22
Mayıs
2024
Çarşamba
SİYASET

Erbakan ve DEP'lilere veto

YSK'dan ANAP'ı bitiren karar!

YSK, Anavatan, SP ve DTP'nin seçim planlarını alt üst eden şok kararlar aldı...

Yüksek Seçim Kurulu, milletvekili aday listeleriyle ilgili önemli kararlar aldı. 

YSK'nın ilk şok kararı sağda birleşmeyi başaramayınca DP listesinden seçimlere girmeye hazırlanan Anavatanlıları ilgilendiriyor.
YSK, kendisine verilen ilk listede Anavatan'dan aday gösterilenlerin DP'nin listesinden seçime giremeyeceğine karar verdi. YSK Başkanı Muammer Aydın, Anavatanlıların partilerinden istifa etseler bile aday olamayacaklarını söyledi.

ESKİ DEPLİLERE RET 

YSK ayrıca eski DEP'liler Orhan Doğan ve Selim Sadak'ın da aday olamayacağını duyurdu. Doğan ve Sadak'ın hüküm giydikleri için seçilme yasaklarının devam ettiği bildirildi.

ERBAKAN'A DA KÖTÜ HABER 

YSK, Eski Refah Partisi Başkanı Necmettin Erbakan'ın adaylığıyla ilgili de karar verdi. YSK, Erbakan'ın da siyasi yasağının devam ettiği belirtilerek aday olamayacağı vurguladı.

BUCAK VE KAYA OLABİLİR 

YSK Başkanı Aydın, hakklarında yasama dokunulmazlığının kaldırılması istemiyle fezleke bulunan AKP adıyı Cemal Kaya ile DP adayı Sedat Bucak'ın aday olmasında bir sakınca görülmediğini de duyurdu.

Veto yiyen DEP'liler: AİHM'e gideceğiz

YÜKSEK Seçim Kurulu tarafından, bağımsız aday olarak seçimlere katılmalarına izin verilmeyen kapatılan DEP’in eski milletvekilleri Hatip Dicle, Orhan Doğan ve Selim Sadak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracaklarını açıkladı. Hatip Diçle, “Biz, hukuki durumumuzu Anayasa profesörleriyle görüştük. Mevcut yasa ve Anayasa dikkate alınırsa hiçbir yasal engelin olmadığını söylediler. Ancak, Türkiye şu anda olağanüstü bir süreçten geçiyor. Doğrusu biz alınan karara çok şaşırmadık” dedi.

YSK, 22 Temmuz’da seçimlere bağımsız adaylarla girme kararı alan DTP’nin Diyarbakır’dan aday gösterdiği Hatip Dicle, Şırnak’tan aday gösterdiği Orhan Doğan ve Selim Sadak’ın aday olamayacağına karar verdi. Kapatılan DEP’in eski milletvekili Hatip Dicle, YSK’nın yazılı gerekçesinin henüz kendilerine ulaşmadığını söyledi. Dicle, “Biz, hukuki durumumuzu anayasa profesörleriyle görüştük. Mevcut yasa ve Anayasa dikkate alınırsa hiçbir yasal engelin olmadığını söylediler. Ancak, Türkiye şu anda olağanüstü bir süreçten geçiyor. Doğrusu biz alınan karara çok şaşırmadık. Çünkü 27 Nisan’dan bu yana post modern darbe süreci yaşıyoruz. Böyle bir süreçte yasaların, hukukun askıya alınacağını biliyorduk. Bireysel bir hak ihlali olduğunu düşünüyoruz. Bu durumu AİHM’e götüreceğiz. Daha önce 4 kez başvurduk ve Türkiye Cumhuriyeti mahkum edildi. Vatandaşı olduğumuz Türkiye’nin mahkum edilmesi bizi üzüyor. Ama hukuki yollarıda tüketmek zorundayız” dedi.

Dicle, Bu kararın 1993 yıllarındaki gibi Kürt halkına ve onun özgürlük taleplerine karşı sanki devletin tekrar bir imha konsepti gündeme alındığı yönünde ciddi bir tedirginlik kaynağı oluşturduğunu iddia etti. Dicle, “Fotoğrafın tümüne bakarsak bu durum ortaya çıkıyor. Şahsi olarak veto edilmeyi önemsemiyoruz. Aday olmaktaki amacımız, epey tecrübe kazandık. Kürt sorununu iyi biliyoruz, Devleti iyi tanıdık. Bu konuda kazandığımız tecrübeleri Türk-Kürt halkının ve hatta devletin hizmetine sunabilir miydik diye arayışımız vardı. Karar beni şahsen üzmemiştir. Ama Türkiye’de demokrasinin oturması hukukun üstünlüğü ve Kürt sorunun demokratik barışçıl çözümüne hizmet etmeyecektir” diye konuştu.

Şırnak’tan bağımsız aday olan ancak adaylığı YSK tarafından kabul edilmeyen Orhan Doğan, YSK’nın bu kararının hukuki ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu söyledi. Doğan, “Hakkımızda kesinleşen mahkumiyet yoktur. AİHM nezdinde girişim başlatacağız. Hukuk mücadelesini sürdüreceğiz. Devletin Kürt sorununa bakış açısının dışa vurumudur. YSK da dahil, yargı siyasallaşmıştır. Benim açımdan sürpriz değil. Bu karar nedeniyle etkin siyasete ara vermeyi düşünüyorum” dedi.

Şırnak’dan aday olan ancak adaylığı kabul edilmeyen Selim Sadak ise böyle bir kararı beklediklerini belirterek, “Sivil ve demokratik siyasetin önü açılmadı. Kürtlerin kendini ifade etmesi konusunda henüz tahammülsüzlük var.

Türkiye’nin değişimine, dönüşümüne fırsat sağlanmıyor. Sivil siyaset Türkiye’de askıya alınmıştır. Uygulamalar bunu gösteriyor. Türkiye’nin demokratikleşmesi için çalışmalarımızı sürdüreceğim. Milletvekili olmak şart değildir. AİHM’e başvuracağım” dedi.

aa
Yayın Tarihi : 8 Haziran 2007 Cuma 16:09:37
Güncelleme :8 Haziran 2007 Cuma 16:29:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?