Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle görüşme konusunda kişisel düşüncelerin söylenebileceğini, ancak kurumsal bazda son sözün hükümette olduğunu belirtti. Erdoğan, bu konuda çeşitli kademelerde görüşme yapılabileceğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, CNN Türk televizyonunda Taha Akyol'un gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Erdoğan, 28 Şubat sürecine ilişkin televizyon programlarından rahatsızlık duyduğunu belirterek, düne takılıp kalınmaması gerektiğini ifade etti.

O dönemin faturasını ödeyenlerin olduğunu dile getiren Erdoğan, ”Demokratikleşme sürecini hızlanarak geçmek istiyorsak, özgürlüklerde hızla mesafe almak istiyorsak orada takılıp kalmamalıyız” dedi.

-CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ-

Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağı yönündeki soruları yanıtlamayan Erdoğan, sürece ilişkin genel değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, adayı 16 Nisan'a kadar açıklamayacaklarını yineleyerek, ismin belirlenmesinde parti, toplum, kanaat önderleri ve sivil toplum örgütlerinin görüşlerini alacaklarını kaydetti.
CHP'nin bu konuda uzlaşmacı tutumdan uzak olduğunu söyleyen Erdoğan, ”Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı seçimini kriz edebiyatıyla farklı yerlere çekmek isteyenler sadece kafaları bulandırıyor. Biz, devletin tepesinde kavga, gürültü, kin, nefret tanımıyoruz. AK Parti, parlamento içinden birleştirici, sevgi, kardeşlik bağlarını kuvvetlendirecek, halkıyla iç içe olabilecek Cumhurbaşkanı'nı inşallah çıkaracaktır” diye konuştu.
Erdoğan, TÜSİAD başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarının samimi ve iyi niyetli düşüncelerini dikkate aldıklarını da belirtti.

-“4 KASIMI İSPATLAYACAĞIZ”-

Erdoğan, genel seçim tartışmalarıyla ilgili olarak da seçimi zamanında yapmayı ispatlama görevleri olduğunu söyledi. Milletin kendilerine 5 yıllığına görev verdiğini ifade eden Erdoğan, erken seçimin gündemlerinde olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Meclis'in tatile girmesine kadar fazla süre kalmayacağını ve seçim kampanyasının başlayacağını anlatan Erdoğan, ”Cumhurbaşkanı da olsanız alanlara çıkar mısınız?” sorusunu, “Ben şu anda Başbakanım. İhtimaller üzerine konuşmam” diye yanıtladı.

-“BAĞIMSIZ ADAY DTP'NİN KENDİ TAKDİRİ”-

Başbakan Erdoğan, DTP'nin genel seçimde bağımsız aday göstermesi halinde bunun Meclise nasıl yansıyacağı sorusu üzerine, bunun DTP'nin kendi takdirinde olduğunu söyledi. DTP'nin bağımsız aday göstermesi halinde bundan AK Parti'nin kazançlı çıkacağını ifade eden Erdoğan, vatandaşın iktidar olacak parti aradığını belirtti.

-“HİÇBİR BELEDİYEYE FARKLI YAKLAŞMADIM”-

Erdoğan, DTP'li belediyelerin çalışmalarını değerlendirirken, “Gönlüm hangi partiden olursa olsun, tüm belediye başkanlarının başarılı olmasıdır. Göreve geldiğimden bu yana hiçbir siyasi partinin belediye başkanına farklı yaklaşmadım” dedi.
Hiçbir DTP'li belediye başkanının “Ankara bize para vermiyor” diyemeyeceğini belirten Erdoğan, hizmet noktasında muhatabının o ilin insanı olduğunu söyledi.
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde engellemelerle karşılaştığını, İstanbul Metrosu'nun bu nedenle geç tamamlandığını söyledi.

-MERKEZ SİYASET-

AK Parti'nin siyaset yelpazesinde “merkez siyaset” oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, konumlarının merkez sağ da, merkez sol da olmadığını belirtti.
Siyasi kimliklerini ise “muhafazakar demokrat” olarak tekrarlayan Erdoğan, ”Ben muhafazakarlığı demokrasiyle uzlaştırdım, birleştirdim. Biz dinci, din eksenli bir parti olmayacağız. Tüzel kişiliğe dini vasıf koyamazsınız” diye konuştu.

-IRAK-

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın “Türkiye'nin Kürdistan sınırı” ifadesini yanlış bulduğunu anlatan Erdoğan, bu konuda gerekli mesajın ABD tarafına ilgililerce iletileceğini söyledi.
Irak'ın çok kritik bir süreçten geçtiğinin altını çizen Erdoğan, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğünden yana olduğunu yineledi.
Erdoğan, “Değerlendirmeleri, adını böyle koymaları, bunlar da çok önemli değil. Asıl önemli olan Irak'ın şu anki siyasi yapısından tutun, konumuna kadar içinde bulunduğu adeta iç savaş halidir. Kan gövdeyi götürüyor. Hala buranın adı neymiş, şuranın adı neymiş, o beni çok da fazla ilgilendirmiyor” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi Daimi üyelerinin dışişleri bakanlarını, Irak'a komşu ülkeler dışişleri bakanları toplantılarına dahil etmeye çalıştıklarını, bu amaçla Nisan ayında İstanbul'da bir toplantı gerçekleştirmek istediklerini belirtti.

-KÜRT LİDERLERLE GÖRÜŞME...-

Kuzey Irak'taki Kürt liderlerle görüşme konusunda kişilerin kendilerini bağlayan sözler söyleyebileceğini anlatan Erdoğan, kurumsal bazda son sözün hükümete ait olduğunu vurguladı.
Erdoğan, Türkiye'nin büyük bir devlet olduğunu ifade ederek, gerektiğinde bu kişilerle çeşitli düzeylerde görüşülebileceğini ifade etti.
Terör örgütünün Kuzey Irak'ta konuşlanmış vaziyette olduğunu belirten Erdoğan, terörün kaynağına karşı Türkiye'nin haklarını kullanmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi. Erdoğan, Kuzey Irak'taki yönetimin o topraklarda ve Türkiye'ye yönelik teröre izin vermemesi gerektiğini bildirdi.
Erdoğan, Irak'ın bölünmesinin çok ciddi sorunlara yol açacağını ifade ederek, Kerkük'te bugünkü demografik yapıyla referandum yapılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Erdoğan, bu konuda Türkiye'nin tüm diplomatik yolları kullandığını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, “1 Mart tezkeresi mecliste kabul edilse ve Türkiye koalisyon güçlerinin içinde yer alsaydı... Keşke biz orada olsaydık. Biz orada olsaydık ne terör örgütü böyle bir zemin bulabilirdi ne şu anda duyduğumuz bazı şeyler duyulurdu ne de Irak üzerinde Türkiye'nin düşünceleri dışlanırdı. Çok daha farkı şekilde yerimizi alırdık” diye konuştu.

-“İŞSİZLİKTE HEDEFİ YAKALAYAMADIK”

Ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde yapan Erdoğan, hükümete geldiklerinden bu yana sadece işsizlikle mücadele konusunda istedikleri hedefi yakalayamadıklarını söyledi.
Erdoğan, 5 yılda 1 milyon işsizin iş sahibi olduğunu, bu rakamın yinede arzu ettikleri düzeyde olmadığını ifade etti.
Yoksul sayısının azaldığını anlatan Erdoğan, alt gelir grubuyla, üst gelir grubu arasındaki farkın kapanmaya başlamasının da sevindirici olduğunu belirtti.
Erdoğan, piyasalardaki dalgalanmadan da endişe duymadığını dile getirerek, Türk ekonomisinin önceki yıllardaki kadar bu gelişmelerden etkilenmediğini kaydetti.

-TÜRBAN KONUSU-

Başbakan Erdoğan, iktidara gelmeden önce türban sorununu çözecekleri yönünde herhangi bir vaatte bulunmadıklarının altını çizerek, şunları söyledi:
“Benim böyle bir sözüm yok. Benim için başörtü meselesi bir oy meselesi değildir. Başörtü meselesi benim için bir özgürlük meselesidir. Din ve vicdan hürriyetinin ilkesidir. Bu konuda biz toplumsal bir gerilimin tarafı olmayacağız. Burada toplumsal mutabakat var, kurumsal mutabakatta sıkıntı var. Zamanın bu işi çözeceğine inanıyorum.”
Erdoğan, Türk Ceza Kanununun 301. maddesinin kaldırılmasına karşı olduğunu, değişiklik yapılması düşüncesi taşıdığını kaydetti.
Hükümete bugüne kadar bir değişiklik teklifi verilmediğini anlatan Erdoğan, kendilerinin değişiklik çalışması yürüttüklerini ifade etti.
Erdoğan, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç'in üniversitelere kadro verilmediği yönündeki eleştirisinin hatırlatılması üzerine, göreve geldiklerinden bu yana 8 bin kadro verildiğini söyledi. Erdoğan, “Bilim önündeki her türlü engele karşıyım” dedi.
Erdoğan, Fenerbahçenin UEFA kupasından elenmesini “talihsizlik” olarak değerlendirdi. Hollanda prensinin kendisine dün AZ Alkmaar forması hediye ederek latife yaptığını belirten Erdoğan, kendisinin de prense bugün Alexander yazılı Fenerbahçe forması hediye ettiğini söyledi.