Vatan yazarı Zülfi Livaneli, Ecevit çiftinin gizli planını yazdı. Zülfi Livaneli, DSP yönetiminden memnun olmayan Bülent Ecevit'in Rahşan'ı başbakan yapma planını yazdı:

Ecevit'in planı

Geçen gün Süleyman Demirel'in gönlünde yatan aslanlara ilişkin tahminlerde bulunmuştum.

Bugün de Bülent Ecevit'in aslanlarını ele alalım.

Bu ülkede yaşayan herkes bilir ki ömrünü siyasete vermiş ve hırs küpü haline gelmiş olan insanlar, atacakları adımı hesap etmeden ve belli amaçlara yönelik olmadan söz söylemezler.

Bülent Ecevit de Vahdettin tartışmasını durup dururken çıkarmadı.

Aslında hiç şaşırtmaması gerektiği halde herkesi şaşırtan bu çıkışıyla Bülent Ecevit yeni dönemdeki siyasi iddiasının temel taşlarını döşüyor.

Ona göre bu siyaset bir yandan milliyetçi kesimlere göz kırpmalı, öte yandan da AKP'nin tabanını ele geçirecek stratejiler içermeli.

DSP'nin şu andaki yönetiminden memnun olmadığı bilinen Ecevit çiftinin, parti dışında yeni bir kurul oluşturdukları konuşuluyor.

İçinde bazı milletvekili ve gazetecilerin bulunduğu bu kurul ayda bir iki kez toplanarak yeni döneme ilişkin siyaset belirliyor.

Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Deniz Baykal gibi siyasetçiler açısından öncelik; sürekli ayakta kalmak ve her seçim döneminde seçmen kitlesinin aklını çelebilmektir.

Bu zatlar için siyasetin bunun dışında bir anlamı yoktur.

Bülent Ecevit'in bu amaç uğruna Fethullah Gülen cemaatiyle işbirliği yaptığını ve onlara kontenjan verdiğini bilmeyen yoktur sanırım.

Rahşan Ecevit'in yakınlarda yaptığı "Din elden gidiyor. Misyonerler ülkemizi istila ediyor" açıklaması da bu bağlamda okunmalı.

Bu söz de stratejinin bir parçası.

En son Vahdettin meselesi de bu kitlelere göz kırpmak ve politikada kulvar değiştirmek için yapılmış bir hamle.

Benim kanıma göre Ecevit çifti hiçbir zaman solcu ve Atatürkçü olmamıştı.

Solun yükseldiği yıllarda bu kavramları siyaset için kullanmış ama bir yandan da başka çevrelerle flört etmeyi hiçbir zaman elden bırakmamışlardı.

Hasan Pulur'un dünkü yazısındaki alıntılar, Bülent Ecevit'in Atatürk ve devrimleri konusunda ne düşündüğü ortaya çıkarıyor.

Bu ilginç siyasetçinin şimdiki hedefi AKP tabanıyla flört ederek, Rahşan Ecevit'i başbakan adayı olarak ortaya çıkarmak.

Zaten Rahşan Hanım da "sırf tayyör giymemek için milletvekili olmadığını ama şimdi tayyör giymeye hazır olduğunu" belirtmiyor mu?

Ne dersiniz; iktidar uğruna bir gün başını da örter mi acaba?

Gülmeyin.
Burası Türkiye, olmaz olmaz!