Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiaları ile ilgili haberlere ilişkin, "Suçu kim işliyorsa, yargı onun üzerine gider. Suç işleme noktasında da kimsenin bir imtiyazı olamaz. Kim ne yapıyorsa, kanunlar çerçevesinde yapacak. Kim yetki kullanıyorsa, kanunlar çerçevesinde bu yetkiyi kullanacak. Kendisine Anayasa'nın ve yasaların vermediği bir görevi onun dışına çıkarak yapmaya çalışmak hukukumuz.
açısında kabul edilemez. Bu suç teşkil eder. Yargı makamları sıfatına, statüsüne bakmaksızın usulüne uygun olarak bu soruşturmaları yapar ve şu anda yapılan odur. Hepimizin beklentisi, arzusu, bunu bir an evvel neticelendirilmesidir" değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bakan Çiçek, demokratik açılım çerçevesinde kurulacağı söylenen kurumlarla ilgili bir tasarı hazırlanıp hazırlanmadığının sorulması üzerine, hükümet olarak 2002 yılından beri Avrupa Birliği (AB) hedefi çerçevesinde Türkiye'de demokratik standartların yükseltilmesi, hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması açısından önemli düzenlemeler yaptıklarını ve 6 uyum paketi çıkardıklarını söyledi.
Demokratik açılımın son 3-4 ayın meselesi olmadığını vurgulayan Bakan Çiçek, Anayasa, yasa, kanun ve tüzük değişiklikleri hesaba katıldığında bugüne kadar birçok önemli adım atıldığını söyledi. Bakan Çiçek, "Hiç kimse artık 2009 Türkiye'sinin 2001 Türkiye'si olduğunu iddia edemez bu konuda. Zaten bu demokratik açılım o tarihten itibaren olmasaydı Türkiye Avrupa Birliği ile müzakere eden bir ülke olamazdı" dedi.
Tüm dünyada demokrasinin öncelikli konu olduğunu ve her ülkenin demokratikleşme noktasında yeni adımlar attığını ifade eden Bakan Çiçek, Türkiye'nin de bu yarıştan kopmamak adına kendi üzerine düşeni yaptığını kaydetti. Bunları başında İnsan Hakları Başkanlığı'nın geldiğini belirten Bakan Çiçek, şu anda Başbakanlığa bağlı İnsan Hakları Başkanlığı'nın dünyadaki örnekleri ile karşılaştırıldığında tam da istenen tarzda bir hizmeti veremediğini söyledi. İnsan Hakları Başkanlığı'nın, özerk bir yapıya kavuşturulması, kendi bütçesinin olması, bir hak ihlali varsa bununla ilgili rapor hazırlamak ve ilgili makamlara bağımsız olarak sunması gerektiğini belirten Bakan Çiçek, tüm bunların sağlanmasına yönelik tasarının hazır olduğunu söyledi. 'Ayrımcılığın Önlenmesi' ile ilgili ayrı bir kurul kurulmasına da gerek görüldüğünü belirten Bakan Çiçek, bu konudaki düzenlemenin tamamlanmasının ardından, birbirinin tamamlayıcısı olan bu iki tasarının Meclis'e (TBMM) birlikte sevk edileceğini söyledi. İki tasarı ile ilgili çalışmalarda sona gelindiğini de bildiren Çiçek, "Bu iki tasarıyı 2010 yılı başlarında meclise sevk edebiliriz" diye konuştu.
Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, DTP'nin kapatılması ile ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti:
"Herkesin olup bitenden gerekli dersleri çıkarması lazım. Olabildiğince soğukkanlı, olabildiğince yaşanan tecrübelerden istifade ederek yeni döneme öyle bakmamız gerekmektedir. Türkiye'de yaşanan her tecrübenin bize öğretmesi gereken durumlar var. Bunları dikkate alarak bu süreçleri değerlendirebilirsek, Türkiye enerjini, gücünü içe dönük meselelerle değil, dışa dönük, ülkemizin mutluluğuna, refahına hizmet edecek konulara harcama imkanı bulabilir.
Parti kapatmalarıyla ilgili bizim düşüncemiz belli. Bunu hükümet olarak da, Başbakanımız, bizler kendi davamızla ilgili olarak da Anayasa Mahkemesi'ne verdiğimiz savunmalarda açık olarak ifade ettik. Herkesin yapacakları faaliyetleri, yasalar çerçevesinde, İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatları ve uluslararası hukuk da dikkate alarak yapmasında fayda var. Kimse hukukun üstünde de dışında da olamaz. Ne yapacaksak, hukukun içerisinde yapmamız lazım. Aynı şey hak arayışları için de geçerlidir."
Toplumda mağdur olduğunu kabul eden bir kişi ya da çok sayıda kişi, eğer bir hakkını arayacaksa bunu yasalar çerçevesinde yapması gerektiğini belirten Bakan Çiçek, "Türkiye açık bir toplum, yasaları var, her türlü hak arama imkanları var. Ama hakkı ararken haksız duruma düşmemek, yasalar çerçevesinde yapmak herkesin yararınadır, diye düşünüyorum" şeklinde devam etti.
Tekel işçileri ile ilgili konunun görüşülüp görüşülmediğinin sorulması üzerine de Bakan Çiçek, "Bu konuda Bakanlar Kurulu'nda bir değerlendirme yaptık. Arkadaşlarımız çalışıyor üzerinde. Bir sonuca ulaşılabilirse, bunu ilgili arkadaşlarımız zaten muhataplarıyla paylaşacaktır" diye konuştu.
ARINÇ'A SUİKAST PLANI İDDİALARI
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast planı iddiaları ile ilgili haberlerin hatırlatılması üzerine Çiçek, Arınç'ın, Kurul'a bu konuda bilgi verdiğini söyledi. Bakan Çiçek, "Bu safhada söyleyeceğimiz, bu önemlidir ve yargı da zaten olaya el koymuştur. Soruşturma sürdürülüyor. Yargıya intikal eden bir konuda ben ilave bir açıklama yapmam ama Türkiye'de bu tür olayları yargı bütün yönleriyle soruşturuyor, soruşturacak ve neticelendirecektir. Bunun bir an Çiçek, şu anda Başbakaevvel olmasını biz de arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.
Bir gazetecinin, 'Bugün gazetelerde çıkan haberlerde farklı gazeteler farklı yorumlar getirdiler, olayın gelişimine ve gözaltına ilişkin. Bu konuda net 'şöyle olmuştur' diye bileceğimiz bir bilgi var mı' şeklindeki sorusu üzerine Bakan Çiçek, "Bu farklılıklar vatandaşın kafasında da farklı şeylere. Onu netleştirecek yargıdır. Hükümet sözcüsü bunu netleştirmiyor. Çünkü bu bir hazırlık soruşturmasıdır. Bir savcının sorumluluğunda bu iş götürülüyor. Bunu benim bilmem mümkün değil. Siz de nereden alıyorsanız.
işte böyle farklı farklı yazılınca da farklı sonuçlar çıkıyor orta yere. Olayı bütün yönleriyle araştıracak, soruşturacak ve netleştirecek olan yargı makamlarıdır. Bize düşen bir görev varsa biz onun gereğini yaparız. Bizden istenen bir yardım, talep varsa biz bunu karşılarız. Ama arzumuz, beklentimiz, bunların ibreti müessir olacak tarzda bir an evvel sonuçlanıp karar bağlanmasıdır. Vatandaşları da bu tereddütlerden, sizi de böyle farklı yazımlardan bir an evvel yargının kurtarmasıdır" yanıtını verdi.
Bir başka gazetecinin, suikast planı iddiası ile ilgili olarak gözaltına alınanların asker ya da sivil olduğu yönünde farklı haberleri hatırlatması ve Arınç'ın bu konuda hangi bilgiyi verdiğinin sorması üzerine ise Bakan Çiçek, şunları söyledi:
"Bu türde ayrımlara gitmeye gerek yok. Suçu kim işliyorsa, yargı onun üzerine gider. Suç işleme noktasında da kimsenin bir imtiyazı olamaz. Kim ne yapıyorsa, kanunlar çerçevesinde yapacak. Kim yetki kullanıyorsa, kanunlar çerçevesinde bu yetkiyi kullanacak. Kendisine Anayasa'nın ve yasaların vermediği bir görevi onun dışına çıkarak yapmaya çalışmak hukukumuz açısından kabul edilemez. Bu suç teşkil eder. Yargı makamları sıfatına, statüsüne bakmaksızın usulüne uygun olarak bu soruşturmaları yapar ve şu anda yapılan odur.
Hepimizin beklentisi, arzusu, bunu bir an evvel neticelendirilmesidir. Kısa sürede neticelenirse siz bu soruları sormazsınız. Vatandaşlarımız kafasında bu soruları soruyorsa, onların da bu istifhamları giderilmiş olur."
BARTHOLOMEOS'UN TÜRKİYE'YE YÖNELİK AÇIKLAMALARI
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un Türkiye'ye yönelik sözlerinin hatırlatılması üzerine ise Cemil Çiçek, "Biz göreve geldiğimizden beri demokratikleşme, hak ve özgürlükler adına çok önemli çabalar, çok önemli gayretler sürdürülmüştür, önemli mesafeler alınmıştır. Bunların tümünü yok farz etmek haksızlık olur. O yüzden Sayın Patriğin eğer bir talebi olabilecekse başka makamlara Türkiye'yi şikayet eder tarzda değil zaten bizimle diyalog halinde. Başbakanımız onlarla toplantı yaptı, yapmak istediğimiz işleri orada onlarla konuştular. Dolayısıyla, bu taleplerin içeride değerlendirilmesi daha doğru olur. Türkiye'yi şikayet eder bir üslup bence çok doğru değil. Onun için bunu tasvip etmiyoruz. Doğru da bulmuyoruz. Ne aranacaksa Türkiye'de aranmalıdır diye düşünüyoruz. Bu konuda zaten bir açıklama yapıldı" şeklinde konuştu.
Yardım Bilgi Sistemi Projesi
Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Yardım Bilgi Sistemi Projesi hakkında bilgi vererek, yeni düzenleme ile vatandaşın ihtiyaç sahibi olup olmadığını kendisinin ispatlamak zorunda kalmayacağını söyledi. Çiçek, "Devletin elindeki bu kayıtlar belli bir program çerçevesinde kayıtlara geçilmiş durumda. 10 farklı kurumdan 15 güne kadar zaman alan ve büyük emek, büyük masraf gerektiren bu iş, 7 saniye içerisinde gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığını belirleme imkanına kavuşmuş olmaktadır" dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, 'Dış Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın kurulması kararının alındığını bildirdi. Amerika'dan Avusturya'ya kadar geniş bir dünya coğrafyasında sayıları 5 milyona yaklaşan vatandaşlar olduğunu, ayrıca yine dünya coğrafyasında sayıları 220 milyonu bulan soydaş ve akraba topluluklar olduğunu belirten Bakan Çiçek, "Evvela 5 milyona yakın vatandaşımızla ilgili olarak 30'a yakın devlet kurumu bu vatandaşlarımıza hizmet götürmeye çalışıyor. Bu hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde götürülmesinde bir dağınıklığın olduğunun ortaya çıkmaktadır" diye konuştu
Çiçek, yurt dışında yaşayan vatandaşların sorunlarının takibi, soydaş, akraba topluluğuyla ilgili çalışmalara yön verilmesi, Türkiye'den yurt dışına giden veya yurt dışından Türkiye'ye gelen öğrencilerle ilgili politikaların oluşturulması ve bu alanda çalışma yapan sivil toplum örgütleriyle işbirliğinin sağlanabilmesi bakımından bu hizmetlerin tek çatı altında toplanması ve bir muhatabın ortaya çıkmasının gerekli olduğunu söyledi. Yurt dışındaki Türklerin haklarının korunması, yaşam kalitelerinin artması, yaşadıkları yerde örgütlü halde kendi kimliklerini ve varlıklarını sürdürebilmeleri bakımından bu hizmetlerin tek elden sürdürülmesi gerektiğini belirten Bakan Çiçek, bu tip bir muhatabın bulunmasının yurt dışındaki vatandaşların da talebi olduğunu söyledi.
Bakan Çiçek, Avrupa'da işçi statüsünde çalışan vatandaşların sorunlarının çözümünde zaman zaman karşılaştıkları zorluklar ve dağınıklık nedeniyle 'devletin kendileriyle yeteri kadar ilgilenmediği' şeklinde bir kanaate sahip olabildiklerini belirterek, bütün bu sorunları hesaba katarak böyle bir başkanlığın kurulmasında zorunluluk gördüklerini söyledi. Bakan Çiçek, 30 ayrı kuruluşun bu konuda önemli ölçüde kamu kaynaklarını kullandığını ve bu kaynaklarda israfın söz konusu olabildiğini ifade ederek, "Bu kadar para harcanıyor ama yeterli, etkin bir hizmetin verilmesinde de sıkıntı var. Onun için geçmiş hükümetler döneminde de bu konu gündeme gelmiş olmakla birlikte, ilk defa uzunca bir zamandan beri hükümetimiz bu konu üzerinde çalıştı. En başta Said Yazıcıoğlu arkadaşımız geçtiğimiz dönemde, şimdi Faruk Çelik arkadaşımız bu çalışmayı ilgili kuruluşlarla, sivil toplum örgütleriyle, yurt dışındaki vatandaşlarımızla da konuşmak suretiyle böyle bir çatıyı kurmuş olacağız" şeklinde konuştu.
GÜMRÜK MÜSTEŞARLIĞI'NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Toplantıda ele alınan konulardan birinin de, Gümrük Müsteşarlığı teşkilatının yeniden yapılandırılması olduğunu belirten Bakan Cemil Çiçek, müsteşarlığın kuruluş, görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasların yeniden düzenlenmesini ele aldıklarını bildirdi. Hükümet Sözcüsü Çiçek, gümrük hizmetlerinin bugüne kadar değişik zamanlarda kanun değişiklikleriyle en iyi şekilde götürülmeye çalışıldığını, ancak bugünün şartlarında Gümrük Müsteşarlığı'nın teşkilat görev, yetki ve sorumluluklarının yeni baştan düzenlenmesine ihtiyaç olduğunu, buna ilişkin tasarının toplantıda imzaya açıldığını söyledi.
SOSYAL YARDIM BİLGİ SİSTEMİ PROJESİ
Bakan Çiçek, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü'nün, 6 aydan fazla bir zamandır üzerinde çalıştığı 'Sosyal Yardım Bilgi Sistemi Projesi' hakkında sunum yapıldığını da belirterek, projeyle sosyal yardım başvurusu yapan vatandaşların başvurularının sağlıklı şekilde karşılanması ve gerçekten hak edenlerin hizmetlerden faydalanabilmesinin amaçlandığını kaydetti.
Çiçek, bir vatandaşın sosyal yardımlaşma vakıflarına başvurması halinde 8-10 yerden ihtiyaç sahibi olup olmadığının araştırıldığını ve vatandaşın ihtiyaç sahibi olduğunu kendisinin ispatlamasının gerektiğini hatırlatarak, yeni sistemle vatandaşın ihtiyaç sahibi olup olmadığını kendisinin ispatlamak zorunda kalmayacağını kaydetti. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Çiçek, "Devletin elindeki bu kayıtlar belli bir program çerçevesinde kayıtlara geçilmiş durumda. 10 farklı kurumdan 15 güne kadar zaman alan ve büyük emek, büyük masraf gerektiren bu iş, 7 saniye içerisinde gerçekten ihtiyaç sahibi olup olmadığını belirleme imkanına kavuşmuş olmaktadır" ifadelerini kullandı.
Bakan Çiçek, kamu kuruluşlarına hiç durmadan yazı yazmak gibi bir sıkıntının da ortadan kalktığını belirterek, "Böylece birçok açıdan devletle vatandaş arasında sağlıklı bir köprünün kurulmasına imkan verecek bir düzenlemeyi bu proje gerçekleştirmiş olmaktadır. Uygulamaları başlamıştır. Aksayan yönleri olursa onlar da kısa sürede telafi edilecek, böylece vatandaşlarımız daha kolay devlet imkanlarından istifade imkanına sahip olacaktır" dedi.