DP'ye bir utanç yaşatmam

Demokrat Parti (DP) genel başkanlığı için 'Beyaz Yürüyüş' başlatan Süleyman Soylu, her gün 3 il dolaşıyor.

Eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'un adaylıktan vazgeçmesi ile en güçlü aday haline gelen Soylu, kendisine gösterilen ilgiden memnun. Ulaştığı 30. il olan Bursa'da Zaman'a konuşan Soylu'nun en fazla vurgu yaptığı konu, partiyi yeniden tabanla ve milletle buluşturmak. Partinin, 'demokrat' kimliğinden ve 'sivil siyaset' anlayışından uzaklaştığı görüşünde. Bunun 1997'de Hüsamettin Cindoruk'un başını çektiği bir grubun 28 Şubatçılarla ortak hareket ederek DYP'nin içini boşaltmasıyla başladığını ifade ediyor. İkinci kırılma noktasının da 11. cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi çıkarılan 367 tartışması sırasında yaşandığı kanaatinde. Bu süreçte partisinin oylamaya katılmayarak Meclis'i kilitlediğini hatırlatıyor ve ekliyor: "Benim genel başkan olduğum DP'de bir daha böyle bir utanç kesinlikle yaşanmaz. Bu iki kırılma süreci doğal olarak bizi demokratik siyaset anlayışından uzaklaştırdı. Bizi milletten uzaklaştırdı."

Rizeli bir aileye mensup olan Soylu, 1969 doğumlu. Babası Hasan Soylu, Adalet Partisi ilçe teşkilatlarından başlayarak çeşitli kademelerde görev yaptı. Kendisi de 1986'da DYP Gençlik Kolları'nda siyasete başladı. 1995 seçimlerinin ardından İstanbul Gaziosmanpaşa ilçe başkanı seçildi. 26 yaşında Türkiye'nin en genç ilçe başkanı idi. 4 yıl bu görevi yaptıktan sonra 1999 seçimlerinin ardından DYP İstanbul il başkanı oldu. 3,5 yıl bu görevde kaldı. 2002 seçimlerinin ardından aktif siyasete ara verdi. Bu süre zarfında eski genel başkanı Tansu Çiller'in en yakın danışmanı idi.

38 yaşındaki lider adayı, CHP ile birlikte Türkiye'nin en köklü geleneğe sahip partisi DP'yi gençleştirmeyi hedefliyor. Daha çok 'köylü partisi' imajı ile hatırlanan partiyi kentli bir yapıya dönüştürme peşinde. "Yeni kentli orta sınıfın temsilcisi olacağız." diyen Soylu, bunu şöyle açıyor: "Anadolu'dan çıkan genç, dinamik, eğitimli, milli, muhafazakar, ekonomide liberal, dünyayı tanıyan, paraya yön vermeye başlayan yeni bir orta sınıf var. Biz bunların siyasetteki uzantısı olacağız. Aynı ilkeler çerçevesinde ama mutlaka ahlaklı bir siyasi yapı kuracağız."

Soylu, 6 Ocak'taki kongreye kadar 60'ın üzerinde ile gitmeyi planlıyor. 'Beyaz Yürüyüş'ü sadece bir genel başkanlık yürüyüşü olarak değil bir iktidar yürüyüşü olarak tarif ediyor. AK Parti'nin alternatifsizliğine dikkat çekerken, "Türkiye'de herkes bir alternatif, yığınak yapacak bir yer arıyor. Biz, o yığınak yapılacak yer olmalıyız. Bir gün ulusalcı bir gün sosyal demokrat, bir gün liberal bir gün muhafazakar söylemler ortaya koymamalı. Kendi siyasal zeminini sağlamlaştırmalı. Türkiye'nin gelecek anlayışını kucaklayabilecek bir parti haline gelmelidir." şeklinde konuşuyor.