CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, AB Komisyonunun Türkiye ile müzakerelerin kısmen askıya alınmasına ilişkin önerisini eleştirerek, “Türkiye, hiçbir koşul altında şamar oğlanı haline getirilebilecek bir ülke değildir” dedi.

Öymen, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Finlandiya'nın Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin planını görmediklerini, ortada yazılı metin bulunmadığını söyledi.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Kıbrıs konusundaki önerileri dolayısıyla Finlandiya'ya takdirlerini bildirdiğini ifade eden Öymen, bu durumu eleştirdi. Finlandiya Başbakanı Matti Vanhanen'in, “Hiçkimse bizim önerilerimizi reddetmedi” dediğini belirten Öymen, “Demek ki Türkiye'de reddetmemiş” diyerek, Finlandiya'nın öneriyle ilgili yapılan son toplantıda Türkiye'nin bazı tavizler verdiğinin anlaşıldığını öne sürdü.

“HÜKÜMET, 'TAVİZ VERMEDİK' DERSE, TEŞEKKÜR EDECEĞİZ”

Öymen, kendilerindeki bilgilere göre, “Türkiye'nin, Maraş ile ilgili öneriyi kabul etmediğini; Mağusa Limanının 2 yıl içinde açılmasına ise itiraz ettiğini duymadıklarını” söyledi. Öymen, Türkiye'nin, Ercan Havaalanının uluslararası uçuşlara açılmasını istediğini ancak, bunun kabul görmediğini ileri sürdü. Öymen, “Eğer Hükümet, 'biz taviz vermedik. Finlandiya önerilerini baştan sona reddettik' derse, kendilerine kamuoyu önünde teşekkür edeceğiz. Öyle anlaşılıyor ki durum öyle değildir” dedi.

ALTIN GOL

Öymen, AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn'in, “Türkiye bir altın gol atabilir” dediğini anımsatarak, bunun Türkçe tercümesinin, Türkiye'nin kendi kalesine gol atması olduğunu söyledi. Öymen, “Bizden istedikleri, bizim kendi kalemize gol atmamızdır. Altın gol atmak demek, bunlardan birinde taviz vermek demektir” dedi.

Türkiye'nin taviz vermesi durumunda, AB Komisyonun, 8 maddede ilişkilerin askıya alınmasıyla ilgili önerisini yumuşatacağının belirtildiğini ifade eden Öymen, sadece 8 madde değil, şu ana kadar maddelerin tümümün fiilen askıya alındığını söyledi. Öymen, Avusturya'nın dönem başkanlığında teknoloji bölümünün müzakereye açılıp kapatıldığını, onun dışında tek bir maddenin bugüne kadar müzakereye açılmasının kabul edilmediğini kaydetti.

“FİNLANDİYA BAŞBAKANI, TAVİZ İÇİN GELİYOR”

“Kalkıp da 8 maddeyi askıya alıyoruz demek, biraz akla aykırı oluyor” diyen Öymen, şöyle konuştu:
“Bir şeyi askıya almak için devam ediyor olması lazım. Hangi müzakereler devam ediyordu da askıya aldınız? Bu 8 maddeyi müzakereye açmıştınız da şimdi durduruyor musunuz? Zaten açmadınız... Bütün oyun şudur: 'Bakanlar Konseyi ve zirve toplantısına kadar Türkiye'den Fin önerileri konusunda ne gibi ilave tavizler koparabiliriz'; bunun için çalışıyorlar. Finlandiya Başbakanı, bunun için geliyor. Eğer Türkiye, Fin önerilerini kesinlikle reddetmiş olsaydı, buraya gelmesinin hiçbir manası olmayacaktı. Belli ki bizim verdiğimiz tavizler Rumları tatmin etmemiştir. AB de Rumları tatmin etmek için bizden daha çok taviz istemektedir. Kamuoyu baskısıyla Türkiye taviz vermeye zorlanmaktadır.”

AB HUKUKUNDAN AYRILMAMALI

AB yetkililerinin, Türkiye'ye karşı inanılmayacak kadar ağır bir dil kullandığını, bunun kendilerini rahatsız ettiğini ifade eden Öymen, “Türkiye, hiçbir koşul altında bir şamar oğlanı haline getirilebilecek ülke değildir” dedi.

Öymen, Türkiye'nin bundan sonra atması gereken adımlara ilişkin soruyu yanıtlarken, AB hukukundan ayrılmaması gerektiğini söyledi. Türkiye'nin tek taraflı taviz anlamına gelen haksız baskılara boyun eğmemesi gerektiğini ifade eden Öymen, Türkiye Cumhuriyeti'nin kimsenin şamar oğlanı olmadığını yineledi. “Süreç tıkanmıştır diyebilir miyiz?” diyen bir gazeteciye yanıt verirken de Öymen, sürecin zaten işlemediğini, Türkiye'den zirveye kadar ilave tavizler alınmaya çalışıldığını savundu. Öymen, sıkıntıların, Hükümetin dış baskılara açık dış politika izlemesinden kaynaklandığını öne sürdü.