Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İtalya'nın, AB sürecinde bugüne kadar hep Türkiye'nin yanında olduğunu belirterek, "Şu an da yanımızda. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de yanımızda olmaya devam edecektir" dedi.

Erdoğan, İtalyan Ticaret Merkezi ile İtalyan Büyükelçiliği tarafından organize edilen "İtalya-Türkiye Stratejik Ekonomi İttifakı" konulu toplantıda yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin bu denli geliştiğini görmenin kendilerini gerçekten memnun ettiğini söyledi.

Çalışması yaklaşık 8 yılı bulan ve bugüne kadar "Acaba bitecek mi, bitmeyecek mi?" diye sürekli olarak sorulan Bolu Tünelinin açılışını gerçekleştirdiklerini hatırlatan Erdoğan, kalan bazı eksikliklerin en geç Nisan sonuna kadar bitirileceğini, böylece Bolu Dağında çekilen sıkıntıların, kaza risklerinin minimize edilmiş olacağını kaydetti.

Türkiye'nin önde gelen ticari ortaklarından biri olan İtalya ile ticaret hacminin 10 milyar avroyu aştığını bildiren Erdoğan, "2006 yılı sonu itibariyle de bu rakam 11'i bulacak, öyle gözüküyor. Bu ne denli hızlı bir gelişme olduğunu göstermesi bakımından önemlidir" dedi.

Erdoğan, AB üyeliği yolunda olumlu ekonomik gelişmeler kaydeden Türkiye'de daha fazla İtalyan yatırımı görmek istediklerini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, son dönemde Türk ekonomisinin göstermiş olduğu performansın uluslararası girişimciler için çok cazip bir iş ve yatırım ortamı oluşturduğunu söyledi.

Erdoğan, 2005 yılında 9,7 milyar dolar olan doğrudan uluslararası yatırım miktarının geçen yılın sonunda 18 milyar doları aştığını, bunun istikrar ve güven kavramının doğurduğu netice olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Doğrudan uluslararası yatırım miktarındaki bu büyük artış, bu iki kavramın neticesi olarak doğarken, bu yıl Türkiye'de iki seçimin yapılacak olması sebebiyle uluslararası camiada bazı soru işaretleri olduğu haberlerini alıyoruz. Her yerde bunu çok açık net söylüyorum; biz ne ekonomik programdan ne de mali disiplinden nasıl şu ana kadar taviz vermediysek, şu anda da taviz vermeye niyetli değiliz. Asla bir seçim ekonomisi kimse bizden beklemesin. Akış neyse o aynen devam edecektir."