Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, cumhurbaşkanlığı seçimleri, Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı ile DYP ve ANAP'ın birleşememesinin seçim sonuçlarını büyük ölçüde etkilediğini söyledi. AK Parti'nin oy oranının bir yıl önce yüzde 26 olmasına rağmen bir yıl sonra yüzde 47'ye ulaştığını hatırlatan Şener, "Seçim sonuçları doktora tezi olabilir" yorumunu yaptı. Demokrat Parti'nin 'partinin başına geç' teklifini geri çeviren Şener, "Şu anda aktif siyaset düşünmüyorum ama bir yıl sonra kararımı gözden geçirebilirim" sözleriyle açık kapı bırakmayı da ihmal etmedi.

Şener, GAP İdaresi Başkanlığı'ndaki kahvaltılı basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. 22 Temmuz'da yapılan seçimlerde milletvekili adayı olmadığını hatırlatan Şener, görev süresi bitince TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nde öğretim üyeliği görevine başlayacağını ve akademisyen olarak hayatına devam edeceğini anlattı. Meclis'te olmamasının siyasetten koptuğu anlamına gelmediğini vurgulayan Şener, çeşitli vesilelerle siyaset bağlantısının devam edeceğini kaydetti. 16 yıllık siyaset yaşamının 10 yılının muhalefet sözcülüğü, 6 yılının ise bakanlıkla geçtiğini belirten Şener, son 5 yılda çok ilişkiler kurduğu medya mensuplarına teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Şener, daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Zaman zaman yaptığı aykırı çıkışlardan pişmanlık duyup duymadığın sorulması üzerine Şener, hiç bir açıklamasından pişmanlık duymadığını, tam tersine çok doğru şeyler söyleyerek toplumun dikkatini çektiğini düşündüğünü söyledi.

Bakanlık döneminde doğru bir çizgi tutturduğuna inandığını belirten Şener, bireysel olarak medyadan memnun olduğunu, ancak genel anlamda medyadan memnun olmadığını söyledi. Danıştay saldırısında hayatını kaybeden Yücel Özbilgin'in cenaze töreninde diğer hükümet üyelerine tepki gösterilirken, kendisine bu yönde bir tepki olmamasının nedenin sorulması üzerine Şener, "Bir yerde bulunmam gerekiyorsa riske rağmen bulunmuşumdur. Danıştay saldırısından sonra yapılan cenazeye katılmamın da riskleri vardı. Çünkü hükümete yönelik tepkiler vardı. Buna rağmen cenaze törenine katıldım. Eğer Türkiye'de hükümet varsa, hükümetin temsil edilmemesi olmazdı. Orada olmam gerekiyordu ve törene katıldım" diye konuştu.

AK Parti'nin yüzde 47 oy alarak büyük bir çıkış yaptığı seçim sonuçlarını da değerlendiren Bakan Şener, cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin vatandaşın oy verme eğilimini etkilediğini savundu. Bakan Şener, "Ben seçim sonuçlarını sadece muhtıraya bağlamıyorum. En başta cumhurbaşkanı seçimi vatandaşların oy verme eğilimi etkilemiştir. Bana göre bu süreci etkileyen üç etken vardır. Birincisi cumhurbaşkanlığı seçimi, ikincisi Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararı ve DYP ile ANAP'ın başarısızlıkla sonuçlanan ittifak girişimi. Cumhurbaşkanı seçimi 22 Temmuz seçimlerini etkileyen en önemli etkendir" ifadelerini kullandı.

Şener, cumhurbaşkanı adayı gösterilmediği ve Sivas'ta aday listelerinin hazırlanmasında görüşü alınmadığı için aday olmadığı yönündeki spekülasyonların hatırlatılması üzerine ise, "Bir anlık hadise ve tek bir olay benim siyasette köklü bir karar almam için yeterli değildir. Genel bir değerlendirme yaptım ve aday olmama kararı aldım" karşılığını verdi.

Şener, siyaseti bırakma kararından sonra devam etmesi için çok değişik kesimlerden yoğun talepler geldiğini belirterek, DP'den de bu yönde kişisel düşüncelerin ifade edildiğini kaydetti. Yeni parlamentonun göreve başlamadığı, milletvekili yemin törenin yapılmadığı bir dönemde yeni bir parti oluşumu için uygun bir zaman olmadığını belirten Şener, DP'nin teklifi için, "Şu anda aktif siyaseti düşünmüyorum. Bir yıl sonra kararımı tekrar gözden geçirebilirim. Şu anda siyasetin içindeyim. Pozisyonum belli ve bu pozisyonum dışında bir değişiklik düşünmüyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Şener, bağımsız seçilen ve parti grubu kurmak için başvuran DTP içen ise, "Temennim siyasetin Anayasa ile çizilmiş sınırlar içinde yapılmasıdır" diye konuştu. Bakan Şener, 22 Temmuz'da yapılan seçim sonuçlarının doktora tezi niteliği taşıdığını savunarak, "Bir yıl önce Sayın Başbakan'ın da ifade ettiği gibi anketlerde AK Parti yüzde 26 görünüyordu. Bir yıl sonra bu oran yüzde 47'ye çıktı. Seçim sonuçları doktora tezi olabilir. Halk her zaman haklıdır. Demokrasilerde halk kararına saygı gösterilmelidir" şeklinde konuştu.