hale mi getirir yoksa amaç bir kişinin hayatını kurtarmak mıdır? Eğer amaç hayat kurtarmaksa Cemil Çiçek'in hayatı hayat değil mi? Benim bakanlığıma bombalı saldırı düzenlendi. Bu örgütün öldürülecekler listesindeyim. Ben babası ile konuştum. Eylemden vazgeçecekti ama bu işi örgüt yönetiyor, eyleme devam et talimatı verildi. Üç kapı, üç anahtar deniyor. O üç kapı açılırsa anında 36 kişi olurlar. Cezaevleri yine terör merkezi olur."

RENK VERMEDİ
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında bu sözleri söyledi ama toplantının ardından gazetecilerin bu konudaki sorularına yanıt vermedi ve kamuoyu önünde Meclis Başkanı Arınç ile bir polemiğe girmekten kaçındı. Çiçek, "Bu konudaki görüşlerimi daha önce açıkladım" diyerek, tepkisini kamuoyu önünde göstermek istemedi. 

O benim gibi bir hukukçu, avukat

TBMM Başkanı Bülent Arınç NTV'de katıldığı programda, Aşçı'nın ailesiyle görüşmesi konusunda, "Görüşme spontane oldu. Çiçek'i aramadım" dedi. Aşçı'nın ölüm orucuna kulak vermesi için 100 imzayla yapılan müracaata bigane kalamadığını belirten Arınç, kurumlarla görüşme sözü verdiğini anlatarak," Ben padişah değilim ki 'şu andan itibaren bu cezaevlerinde şöyle bir uygulama olacak' diye... Bu, bakanlığı ilgilendirir'' dedi.

184 MİLLETVEKİLİ YETER
F tipi cezaevlerini eskiden bazı örgütlerin propaganda malzemesi haline getirdiğini belirten Arınç, "Örgütün talimatıyla bazı insanlar hayatlarına son verdi. Ben Aşçı'yı onlardan biri olarak görmüyorum. Her şeyden önce meslektaşım, avukat, hukukçu" dedi. Eğer bir örgüt müdahalesi söz konusuysa Aşçı'ya yazık olacağını belirten Arınç, çok eski arkadaşı olduğunu söylediği Çiçek için, "Çektiği sıkıntıları biliyorum. Bir bakan için cezaevlerinden sorumlu olmak çok acı birşey" diye konuştu. Cumhurbaşkanlığına parlamento dışından bir aday çıkması olasılığının "milyonda bir" olduğunu öne süren Arınç, Kanadoğlu'nun başlattığı "367 oy gerekir" tartışmasına da "Eğer Meclis'te 184 kişi varsa hangi partiden olduğuna bakmam. Seçim sırasında Meclis'e gelmemenin hiçbir önemi yok" diyerek noktayı koydu.