Türkiye’nin Terörle Mücadele Koordinatörü Edip Başer, Türkiye’nin stratejik açıdan birinci önceliğinin PKK’yla mücadele değil Kürdistan’ın kurulmasını engellemek olduğunu söyledi. Başer, Türkiye’nin bunu engelleyememesi halinde ne yapacağı konusunda da hazırlıklarını yapması gerektiğini kaydetti. 

CNN Türk’te yayınlanan Ankara Kulisi programına konuk olan Başer, Irak’ta federatif bir yapı olmasının, Kuzey Irak’ın tam bağımsız olduğu anlamına gelmediğine dikkat çekti. Türkiye’nin karşı olduğu noktanın bu olduğunu ve Türkiye’nin o pozisyonunu ısrarla devam ettirmek zorunda olduğunu belirten Başer, “Hatta Türkiye eğer o durum Türkiye’nin arzu etmediği istikamette değişecek olursa ne yapacağına da bir an evvel karar verip ona göre hazırlıklarına yapmak zorunda. Gerek kendisi gerekse Irak’a komşu olan ülkelerin durumları açısından" dedi. 

Türkiye’nin öngörüyle Irak’taki muhtemel gelişmeleri önüne koyup, bu gelişmelere göre hareket tarzlarını, politikalarını şimdiden belirlemek zorunda olduğunu ifade eden Başer, devlet olmanın temel niteliklerinden birinin bu öngörü olduğunu söyledi. Edip Başer, günübirlik yaşayan bir devlet düşünmenin mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

“TÜRKİYE HAREKET TARZINI BELİRLEMELİ"

Başer, “O bakımdan Türkiye’nin de ileriye bakarak Irak’ta neler karşımıza çıkabilir bunların her biri için kendi hareket tarzlarını tayin etmeli ve hazırlıklarını yapmalı. Türkiye bunu yapıyordur ve yapacaktır" diye konuştu.
Türkiye’nin kendi insanlarına da neyin ne olduğu açık biçimde anlatması gerektiğini ifade eden Başer, “Türkiye’nin hiçbir yeri yok ki Kürt kökenli ve Türk kökenli ya da diğer etnik kökenli vatandaşlar bir arada yaşıyor olmasın. Belli bir bölgeyi bugün belli bir etnik gruba ait diye düşünmek çok yanlış olur" dedi.

“KÜRT SORUNUNDAN BAHSETMEK KÖTÜ NİYETLE AÇIKLANABİLİR"

Başer ayrıca, Türkiye’de milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı hatta genelkurmay başkanı olmak için bir engel yokken bu ülkede bir Kürt sorununun var olduğundan bahsetmenin de ancak kötü niyetle açıklanabileceğini söyledi. 

Türkiye’de siyasi olarak bu meseleyi kullanarak rant elde etmenin peşinde olan insanlar olduğunu da söyleyen Başer, “Maalesef çok çirkin, tutarsız açıklamaları görüyoruz. Bunlara ne yakıştırma yapmak gerek bilmiyorum. Bu ülkede böyle bir ayrımcılığın peşinde koşmak, bunun üzerine siyaset yapmak her şeyden önce o insanlara ihanettir Türkiye Cumhuriyeti devleti bu noktayı anlatmalıdır. Bunun yolunu bulmalıdır" dedi.

SON RALTSON GÖRÜŞMESİ DÖNÜM NOKTASI

Dün ABD’nin Terörle Mücadele Koordinatörü Joseph Raltson ile yaptıkları görüşmenin de ara bir görüşme niteliğinde olduğunu söyleyen Başer, görüşmenin nitelik itibariyle bu aşamada açıklanabilir olmadığını, bu yüzden basına haber vermek istemediklerini söyledi.
Başer ancak söz konusu görüşmeyi bir dönüm noktası olarak değerlendirebileceklerini ve PKK’yla mücadele konusunda elle tutulur bir şeylerin elde edileceğini ifade etti.

“FRANSA’NIN PKK ADIMLARI TATMİN EDİCİ DEĞİL"

Fransa’da PKK’yla mücadele konusunda son dönemde atılan adımların tatmin edici olmadığını ifade eden Başer, ancak söz konusu operasyonla ilgili detayların kendilerine ulaşmadığını söyledi. Başer, ancak yine de gelişmeleri bir kararlılık göstergesi olarak değerlendirdiklerini kaydetti. 

Edip Başer, Avrupa ülkelerinin uzun zamandır PKK’yla mücadele konusunda Türkiye’ye destek olmaya yanaşmadığına da dikkat çekti.

“GÜL VE BÜYÜKANIT ZİYARETLERİ KOLAYLAŞTIRICI OLDU"

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın ABD ziyaretlerinin, çalışmalarını kolaylaştırıcı etkisi olduğunu da kaydeden Başer, bu ziyaretlerini ardından ABD’nin en üst kademelerinde PKK’yla mücadele toplantıları yapıldığını söyledi.
Başer, “Ancak ne ABD’nin ne de başka bir ülkenin bizim arzu ettiğimiz ölçüde destek verdiğini hiçbirimiz söyleyemeyiz" dedi. 

Türkiye ve ABD’nin Irak’taki çıkarlarının tam olarak örtüştüğünü söylemenin mümkün olmadığını da ifade eden Başer, ancak Türkiye’nin ABD için bölgede vazgeçilmez bir ülke olduğunu kaydetti.

“BARZANİ’YLE GÖRÜŞMENİN KATKISI OLACAĞINA İNANMIYORUM"

Barzani’yle görüşmenin terörle mücadele konusunda en ufak bir katkısı olacağına inanmadığını vurgulayan Başer, Hükümetle Genelkurmay’ın bu konuda farklı düşündüğü görüşüne de katılmadığını belirtti. Başer, Hükümetin “bir yararı olacaksa" Barzani’yle görüşebileceğini söylediğini kaydetti. 

Hükümetin, böyle bir görüşmeden fayda elde edileceğine inanıyorsa elbette yapabileceğini belirten Başer, “Ancak ben konum itibariyle böyle bir görüşmenin yararlı olacağına inanmıyorum. İleride yararı olacağı noktasına gelirsem görüşebilirim" diye konuştu.