CHE'den okuma-yazma seferberliği

‘Halktan kopuk siyaset’ yapmakla eleştirilen CHP, Cumhuriyet Halk Evleri’yle (CHE) her yaş grubundan ve her kesimden kadına ücretsiz kurs ve danışmanlık hizmeti vermeye çalışıyor.

İki katlı binanın camlarına asılan kâğıtlardan içerisi görünmüyor. Kâğıtlarda ücretsiz verilen kursların saatleri ve ilköğretim öğrencilerinin etüt günleri yazıyor. Burası Kağıthane Cumhuriyet Halk Evi (CHE). Her yaştan kişiye kapının açık olduğu Kağıthane CHE’de okuma-yazma, bilgisayar, el becerileri (takı, seramik, örgü) kursları veriliyor. Gitar ve diksiyon eğitiminin yanı sıra ‘yaşam koçluğu’ hizmeti de yapılıyor. Öte yandan sağlık, hukuk ve psikiyojik sorunlar için danışmanlık hizmeti virilerken her hafta çeşitli konularda seminerler düzenleniyor.

Kimi geçerken CHE’nin kapısını çalıp müdavimi oluyor kimi komşunun vasıtasıyla ilk adımını atıyor. Üst kattaki sınıfta okuma-yazma kursu alan dokuz kadından altısının başı kapalı. 68 yaşındaki başörtülü bir kadın sınıfın hem en yaşlı hem de ödevlerine en sadık öğrencisi. Oğlundan çekindiği için adını vermekten çekinen S.İ. “Bu yaştan sonra ne işime yarayacak. Yine de istiyorum, kendi kendime yazayım, okuyayım” diye konuşuyor.

22 yaşındaki Batmanlı Sevim Kaykar “Anne baba hatasını biz çekiyoruz” diyor. Dokuz kardeşten biri olan Kaykar köylerinde okul olmadığı için okuyamamış. Gözyaşları içinde anlatıyor: “Üç sene önce İstanbul’a geldik. Tekstilde çalıştım ama zorluk çektim. Aileme çok kızdım beni okutmadıkları için. Dokuz çocuğun olacağına bir tane olsun adam gibi şartları olsun. Şimdi bana bir şey demiyorlar buraya geldiğim için. Okumayı öğreneceğim, kim önüme çıksa ezeceğim.”

Adını vermek istemeyen 56 yaşındaki kadınsa şunları anlatıyor: “Kadının ezikliği okuyamamasından zaten. Gelinim ve torunum yazdırmış beni. Çok şükür evde de ödevlerime yardım ediyorlar.” 58 yaşındaki Selver Turna küçükken ‘evde iş olduğu için’ okula gönderilmediğini anlatırken “Buraya gidip gelirken yazıları okuyorum. Mutlu oluyorum. Otobüslerin nereye gittiğini biliyorum” diyor.

Dokuz aydır CHE’ye gelen türbanlı Aslıhan Aztekin okuma yazmayı CHE’de öğrenmiş. Haftanın beş günü merkeze geliyor, seminerlere katılıyor. Kadın olduğumu burada öğrendim diyen 30 yaşındaki Aztekin şunları anlatıyor: 16 yıllık evliyim, 13 yaşında evledim. Dört çocuğum var. Buraya gelmeden önce hayata küsmüş bir insandım, dışarı çıkmıyordum. Ben ezildim kızımın ezilmesine izin vermem,küçük yaşta evlendirmem de.”

Aztekin birkaç hafta önce de CHP’ye üye olmuş. Atatürk’ü çok sevdiğini söyleyen Aztekin “Atatürk kadınlara özgürlük vermiş. CHP’yi Atatürk’ün partisi olarak görüyorum. Partide ne türlü iş düşerse bana yaparım” diye konuşuyor. CHE’lerde eğitim alanlar kadar gönülleler de mutlu. Seramik dersleri veren Hülya Özdemir CHE’lerin çocukluğundaki halkevlerini çağrıştırdığını belirtirterek “CHP’liyim ama burada gönüllüler salt partililerden oluşmuyor” diyor.

Kağıthane CHE’nin yöneticisi Yeşim Terlemez aslında sigortacı. Ancak kendini tamamen CHE’ye adamış. Terlemez “Buraya türbanlı da geliyor başı açık olan da. Parti ile ilgili bir şey konuşulmuyor burada” diye anlatıyor. Şu anda Kağıthane ve Maltepe’de CHE var; yakında Tuzla’da açılacak. Halktan kopuk olmakla eleştirilen CHP, CHE’lerde hakla buluşmaya çalışıyor.