DEP'lilerin hapislerine onay
Yargıtay, eski DEP’li milletvekillerinin 15’er yıllık hapis cezası kararını onadı.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, eski DEP’li milletvekilleri Leyla Zana, Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak hakkında, AİHM’in yargılamanın yenilenmesi kararından sonra Ankara 2’nolu DGM’nin 15’er yıllık ağır hapis cezasının tasdikine ilişkin kararı onadı.
Daire, yeni Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlülere verilen 7 yıl 6’şar aylık hapis cezalarına ilişkin kararın temyiz incelemesini ise “yok hükmünde” sayarak, inceleme dışında tuttu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), eski DEP’li milletvekilleri hakkında yargılamanın yenilenmesi yönünde karar vermişti. Bu karardan sonra, kaldırılan Ankara 2’nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM), yapılan yeniden yargılama sonucunda eski hükmü “tasdik” etmişti.
DGM’nin dosyalarına bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, bu hüküm kesinleşmeden yeni Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre yaptığı uyarlamada, 4 hükümlüyü 7 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin bu hükmünün temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 9. Ceza Dairesine gitti. Daire, uyarlama sonuncunda verilen kararı “yok hükmünde” kabul ederek, inceleme dışı bıraktı ve kaldırılan Ankara 2’nolu DGM’nin, AİHM kararından sonra verdiği ilk kararının temyiz incelemesini yaptı.
Yüksek Mahkeme, kaldırılan Ankara 2’nolu DGM’nin verdiği 15’er yıl ağır hapse yönelik hükmün “tasdikine” ilişkin kararı onadı.
Hükümlü Orhan Doğan’ın, temyiz aşamasında öldüğüne dair dosyada herhangi bir belge bulunmadığı için Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Doğan’ın durumunu da diğer hükümlülerle birlikte değerlendirdi.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Yargıtay’ın bu kararından sonra Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 5237 sayılı yeni TCK’ya göre duruşmalı olarak bakacağı davada, uyarlama kararı verecek. Bu karar da temyiz edilirse dosya yeniden Yargıtay 9. Ceza Dairesi’ne gelecek.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, DEP’lilerin yeniden yargılandığı davada daha önce “terör örgütü üyeliği” suçundan aldıkları 15’er yıllık hapis cezalarını tasdik etmiş, Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararı eksik soruşturma nedeniyle bozmuştu.
Bozma sonrasında yapılan yargılamada, Leyla Zana, Orhan Doğan, Selim Sadak ve Hatip Dicle, lehe hükümler içeren yeni Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) “terör örgütü üyesi olma” suçunu düzenleyen 314/2 ve Terörle Mücadele Kanunu uyarınca 7 yıl 6’şar ay hapse mahkum edilmişti.
AA
ALİ ÇİNKILIÇ KARS IP: 88.233.48.xxx Tarih : 8.03.2008 13:48:59
Adelet yerini buldu inşallah yetkililerde gereken yapar şeriyatın kestiyi parmak acımaz derlerya hakeden bulsun ve çeksin cesasını vatan sana canım feda NE MUTLU TÜRKUM DİYENE
hakem IP: 88.230.228.xxx Tarih : 8.03.2008 13:24:45
Ülke insanlarına yıllardır üvey evlat muamelesi yapan zihniyetler sonucu ülkenin ikiye bölünmesine sebep olan şovenler hala kan akıtmaya devam ediyorlar.Herkes kürt halkının suçlu olduğuna inanmasın esasında suçlu olan bu sistemin başındaki şeriatçı akp,ırkçı mhp dir.Bu zihneyetle hareket edilirse daha çok canlar yok olacağa benziyor.İnsana insan değerlerine tahamülü olmayan bu zihniyetler ülkenin gerçek suçlularıdır.
ismail kalay IP: 88.246.179.xxx Tarih : 7.03.2008 23:43:52
bunlara verilen 15 yıl ceza lar az bile çünkü bunlar pkkdan rant sağlayan gençleri ırkçılık aşılayan milleti kışkırtan vatanı millete ihanet eden ülkede iç savaş çıkartmak için mücadele eden çoluğu çocuğu askerin polisin üstüne saldırtan vede bir çok kişinin ölmesine sebep olan utanmadan beğenmedikleri düşman oldukları halkın meclisinden para alan bunlar çoktan zindanlara atılmalı idi geç bile kalındı dtplilerin tümünü içeri atmak vede maden ocaklarında çalıştırmak lazım bunlara bu devletin ekmeği suyu havası bile haram zıkkım olsun
deniz adalmış IP: 78.176.232.xxx Tarih : 8.03.2008 12:25:00
neden halen insanların düşüncelerinden dolayı ceza aldıkları bir ülkede yaşıyoruz. tamam eger onlar suçluysa başbakınımız olan şahsıda ceza alırken görelim vatan bölünmez diyor fakat kendi elleriyle tekeli bankaları insanların geçim kaynaklarını satıyor. hangimiz bilmiyoruz ki tekel türkiyenin en büyük gelir kaynagı oldugunu hangimiz fakat onu satabiliyor neden tayyip bey ülkeyi bölüyor. hak istemek ana dil istemek terörlükse bilmiyorum ben böyle bişey bilmiyorum. tek bildiğim istenilen tek şey için ülkemiz savaş çıkartmakta özgürlük bu kadar kötü bişeymiki özgürlük vermiyoruz .ana dil nedir peki? çocugun ailesinde dünya ya geldiği zaman annesinin babasının konuştugu dildir bu dil kürtçeyse o insanları öldürelimmi yok mu sayacagız böyle bir dili konuşmasını yasaklayacakmıyız iyi öldürün ozaman türkiyenin yarısını. bu yazının bu sitede yayınlanmayacagını bile bile yazıyorum yine bir umutla özgürlük umudu gibi....
