22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

DTP 'özerk bayrak' istedi

DTP Genel Kurulu'nda oy birliğiyle kabul edilerek, parti programı haline getirilen “Siyasi Tutum Belgesi”nde, “demokratik özerklik” adı altında, Türkiye'nin savunma, dış ilişkiler ve maliye hariç olmak üzere idari yönetiminin yerel yönetimlere devredilmesi öneriliyor.

Anayasa’daki "Türk ulusu" kavramının "Türkiye ulusu" olarak yeniden tanımlanması, vatandaşlık tanımının, farklılıkları bir arada tutan bir içeriğe kavuşturulması öngörülüyor.


DTP, dün yapılan 2. Olağanüstü Genel Kurulu'nda oy birliğiyle kabul edilerek parti programı haline getirilen ve Türkiye'deki siyasi rejimin "Demokratik Özerklik" çerçevesinde yeniden düzenlenmesini öngören “Siyasi Tutum Belgesi”ni yaynıladı. Belgede önerilen biçim, “Atatürk döneminin Yerel Muhtariyet kavramının bugünkü koşullarda hayata geçirilmesi” şeklinde tanımlanıyor. Her ulus için ayrı bir devlet talep etme fikrinin “gerçeklikten uzak ve halkların birbirini boğazlamasına kadar gidebilecek bir süreci tetikleyecek siyaset anlayışı” olarak değerlendirildiği belgede, bölgesel meclislerin kurulması ve tüzel kişilik kazanması, köy, ilçe ve illerin özerk yönetim birimleri olması, dışişleri, maliye, adalet ve savunma dışındaki tüm hizmet ve yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesi öneriliyor.

Anayasa’daki "Türk ulusu" kavramının "Türkiye ulusu" olarak yeniden tanımlanması, vatandaşlık tanımının, farklılıkları bir arada tutan bir içeriğe kavuşturulması ve “Türkiyelilik” üst kimliği çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının esas alınmasının vurgulandığı belgede şu önerilere de yer veriliyor:
“–‘Bayrak’ ve ‘Resmi Dil’ tüm ‘Türkiye Ulusu’ için geçerli olmakla birlikte her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleriyle demokratik öz yönetimini oluşturması.
-Resmi dil Türkçe'nin yanı sıra, bölgelerdeki kamusal alan ve eğitim dili olarak da anadilin geçerli olması.
-Yeni Anayasa’da ‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, bütün kültürlerin demokratik bir şekilde varlığını ve kendini ifade etmesini kabul eder’ hükmünün yer alması.”


"KAYNAK KULLANIMI YEREL YÖNETİMLERE TERKEDİLSİN"
“Siyasi Tutum Belgesi”nin ekonomi başlığı altında ise kaynak kullanımının yerel inisiyatiflere terk edilmesi, bütçesi yetersiz kalan bölge ve illere genel bütçeden pay ayrılması ve Doğu Anadolu Bölgesi’ne yönelik özel bir teşvik yasasının çıkarılması taleplerine yer verilirken sosyal politikalar başlığı altındaki talepler ise şöyle sıralanıyor:

"KÖYE DÖNÜŞ SAĞLANSIN"
“-Yaşam alanlarına dönmenin bir hak olduğu kabul edilmeli ve bu haktan bütün sorunlu göç mağdurlarının koşulsuz olarak yararlanması sağlanmalı.
-Eski yaşam alanlarına geri dönüşlerin önünde büyük engel teşkil eden koruculuk sistemi kaldırılmalı, korucular silahtan arındırılarak emeğe dayalı istihdam edilmeli. El konulan arazilerin tekrar eski sahiplerine iadesi sağlanmalı.
-Geri dönüş öncesi, boşaltılan tüm köyler, bunların çevreleri ve yaylalar mayınlardan temizlenmeli”

ANKA
Yayın Tarihi : 10 Kasım 2007 Cumartesi 05:11:37
Güncelleme :10 Kasım 2007 Cumartesi 05:54:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
toprak IP: 87.78.179.xxx Tarih : 10.11.2007 00:10:03

birde PPK bayragi asip apo itini basiniza baskan secerseniz rahata kavusursunuz degilmi !!!!!! bes köfte üc kurusa yok kanimin son damlasina kadar size bir avuc toprak yok


ARMHC IP: 85.107.106.xxx Tarih : 12.11.2007 20:18:44

Bildiğim kadarı ile türkiye topraklarında yaşayan herkes istediği her yerde yaşama, çalışabilme, eğitim alabilme, mülk edinme ve tekbir anayasaya tabi olarak varlığını sürtdürebilme hakkına sahiptir. Hal böyle iken ülkeyi farklı etnik unsurlara yönelik olarak bölgelere bölmenin mantığı nedir. Diyelimki kendi içinde(ayrışmaya yönelik) bir mantığı var ve belli bir bölgede fikren bir yere oturtabiliniyor. Söylermisiniz bu yaklaşımla egeyi, karadenizi, marmarayı, akdenizi, dogu anadoluyu ve iç anadoluyu nereye koyuyorsunuz. Bu bölgeler içinde bayrak, dil ve etnik temelli bir öngörünüz varmı. Göründüğü üzere vatan toprağının başka hiçbir yerinden böyle bir talep gelmiyor. Bukadar içiçe yaşayan toplulukları hangi bölgelere bölerek ayrıştıracaksınız. İnsanlar kendilerini ait hissettiği etnik topluluğun yaşadığı bölgelere göç etmesi söz konusu olabilirmi, eve dönüş projesi bunun ön adımı olabilirmi. ÖRNEK: Ben kendini türk ve müslüman olarak tanımlıyorum sizce ben vatanımın hangi bölgesinde yaşamalıyım ve dilim , bayrağım, ne olmalı. EĞER TÜM ULUSU TEMSİL EDEN BİR SİYASİ PARTİ İSENİZ BU SORULARIMIN YANITINI ALMAM NEKADAR MÜMKÜN OLABİLİR.


Mehmet Emin Yanbeyi IP: 85.98.20.xxx Tarih : 9.11.2007 22:03:49

Ne istediklerini bilseler di.Bugun ve dün dağa çıkmazlardı.yarın tüm TÜRK milletinin canını isterlerse şaşmayın.


ibrahimtokmak IP: 85.101.153.xxx Tarih : 9.11.2007 22:39:57

birtek satır yazacağımbaşka birşey deyil VATAN SEVGİSİN İMANDANDIR? İMANSIZIN VATANSEVGİSİ OLURMU?


Tayfun Yıldırım IP: 78.163.96.xxx Tarih : 9.11.2007 23:18:36

Bölücü örgütün mecliste ki sözcüleri halkı yavaş yavaş asıl amaçlarına alıştırmaya çalışıyor,kamuoyu buna hernekadar tepki gösterse de bazı gazete ve TV ler bölücü örgütün degrimenine su taşıyor hükümet se sadece günübirlik politik söylemlerle işi geçiştirmeye çalışıyor,sanki birileri bölücü örgütle aynı fikir de ama bizlerin bu olaylara alışması için zaman ve zeminin olgunlaşmasını bekliyor...Arı namusu olan hiçbir parlementer mecliste ki yeminine aykırı bir amaç peşin de olmamalı,bu hainler demokrasi dedi işte demokrasi,ülkemizin üniter yapısına dokunmadan sorunlar neyse birlik beraberlik içerisin de mecliste dile gelsin ama amaç o degil amaç bizleri bölmek ve kürt halkını emperyalist efendilerinin kucagına atmak,istiklal marşı okumayan bayragımızı asmayan bu şerefsiz zihniyet geçmişte bu istiklal marşın da ve bayragımızda ki kan da kendi atalarının da kanı-canı-katkısı oldugunu bilmiyor mu?biliyor ama bilerek eşek oluyor ve ezici çogunlugu tarihsel bilgiden yoksun kürt halkı da buna ikna olarak kapmlaşmayı derinleştiriyor,bu hainleri ayrıştırarak acil önlem alabilecek gerçek vatansever lider gerekli ülkemize,bu liderin mecliste olmadıgı aleni orta da,tek çıkar yol ordumuz ama ordumuzun bu kadar söylemlerden öte pratikte radikal çıkışlar yapmamasına ben şahsen bir mana veremiyorum...umarım ordumuz da bazı hainler ve işbirlikcilerin birtakım şeylerin olgunlaşmasını bekledigi-halkı alıştırmaya çalıştıgı gibi kendi bünyesin de bunlara karşı netleşmeye çalışıyor,genel kurmay başkanımızın bir konuşup pir konuşması ve konuşması akabin de birileirnin zaman geçmeden dersinin verilmesi tarafı ve özlemi içerisindeyiz,kimsenin aleni uluorta bu ülke hakkın da bölücülük yapmaya hakkı olmamalı,topragına vatanı na sahip çıkan insan bunu yapmaz,yapanlar da hain ve şerefsizdir,şerefszilerin ise bu ülke de yeri olmamalı,şerefsziler bu kadar cesaretli olmamalı,gazeteler kaçırılan askerlerimiz için 'esir' diyor,bölücü kürt faşist elebaşısının söylemlerini yayınlıyor,yedigi çanaga pisleyen kalleş köpeklerin silahlı-bez parçalı resimlerini yayınlıyor,yani bazı gazete ve TV ler de traj ugruna veya danışıklı olarak hainleri ordumuza emsal göstermeye savaşan gücler miş gibi yansıtmaya çalışıyor...ordumuzun prestijini düşünmeliler,düşünmüyorlar sa bu gibi yayınları yayınlamakla taraf olduklarını ilan etmeliler,zaman artık taraflılaşma ve pratige geçme zamanı,ne olacaksa bir an evvel olmalı,akıllı düşünene kadar deli bilmem nereye varmış misali,ADB ne der AB ne der vs..düşünceler le oyalanırsak daha çok askerimiz kaçırılır ve dag da silah zor u ile konuşturulur,üç tane kendini bilmez gider danışıklı şekil de protokol imzalayarak alır gelir...bölücüler yarın bir gün kuzey ırak a ilhak kararı alır...


muhammet cerekci IP: 82.233.225.xxx Tarih : 10.11.2007 00:54:53

kisa ve oz yaziyom milletin sapri tasti artik birileri susdursun sunlari


AFSIN DURAN IP: 78.188.2.xxx Tarih : 30.10.2008 17:50:21

Bizim Atalarımız bu devleti 25 parçaya bölünsün diye kurmadı.Bunların hesabı bir gün sorulacak.GAFLET uykusunda mışıl mışıl uyuyanlara ilanen duyurulur