15
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

DTP'ye yerel seçim vizesi

Anayasa Mahkemesi, Demokratik Toplum Partisi (DTP)'nin kapatılması talebiyle açılan davada siyaseti rahatlatan bir karar verdi. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DTP hakkındaki 'seçime katılamama, üyelik dondurma ve Hazine yardımından yoksun bırakma'yönündeki taleplerini reddetti.

Mahkeme heyeti, kararında tedbir taleplerinin şartlarının oluşmadığını vurguladı. Yüksek Mahkeme, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın taleplerini kabul etseydi, hakkında kapatma davası açılan siyasî partiler için emsal karar oluşturacaktı. Siyasî partiler, her açılan davada temelli kapatma kararı verilmeden siyaset yasağıyla karşı karşıya kalacaktı. Kararı değerlendiren DTP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Hukuk Komisyonu Başkanı Nursel Aydoğan, Anayasa Mahkemesi'nin 'hukuk tarihine geçebilecek bir skandalı engellediğini' belirtti.

Başsavcılığın Anayasa'da ve Siyasi Partiler Kanunu (SPK)'nda yer almayan yaptırımları istemesi anayasa hukukçularının tepkisine yol açmıştı. Hukukçular, Yüksek Mahkeme'nin kanunda yer almayan bir yetki ile tedbir talebi koyamayacağını vurgulamıştı.

Yüksek Mahkeme, HADEP davasında da partinin 18 Nisan 1999'daki genel seçimlere girememesi yönündeki tedbir talebini reddetmişti. Dava sürdüğü halde seçimlere giren HADEP, yüzde 4,75 oy almıştı. Mahkeme, Refah Partisi (RP) davasında ise tedbir kararı almıştı. Kapatma davası kararının açıklanmasından 4 gün önce, (12 Ocak 1998) Hazine yardımına tedbiren el konulması istenmişti.

Kamalak: Yerinde bir karar

Refah Partisi'nin kapatma davasını takip eden Prof. Dr. Mustafa Kamalak, DTP davasındaki ilk neticeyi 'yerinde bir karar'şeklinde değerlendirdi. Başsavcılığın tedbir taleplerinin şartlarının oluşmadığını vurgulayan Kamalak, "Ortada seçim yok. DTP, Hazine yardımı da alamıyor. Yüksek Mahkeme, taleplerin reddedilmesiyle çok ciddi zararların oluşmayacağını düşünmüş." dedi.

Yüksek Mahkeme'nin kararı, partilerinin bu kez kapatılmayacağını düşünen DTP'yi umutlandırdı. DTP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi ve Hukuk Komisyonu Başkanı Nursel Aydoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın taleplerini reddederek 'hukuk tarihine geçebilecek bir skandalı engellediğini'kaydetti. Aydoğan, yaptığı yazılı açıklamada, siyasî partilerin demokratik siyasal yaşamın vazgeçilmez unsurlarından olduğunu ifade etti. Ancak Türkiye'nin anti-demokratik uygulamalar sonucu adeta bir kapatılmış siyasî partiler mezarlığı görünümünde olduğunu dile getirdi. 'Partileri hakkında açılan kapatma davasının da bu anti-demokratik uygulamaların bir sonucu olduğunu'ileri süren Aydoğan, şu görüşlere yer verdi: "Türkiye, Yargıtay cumhuriyet başsavcısı tarafından istenen ve örgütlenme özgürlüğünün önünde büyük bir engel oluşturacak tedbir talebinin kabul edilmesi halinde bir hukuk skandalına daha imza atmış olacaktı. Anayasa Mahkemesi, aldığı bu olumlu kararla, hukuk tarihine geçebilecek bir skandalı engellemiştir."

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, DTP'nin kapatılmasıyla ilgili davayı 16 Kasım'da açtı. Davanın iddianamesinde, davanın açılmasına beyan ve eylemleriyle sebep olan 8'i milletvekili 221 üyesine beş yıl süreyle siyaset yasağı getirilmesi isteniyordu. Davayla ilgili süreç devam ediyor. Başsavcılığın iddianamesi DTP'ye daha önce gönderilmişti. Parti yönetiminin savunmasını hazırlamasından sonra başsavcılık esas hakkındaki görüşünü sunacak. Ardından DTP esas hakkındaki savunmasını yapacak. Son olarak raportörün görüşünü alacak olan Anayasa Mahkemesi, kapatma davasını sonuçlandıracak.

.zaman
Yayın Tarihi : 28 Aralık 2007 Cuma 03:40:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?