Erdoğan: Japonya önemli ortak
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Japonya`yı önemli bir ortak olarak gördüklerini belirterek, ``Anahtar coğrafi konumumuzdan yararlanmak istemesi durumunda Türkiye, Japonya`nın Avrasya`ya açılması için önemli fırsatlar sunacaktır`` dedi.
Erdoğan, Japon gazetesi Nikkei Shimbun`a verdiği demeçte, Türkiye ve Japonya`nın birçok uluslararası konuda ortak görüşlere sahip olduğunu bildirdi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ``Japonya`yı önemli bir ortak olarak görüyoruz. Anahtar coğrafi konumumuzdan yararlanmak istemesi durumunda Türkiye, Japonya`nın Avrasya`ya açılması için önemli fırsatlar sunacaktır.
Ortak çabalarımızın Asya`nın her iki yakasında da ihtiyaç duyulan ekonomik ve siyasi istikrara katkıda bulunacağına inanıyor, bunun için Japonya ile işbirliği içinde olmayı önemsiyor ve arzuluyoruz.`` İstanbul Boğazı`nda üçüncü bir köprünün inşa edilmesi projesine ilişkin bilgi vermesinin istenilmesi ve projenin ihalesine Japon finans ve inşaat firmalarının da katılmalarını bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: ``Üçüncü bir köprünün inşa edilmesi gündemimize alınmıştır. Bu konuda farklı alternatifler üzerinde düşünüyoruz. Nihai kararı verdiğimizde, şüphesiz, finansmandan inşaat aşamasına kadar bu projenin gerçekleşmesine katkıda bulunmaları için Japon dostlarımızı da davet edeceğiz.``
'301. maddeden mahkumiyet yok'
Erdoğan, Türkiye`de ifade özgürlüğüyle ilgili soruya şu yanıtı verdi: ``Yeni Türk Ceza Kanunu (TCK), Türkiye`nin uluslararası taahhüt ve yükümlülükleri, Türk kamuoyunun beklentileri ve Avrupa Konseyi ve AB uzmanlarının görüşleri göz önünde bulundurulmak suretiyle hazırlanmıştır. Eski TCK ile karşılaştırıldığında, yeni TCK ifade özgürlüğü bakımından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadı ile uyumlu, daha ilerici hükümler içermektedir.``
Başbakan Erdoğan, yeni TCK`nın, benzerleri AB ülkelerinde de bulunan, ``Türklüğü, cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama`` suçunu düzenleyen 301. maddesine dayanılarak başlatılan soruşturmalar ve açılan davaların uluslararası kamuoyu tarafından yakından izlendiğinin bilincinde olduklarını söyleyerek, şunları kaydetti: ``Her ne kadar bu davaların bir kısmında ilgili mahkemeler 301. maddenin ihlal edildiği yönünde karar almışlarsa da söz konusu kararların ulusal düzeyde Yargıtay veya Danıştay, uluslararası düzeyde ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından temyiz edilmesinin mümkün olduğu unutulmamalıdır. Bugün itibariyle henüz bu maddeden kesinleşmiş tek bir mahkumiyet kararı bile bulunmamaktadır.``
Erdoğan, Türkiye ve Japonya`nın İsrail-Filistin barış sürecine nasıl bir katkıda bulunabileceği ve Türkiye`nin İsrail ile diğer Müslüman ülkeler arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesinde kolaylaştırıcı rol oynama niyetinde olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi: ``Türkiye ve Japonya`nın, İsrail-Filistin ihtilafına ve barış sürecine bakışları ve yaklaşımları örtüşmektedir. Her iki ülke de ihtilafın, yol haritası ve tanınmış sınırlar içinde yan yana yaşayan iki devlet vizyonunu öngören BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde çözümlenmesini desteklemektedir.`` Başbakan Erdoğan ayrıca, ``Türkiye, Pakistan örneğinde olduğu gibi, her iki taraftan da talep gelmesi kaydıyla, İsrail ile başka bir Müslüman devletin temas kurmasında kolaylaştırıcı rol üstlenmeye hazırdır. Ancak böyle bir işlevi kendi inisiyatifimizle üstlenmeyi uygun bulmuyoruz`` diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, ``Türkiye`nin komşusu olan İran ve Suriye`ye yönelik tutumunun ne olduğunun`` sorulması üzerine de Türkiye`nin bu ülkeleri uluslararası toplumun endişelerini giderme yolunda gerekli adımları atmaya teşvik ettiklerini kaydederek, şöyle devam etti: ``Bu bağlamda, Suriye`ye Hariri suikastını soruşturmakla görevli BM Komisyonu ile daha yakın işbirliği yapması konusunda gerekli telkinlerde bulunmayı sürdürüyoruz.
Türkiye, İran`ın nükleer programı konusunda her zaman açık bir tutuma sahip olmuştur. Nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını tanımaktayız. Diğer yandan, İran tarafını şeffaf olması ve çalışmalarını UAEA ile tam işbirliği içinde sürdürmesi konusunda teşvik ediyoruz."
