Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'demokrasiye sıkılan kurşun' ifadelerinin Anayasa Mahkamesi kararına değil CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik olduğunu söyledi.


Başbakan Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'ne gelişinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nden yapılan yazılı açıklamada, grup toplantısında yaptığı konuşmanın 'sorumsuzluk' olarak nitelendirildiğinin hatırlatılması üzerine, kimin sorumsuz davrandığını bilemediğini belirterek, "Bizler sorumluluğumuz içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ülkemizdeki bütün anayasal kurumlarımızın birbirleriyle koordineli çalışması noktasında göreve başladığımızdan bu yana bütün hassasiyetleri gösterdik. Gerek anayasa gerek yasalar içerisinde görevimizin idrakı içindeyiz. Neyi, ne zaman, nasıl söylediğimizi anlamak, anlamamak, onu bilemem. Neye göre söylenmiştir, onu da bilemiyorum. Hangi ifadeden dolayı söylenmiştir, onu da bilemiyorum" diye konuştu.


Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin açıklamasının 'demokrasiye sıkılan kurşundur' sözlerine yönelik olduğunun belirtilmesi üzerine ise, "O ifadeyi kullanıyorsanız, o ifade tamamiyle sayın Baykal'ın ifadelerine yönelik, benim kullanıdığım bir ifadedir. Dikkat ederseniz ben o ifadeyi kullanırken karara yönelik kullanmıyorum. 'Bu, demokrasiye kurşundur' diyorum ve önünde de sayın Baykal'ın daha önce kullandığı 'çatışma yaratır' ifadelerini kullandıktan sonra isteyerek onu oraya getiriyorum. Yoksa o zaman Anayasa Mahkemesi'nin kararına saygımızın olduğunu niye kullanayım. Başında da onu kullanmışım. Bu karar verilmiştir, buna saygı duymak zorundayız. Şu anda da hemen geldik, hadi hodri meydan erken seçime gidelim dedik" değerlendirmesinde bulundu.


Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı'na vekalet tartışmasına yönelik bir soru üzerine anayasanın hükmünün ortada olduğunu belirterek, bu hükmün gereği ne ise onun yapılacağını söyledi. Erdoğan, "Orada bizim böyle bir tartışmamız, bir sıkıntımız yok" dedi. Erdoğan, 'Yeni cumhurbaşkanı seçilene kadar Cumhurbaşkanı Sezer mi devam eder?' sorusuna ise şu karşılığı verdi:


"Ben şimdi onu bilemiyorum. Onun kararını ilgili yerler verecektir. Dolayısıyla benim o tartışmanın içinde yer almaya da hiç ihtiyacım yok. Sayın Sezer devam edecekse sayın Sezer devam eder. İlgili kurumlar kararını verir, o şekilde devam eder. Bizim şu an sorunumuz o değil. Bizim şu an tek sorunumuz var, bir an önce millete gitmek.


Ve bunun dışındakileri de söyledik. Bunun dışında da biliyorsunuz, ANAVATAN'ın ve DYP'nin daha önce seyledikleri şeyler var. Bunlar da bu sürecin içinde. Tabii bir şeyi hassasiyetle söylüyorum. O konuda hassasiyetimiz var. Çıkartabiliriz. 4 yıla seçimlerin indirilmesi. Biz ona da varız. 5+5, bu arada çıkartabilirsek ona da varız. Onun için de diyoruz ki gece gündüz çalışalım, hemen süratle bu işleri halledelim."


Erdoğan, 'Meydandan kaçanlarla gelenler tablosu ortaya çıktı mı?' sorusu üzerine, parti kurmaylarını hemen CHP'ye, ANAVATAN'a ve DYP'ye gönderdiğini belirterek, "'Onlarla süratle hemen görüşün, görüştükten sonra bir mutabakat içinde hemen erken seçimle ilgili en erken ne zaman yapacaksak kararını verelim' dedim. Biz onun için 24 Haziran'ı söyledik. 1 Temmuz'u söyledik. Tabii olur ki onlardan farklı bir tarih gelebilir. Bu 8 Temmuz olsun, biz ona da eyvallah deriz ama çok daha ilerilere gittiği zaman artık ülke bu noktada gerilir. Halkımızın buna daha fazla tahammülü olamaz diye düşünüyorum. Ülkenin yönetiminde de, yasama organlarında da bu tür sıkıntıları fazla uzatmaya gerek yok. Bir an önce gidelim, çünkü parlamento gelecekte bu kararla bloke edilmiş durumda. Bu blokajı da bundan sonra çözecek tek yer millettir. Gidelim millet bu işi çözsün ve bu işi bitirmiş olalım" diye konuştu.