28
Mayıs
2024
Salı
SİYASET

Erdoğan: AB'ye girme derdinde değiliz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne (AB) girmenin "derdi içinde" olmadığını söyledi. Erdoğan, "Ama AB’ye katılmamızın gerekliliğine inanıyoruz" dedi.

İstanbul’da, dün düzenlenen "Dünya Demokrasi Hareketi"nin açılış toplantısında konuşan Erdoğan, Türkiye’nin, AB’ye, girme derdi içinde olmadığını belirtirken, "Bunu söyleyelim, böyle bir hastalığımız da yok, onu da söyleyeyim, ama Avrupa Birliği’ne katılmamızın gerekliliğine inanıyoruz. Bunu birbirinden ayırmamız lazım" diye konuştu.

Türkiye’nin, "Medeniyetler İttifakının" adresi Avrupa Birliği olsun diye AB üyeliğini istediğinin söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Zira biz İslam dünyası ile Hıristiyan dünyası birbirine karşı olmasın diyoruz, bu çatı altında bir dayanışma örneğini ortaya koysun. Türkiye’de bunun en güzel örneklerinden bir tanesidir diye biz bu sürece önem verdik."

"ÖZGÜRLÜK MAHKUMLARI"

"Ülkemizde iktidarımızdan önce cezaevlerinde özgürlük mahkumları vardı" diyen Erdoğan, düşünce, din ve vicdan, özgürlüğü gibi konularda, artık kimsenin kesinleşmiş cezası bulunmadığını, "özgürlüklerden dolayı içerde mahkum kimsenin yatmadığını" söyledi.

MEDENİYETLER İTTİFAKI

Başbakan Erdoğan, medeniyetler ittifakı çalışmalarına ilişkin şunları dile getirdi:

"Acaba biz demokraside samimi miyiz? Aceba biz kültürler arası diyalogda samimi miyiz? Aceba konuşuluyor, biz dinler arası diyalogda samimi miyiz? İşte ben buraya bir soru işareti koyuyorum. Koskoca bir soru işareti. Samimi değiliz. Ve dünya bu noktada barışın küreselleşmesini veyahut da medeniyetler arası bir ittifakın oluşmasına maalesef destek vermeyen bazı engellerle karşı karşıya."

"BARIŞ DEĞİL, TERÖR KÜRESELLEŞİYOR"

Geçmişte milyonlarca insanın hayatına mal olan yıkıcı çatışmalardan sonra bugün hala farklı geleneklerin, inançların ve kültürlerin çatışma unsuru olarak kullanıldığına işaret eden Erdoğan, "Bu da büyük ölçüde geçmişten kalan ön yargılarımızdan kaynaklanmaktadır. Sonuçta yoksulluk adaletsizlik, şiddet ve o çatışma kültürü ne yazık ki hızla küreselleşmektedir" dedi.

Barışın küreselleşmesi diye bir konunun konuşulmadığına dikkat çeken Erdoğan, bugün her zamankinden dahfa fazla tahammül ve uzlaşı kültürüne ihtiyaç bulunduğunu söyledi. Erdoğan şunları söyledi:

"İnsanlık için hayırlı olan farkılılıkları derinleştirmek değil, farklılıkları muhafaza ederken, insanlık temelinde buluşup bir arada yaşayabilmek. Zira biz Yunus’un ifadesiyle ’yaradılanı yaradandan ötürü seven bir medeniyetin mensuplarıyız’ Dini bizim için önemli değil, kültürü önemli değil, insan olması sevilme sebebidir. Aslolan budur. Farklılıklarından dolayı hiçbir inanç ve kültürün öteki ilan edilmemesi, düşman olarak görülmemesi, hiyerarşik bir tasnife, bir katagoriye ve aşağılanmaya tabi tutulmaması bunun ön şartıdır."

Küresel barışın tesisi için refahın mutlaka adil bir şekilde paylaşılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, en aşağıdakilerle en yukardakiler arasındaki makasın mutlaka daraltılması gerektiğini vurguladı.

EVRENSEL TERÖRLE EVRENSEL MÜCADELE

Dünyanın hiçbir toplumunun sorunlarını kendi başına çözemeyeceğini anlatan Erdoğan, bu durumun kendisini özellikle terörde gösterdiğini söyledi.

"Yaşadığımız dünya iç içe geçen karşılıklı bağımlılığa dayanan bir dünyadır" diyen Erdoğan, güçlü olmanın tek başına bir anlam ifade etmediğini belirtti. Erdoğan şöyle devam etti:

"Dünyada şu anda en büyük güç Amerika. Terör en güçlü korunaklara sahip olan Pentagonu’da vurmuştur. Terörle mücadele evrensel olması nedeniyle, evrensel olmalıdır. Bütün ulusların burada dayanışma içinde olması gerekir. Çünkü terörün dini, ırkı, milleti vatanı yoktur. Terör kimi, nerde ne zaman nasıl vuracağı belli olmayan bir fenomendir. Öyleyse dayanışma ile bunu çözmek zorundayız ve bu bilincin içinde olmamız lazım. Cehaletle, yoksullukla ortak mücadele yapmamız lazım. Bunlar terörün evet terörü üreten, maalesef alt yapısını oluşturan unsurlar."

ANKA
Yayın Tarihi : 3 Nisan 2006 Pazartesi 12:44:21


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?