CHP: Yüzde 40’ı bizim olsa

CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek, CHP’nin Kanaltürk televizyonu ile yaptığı ve televizyonun yüzde 40 hissenin CHP’ye rehin edilmesini de içeren sözleşmeyle ilgili olarak, "Keşke yüzde 40’ı bizim olsaydı da Fethullahçılardan o parayı alsaydık. Hatta kanalın Fethullahçılara satışına izin vermezdik" dedi.

Teminat söz konusu

Kanaltürk Televizyonu’yla CHP arasında yapılan ve CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın imzasını taşıyan sözleşmeye ilişkin iddialar konusunda Özyürek, "Basında belirtilen yüzde 40’lık hisse ortaklık anlamına gelmiyor. Hisse değil, teminat söz konusu" dedi. CHP’nin "Tarım ve Çiftçi Kurultayı" için CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile birlikte Şanlıurfa’ya gelen CHP Genel Saymanı Özyürek, gazetecilerle sohbet etti.

Rehin gerçekleşmedi

Kanaltürk televizyonu ile CHP arasında yapıldığı belirtilen sözleşmeye ilişkin soruları yanıtlayan Özyürek, şunları söyledi: "Bir sözleşme yapılmış, 4 yıl süreli ve 2007 sonunda süre sona ermiş. Faturalar kesilmiş, ödemeler banka aracılığıyla yapılmış. Sözleşmede yer alan hükümlerin yerine getirilmesi için de yüzde 40’lık hisse teminat olarak sözleşmede belirtilmiş. Eğer sözleşme hükümleri yerine getirilmemiş olsaydı o hisseleri rehin alabilirdik ama sözleşme hükümlerine uyulmuştur ve böyle bir rehin gerçekleşmemiştir. Hukuken bir sorun yok."

10 maddelik sözleşme

CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve Kanaltürk’ün sahibi Tuncay Özkan, 10 maddelik "Prodüksiyon Sözleşmesi" imzaladı. Star gazetesinin ortaya çıkardğı belgeye göre, bir özel not düşüldü: "Yayımcı (Kanaltürk) iş bu sözleşme süresince başka bir siyasi parti, siyasi kişi veya oluşumla ayrı bir yayın sözleşmesi yapmayacağını taahhüt eder."

Bu arada CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinden Kanaltürk televizyonuna bir proje karşılığında aktarılan paranın, özel bir anlaşma karşılığında verildiği yönündeki iddiaların gazete sayfalarına taşınmasını, "Medyanın siyasi denge kurma çabası" olarak nitelendirdi. Baykal, Tarım Kurultayı nedeniyle geldiği Şanlıurfa’da bir grup gazeteciye gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Baykal: İddiaların dibi yok

Baykal, "AKP ve, Dışişleri Bakanı Babacan’la ilgili haberlerin yayınlanmasının ardından, sözde ’CHP medyası’ suçlamalarıyla karşı karşıya kalan medyanın siyasi denge kurma çabaları bunlar. Yoksa ortaya atılan iddiaların dibi yok, özü yok. Nereye kimi atamışız, hangi hisseyi rehinlemişiz? Orayı alan adam, bunu bilerek mi aldı?" dedi.